Rojava saldırılarının arkasında ne var?

Abone ol

Suriye'de Kürtlerin yoğun yaşadığı ve Rojava olarak anılan bölgede sivillere yönelik saldırı düzenlendiği ve çok sayıda kişinin öldüğü haberleri geliyor. Peki, Kürt ve İslamcı militanları karşı karşıya getiren sebepler ne? Çağıl Kasapoğlu'nun araştırdı.

Suriye'nin Halep kenti yakınlarında, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı iki köyde çoğu kadın ve çocuk Kürt sivillere yönelik düzenlenen saldırılarda ölen ve yaralananlar olduğu haberleri geliyor.

Bölgede yaşananları ''katliam'' olarak niteleyen Kürt kaynaklara göre Halep'in güneydoğusundaki Tel Aran ve Tel Hasıl köylerini hedef alan El Kaide bağlantılı cihatçı grupların saldırısında en az 50 sivil öldü. Fakat bu bilgi bölgeye erişimin kısıtlı olması nedeniyle bağımsız kaynaklar tarafından doğrulatılamıyor.

Olayın meydana geldiği yer Halep yakınlarında. Türkiye'de bazı basın organları saldırıların düzenlendiği yeri Rojava olarak aktarıyor. Rojava, Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgeye verilen ad, Kürtçe'de 'Batı' anlamına geliyor. Bölge halkının ''Rojava Kürdistanı' olarak andığı yer Türkçe'ye Batı Kürdistan olarak çevrilebiliyor.

Suriye'de Kürt nüfusunun yoğun yaşadığı Kamışlı'da görevli, Ronahi TV çalışanı Berfin Hezil, Tel Aran ve Tel Hasıl köylerinin dört gündür El Kaide bağlantılı Cephetül Nusra ve diğer İslamcı militanlar tarafından kuşatma altında olduğunu aktarıyor.

Roj TV'nin yerine kurulan Nuçe TV gazetecisi Amed Dicle de, Perşembe günü çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 20 kişinin, Afrin'e göç etmek için bindikleri kamyona düzenlenen saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle, son bir hafta içinde ölen sivillerin sayısı 70'e yükseldiği haberleri aldıklarını söyledi.

Kürt kaynaklar, köyleri İslamcı gruplara karşı Kürt, Arap, Türkmen, Asuri, Ermeni ve Süryani gibi farklı etnik kökenden gelenlerin oluşturduğu Cephetül Ekrad (Kürt cephesi) savaşçılarının savunduğunu aktarıyor.

Kürt gazeteci Barzan İso, daha önce muhalif Özgür Suriye Ordusu'yla aynı safta Beşar Esad birliklerine karşı savaşan Cephetül Ekrad'ın, saldırıların Kürt halkını hedef almasıyla saf değiştirdiğini söylüyor:

"Cephetül Ekrad, 'Kim olursa olsun, biz Kürtleri savunmakla yükümlüyüz' diyor. Farklı etnik yapıdan üyeler olsa da ilk amaçları cephe içinde çoğunluktaki Kürtleri korumak. İkinci amaçları [Suriye'deki] rejimi yıkmaktır… Çok yerde "

'Kürtler cihatçı anlayışı engellemek istiyor'

Gözlemcilere göre, Özgür Suriye Ordusu ve Cephetül Ekrad arasındaki gerilim İslamcı militanların Kürtlere karşı kaybettikleri Tel Abyad'daki çatışmalara dayanıyor.

Amerika'nın Sesi radyosundan Mutlu Çiviroğlu'na konuşan Cephetül Ekrad Komutanı Haci Ahmet Kurdi, 'radikal İslamcıların Özgür Suriye Ordusu'nda etkilerini artırmalarına tepki gösterdiklerini' ve aralarındaki 'ilk sıcak çatışmanın Tel Abyad'da' olduğunu belirtiyor.

Kurdi, 'Kürtlerin, beraber yaşadıkları diğer halklarla ortak hareket edebilmek için' Kürt cephesi kurduklarını' belirtiyor.

Adını daha çok Rojava'daki çatışmaların ardından duyuran Cephetül Ekrad özünde Esad'a karşı olsa da, Özgür Suriye Ordusu ve El Kaide bağlantılı El Nusra'ya göre daha laik bir çizgide.

Örgütün, cihatçı anlayışın bölgede etkin olmasını engellemek için bir mücadele yürüttüğü anlaşılıyor.

Suriye'yi ve bölgeyi yakından tanıyan BBC Araştırma ve Analiz bölümünden Orta Doğu uzmanı Nicholas Wade, Kürtlerin hareketlerinde 'çıkar' unsurunun gözardı edilmemesi gerektiğini söylüyor.

"Kürt birlikler kimlerin yanında veya kime karşı dururlarsa dursunlar, aslında sadece kendileri için savaşırlar. Kürt bölgelerini korumak ve Kürt otonomisini güvenceye almak isterler."

Wade, Suriye Ulusal Konseyi gibi muhalif grupların aksine Suriyeli Kürtlerin, ülkenin tamamına ilişkin bir politikaları bulunduğunun söylenemeyeceği görüşünde.

Dolayısıyla, Kürt kaynaklar ve uzmanların görüşlerine göre Kürtler, kendi halklarını korumak adına saf değiştirip kendi gündemleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Burada etkin olan anlayış da, daha seküler ve özerklik tonu daha ağır basan bir siyasi yapı için mücadele edilmesi.

Neden siviller hedef?

Ancak burada öne çıkan Cephetül Ekrad'ı oluşturan etnik yapı, örgütü sadece Kürtleri savunan bir grup olmaktan çıkarıp, radikal İslamcı örgütlerin karşıtlarını aynı çatı altında toplayan bir oluşuma dönüştürüyor.

Siyasi iktidar mücadelesinde, silahlı Kürt ve farklı etnik grupların bir safta, El Kaide bağlantılı El Nusra ve diğer İslamcı militanların da karşı safta yer aldığı böylesi bir çatışma ortamında, neden Rojava olarak bilinen bölgede siviller hedef alındı?

Bu sorunun yanıtı da aslında Suriye'nin kuzeyindeki Kürt bölgelerinden biraz uzakta ve dağınık bulunan Kürt köylerinin coğrafi konumundan kaynaklanan güvenlik zaafiyetleri.

Araştırmacı yazar Faik Bulut, Rojava'daki saldırıların arkasında 'Özgür Suriye Ordusu olduğuna' ilişkin kesin duyumlar aldığını belirtip "Bunun, sadece basit bir aşırı uç, kökten dinci, radikal İslamcı gruplar, El Kaideciler, cihatçılarla sınırlı olmadığını biliyoruz. Bölgede iktidar savaşı var. Kürtlere de hak tanımayacaklarını, çünkü değil bir otonomi vermek, hiçbir Kürt'e zırnık koklatmayacaklarını biliyoruz" diyor.

Faik Bulut, Kürt mahallelerindeki 'halk düzeyinde öz savunmalarında açıklık' olabileceğini belirtip devam ediyor:

"Esir aldıkları tümüyle sivil insanlar. Ama belli ki orada güvenlik boşlukları var ve onu yakalayıp şantaj yapmaya çalışıyorlar."

Kürt kaynaklar, 'katliam yapıldığı' iddia edilen Tel Aran ve Tel Hasıl köylerinde, Cephetül Ekrad üyelerinin yakınlarının da bulunduğunu belirtiyor.

Faik Bulut, bu iddianın Özgür Suriye Ordusu şemsiyesi altında yer alan bir grubun, yine aynı çatı altında bir başka grubu hedef almış olmasının blok için ciddi çatlaklara işaret ettiğini söylüyor:

"Demek ki içlerinde rahatsızlıklar, çatışmalar var. Ama karşılarındaki Kürtler olunca bu grupların bazıları birleşiyor. Ya da Kürt-Arap çatışmasını körüklemeyi hedefleyen anlayış, taktik izleniyor."

Salih Müslim'in ziyareti

Halep'in Kürt köylerinde katliam yapıldığı iddiaları, Tel Abyad'da Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) bağlı YPG milisleri ile İslamcı militanların çatışmalarını ve PYD Eş Başkanı Salih Müslim'in Türkiye'yi ziyaretini izliyor.

Salih Müslim'in ziyaretinden kısa bir süre sonra, saldırıların hemen öncesinde Suriyeli Kürtlerin önde gelen isimlerinden İsa Huso uğradığı suikast sonucu , eylemden Kürt milislerle çatışma halindeki İslamcı gruplar sorumlu tutulmuştu.

PYD'nin eski eşbaşkanlarından olan Huso'nun öldürülmesiyle Kürtleri hedef alan İslamcı saldırıların tırmanması arasında bir bağ olup olmadığı ise bilinmiyor.

Kürt kaynaklar ve uzmanlar, Tel Abyad'da YPG'ye karşı üstünlük sağlayamayan El Kaide bağlantılı militanların namlularını sivillere yönelterek Kürtleri 'hassas bölgelerinden' vurmaya çalıştıklarını ve intikam peşinde olduklarını söylüyor.

Yaşananların intikam mı olduğu yoksa Salih Müslim'in Türkiye ziyareti ile bağlantılı bir eylem mi olduğu sorusuna yanıt bulmak zor.

Kürt gazeteci Barzan İso, Tel Abyad'da İslamcıların kayıplar verdiğine dikkat çekip "Orada büyük kayıplar verince, Kürtlerin savunmasız olabileceği, Kürt bölgesinden uzakta yaşayan Kürtlere saldırmaya başladılar. Tel Hasıl ve Tel Aran'da olan budur" yorumunu yapıyor.

İntikam arayışı mı?

Her ikisi de Kürtler için mücadele ettiklerini söyleyen YPG ile Cephetül Ekrad arasında bir ittifak var mı?

Kürt kaynaklar, YPG'nin yalnızca Kürtlerin yaşadığı bölgeleri savunduğunu, Cephetül Ekrad'ın ise Kürtlerin ve diğer etnik kökenden gelenleri koruduğunu belirtiyor. Her iki grup arasındaki bağı Barzan İso şu sözlerle anlatıyor:

"YPG'nin Cephetül Ekrad'la dostane ilişkileri var ama organik bir bağları yok. Cephetül Ekrad ile YPG Kürtler söz konusu olduğunda birlik olup savaşır."

Salih Müslim'in ziyareti de bölge dengeleri açısından önemli bir gelişmeydi.

Gazeteci Amed Dicle, "Türkiye, Salih Müslim'le görüştü, dolayısıyla bir Kürt statüsünü tanıyor ya da El Kaidecilere destek vermeyecek diyemeyiz" diyor ve ekliyor:

"'[Türkiye] artık Kürtlere karşı değilim' gibi bir görüntü oluşturuyor. Ama bir yandan da El Kaidecilere destek veriyor. Olası bir durumda PYD zayıflarsa Türkiye, eski politikasını tekrardan güçlendirmek istiyor… Her iki tarafa da kapısını açık tutuyor."

Araştırmacı yazar Faik Bulut ise, Suriye'deki kaynaklarından edindiği bilgilere atfen, 'saldırıların Salih Müslim'in ziyaretine tepki olabileceğini' belirtiyor ve El Kaide bağlantılı El Nusra gibi grupların intikam peşinde olabileceğini ifade ediyor:

"Yalnızca bir kaynaktan aldığım bilgi. Ama Türkiye'nin Salih Müslim'le görüşmesinin ardından, deyim yerindeyse terk edilmişliğin verdiği bir hınçla öfkeyle intikam amaçlı ve büyük bombalı eylemler yapma, toplu imha hareketlerine giriştikleri söyleniyor İslamcı grupların."

Günün Önemli Haberleri