Rıza Ayhan görevi devraldı
Abone olGül'ün atadığı Gazi Üniversitesi Rektörü rıza Ayhan dört yıllık bir aradan sonra tekrar görevi devraldı.
Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Rıza
Ayhan, görevi Prof. Dr. Kadri Yamaç’tan devraldı. Ayhan’ın
rektörlük görevine atanması dolayısıyla devir teslim töreni
düzenlendi.
Ayhan, Rektörlük binasına gelişinde, binanın önünde toplanan bir grup
öğretim üyesinin alkışlarıyla karşılandı. Burada öğretim üyeleriyle
tokalaşan Ayhan, binaya girerken üst kattan başına gül yaprakları döküldü. Öğretim üyeleri Ayhan rektörlük makamına giderken de eşlik ettiler. Kadri Yamaç Ayhan’ı koridorda karşıladı ve birlikte rektörlük makamına geçtiler. Rıza Ayhan, hatırını soran Yamaç’a "Gayet iyiyim. Doktorların tespit ettiği bir rahatsızlığım yok" karşılığını verdi.
Atatürk’ün Gazi Üniversitesi’nin ilk temelini attığında Anadolu’nun aydınlatılmasının bilimle eğitim-öğretimle olacağını tespit ettiğini söyleyen Ayhan, Gazi Üniversitesi’nin 1926 yılından beri bu bayrağı hiç düşmeden taşıma başarısını gösterdiğini kaydetti. Ayhan, şöyle konuştu:
"Gazi Üniversitesi kişilere bağlı değildir, bir kurumdur, bir ilkedir. Bu ilkeye geçtiğimiz yıllarda nasıl sahip çıkmışsak bundan sonra da sahip çıkacaktır ve sonsuza kadar da sahip çıkacaktır. Biz idareciler, rektörler sadece temsil vazifemizi yerine getiririz. Temsil vazifesini yerine getirirken Gazi Üniversitesinin kuruluş ilkelerinin mutlaka nazara alınması lazım. Daha evvel görev yaptığım o süreç içinde Gazi Üniversitesinin bu misyonunu hiç unutmadım, bundan sonra da unutmayacağım. İnsanların ne kadar gelip geçici olduğunu biliyoruz. Her şeyin hayırlara vesile olması diliyoruz. Bundan sonra Gazi Üniversitesi için el birliğiyle, gönül birliğiyle dostluk, kardeşlik içinde yeni ufukların açılacağına inanıyorum. Bu hususta da tüm dostların,
arkadaşların, sizlerin yardımlarınızı bekliyorum."
Bu arada Ayhan, Yamaç’ı uğurladıktan sonra makam odasında kendisini
kutlamak amacıyla bekleyen öğretim üyelerinin yanına döndü. Burada
gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ayhan, üniversitelerinin, Türkiye
Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceğini tesis amacıyla kurulan kurumlardan
biri olduğunu ifade etti.
Gazi Üniversitesinde 2000-2004 yılları arasında rektörlük yaptığını anımsatan Ayhan, bu süreç içinde "üniversitenin misyonunu iyi değerlendirmek için gayret ettiklerini" söyledi.
"Ben hala haklı olduğumu düşünüşyorum"
Üniversitede 2004 yılında yapılan rektör aday adayları seçiminde 1064
oyla birinci sırayı aldığı anımsatan Ayhan, şöyle konuştu: "10. Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer bir başka arkadaşımızın
göreve gelmesini münasip görmüştü. Ben buna neden, niçin sorusunu
sordum. Ben, bu sorulara verilen cevabın ve mahkemede geçirilen sürecin
hakikat olmadığını düşündüm ve bu sebeple de anayasal hakkım olan dava
yoluna müracaat ettim. Hala da 33. yıldır kürsüde bulunan bir hukukçu
olarak haklı olduğumu iddia ediyorum. Çünkü ben o dönemde hem
üniversitede yapılan seçimde hem de YÖK’te yapılan oylamada birinci
olmuştum. Ama ne hikmetse benim YÖK’te yapılan oylamada üçüncü olduğum ifade edildi, resmi belge ortada olmasına rağmen. Dolayısıyla mahkeme, ’YÖK’ün yaptığı seçimin neticesine de öğretim üyeleri arasında yapılan seçime de itibar edilir’ diye bir karar verdi. O karara saygı duyduğumu belirtmiştim. Bu süreçte de her zaman hukuka saygı bir şekilde devam edeceğiz. Gazi Üniversitesinde bundan sonra ne yapılacaktır; hak, hak sahibine teslim edilecektir. ’Rey verdi, vermedi’ ayrımı katiyen yapılmayacaktır. Hak, adalet, bizim 21. yüzyıl ufkumuz olacaktır." Bir gazetecinin, "Bir hukukçu olarak, ’Adalet yerini buldu’ diyor musunuz?" sorusuna Ayhan, "Ben 2004 yılında ayrılırken de söylemiştim:
’Hak şerleri hayreyler/Zannetme ki gayreyler/Arif onu seyreyler/Mevla
görelim neyler.’ O dönemde ’Bizim şer bildiğimiz şeylerde hayır
olabilir’ demiştim. Onun için bana kötü görünen şeylerden dolayı üzüntü
duymadım. Bugün göreve geldim, şu anda sorumluluk altında oldukça
sıkıntılı anlar geçiriyorum. Her şeyde bir hayır vardır" diye konuştu.
"Yeni ekip kuracak mısınız?" sorusu üzerine Ayhan, "Arkadaşlarımızdan
birçoğunu yeni yeni tanıyacaksınız, birçoğu da eski tanıdıklarınız
olacaktır. Sayın Genel Sekreteri yeni tanıyacaksınız, Bahtiyar
Akyılmaz... Mesela Metin Aktaş’ı da rektör yardımcısı olarak eskilerden
hatırlayacaksınız. Eski, yeni ayrımı yapmadık yapmayacağız" dedi.
Ayhan, Rektörlük binasına gelişinde, binanın önünde toplanan bir grup
öğretim üyesinin alkışlarıyla karşılandı. Burada öğretim üyeleriyle
tokalaşan Ayhan, binaya girerken üst kattan başına gül yaprakları döküldü. Öğretim üyeleri Ayhan rektörlük makamına giderken de eşlik ettiler. Kadri Yamaç Ayhan’ı koridorda karşıladı ve birlikte rektörlük makamına geçtiler. Rıza Ayhan, hatırını soran Yamaç’a "Gayet iyiyim. Doktorların tespit ettiği bir rahatsızlığım yok" karşılığını verdi.
Atatürk’ün Gazi Üniversitesi’nin ilk temelini attığında Anadolu’nun aydınlatılmasının bilimle eğitim-öğretimle olacağını tespit ettiğini söyleyen Ayhan, Gazi Üniversitesi’nin 1926 yılından beri bu bayrağı hiç düşmeden taşıma başarısını gösterdiğini kaydetti. Ayhan, şöyle konuştu:
"Gazi Üniversitesi kişilere bağlı değildir, bir kurumdur, bir ilkedir. Bu ilkeye geçtiğimiz yıllarda nasıl sahip çıkmışsak bundan sonra da sahip çıkacaktır ve sonsuza kadar da sahip çıkacaktır. Biz idareciler, rektörler sadece temsil vazifemizi yerine getiririz. Temsil vazifesini yerine getirirken Gazi Üniversitesinin kuruluş ilkelerinin mutlaka nazara alınması lazım. Daha evvel görev yaptığım o süreç içinde Gazi Üniversitesinin bu misyonunu hiç unutmadım, bundan sonra da unutmayacağım. İnsanların ne kadar gelip geçici olduğunu biliyoruz. Her şeyin hayırlara vesile olması diliyoruz. Bundan sonra Gazi Üniversitesi için el birliğiyle, gönül birliğiyle dostluk, kardeşlik içinde yeni ufukların açılacağına inanıyorum. Bu hususta da tüm dostların,
arkadaşların, sizlerin yardımlarınızı bekliyorum."
Bu arada Ayhan, Yamaç’ı uğurladıktan sonra makam odasında kendisini
kutlamak amacıyla bekleyen öğretim üyelerinin yanına döndü. Burada
gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ayhan, üniversitelerinin, Türkiye
Cumhuriyeti’nin aydınlık geleceğini tesis amacıyla kurulan kurumlardan
biri olduğunu ifade etti.
Gazi Üniversitesinde 2000-2004 yılları arasında rektörlük yaptığını anımsatan Ayhan, bu süreç içinde "üniversitenin misyonunu iyi değerlendirmek için gayret ettiklerini" söyledi.
"Ben hala haklı olduğumu düşünüşyorum"
Üniversitede 2004 yılında yapılan rektör aday adayları seçiminde 1064
oyla birinci sırayı aldığı anımsatan Ayhan, şöyle konuştu: "10. Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer bir başka arkadaşımızın
göreve gelmesini münasip görmüştü. Ben buna neden, niçin sorusunu
sordum. Ben, bu sorulara verilen cevabın ve mahkemede geçirilen sürecin
hakikat olmadığını düşündüm ve bu sebeple de anayasal hakkım olan dava
yoluna müracaat ettim. Hala da 33. yıldır kürsüde bulunan bir hukukçu
olarak haklı olduğumu iddia ediyorum. Çünkü ben o dönemde hem
üniversitede yapılan seçimde hem de YÖK’te yapılan oylamada birinci
olmuştum. Ama ne hikmetse benim YÖK’te yapılan oylamada üçüncü olduğum ifade edildi, resmi belge ortada olmasına rağmen. Dolayısıyla mahkeme, ’YÖK’ün yaptığı seçimin neticesine de öğretim üyeleri arasında yapılan seçime de itibar edilir’ diye bir karar verdi. O karara saygı duyduğumu belirtmiştim. Bu süreçte de her zaman hukuka saygı bir şekilde devam edeceğiz. Gazi Üniversitesinde bundan sonra ne yapılacaktır; hak, hak sahibine teslim edilecektir. ’Rey verdi, vermedi’ ayrımı katiyen yapılmayacaktır. Hak, adalet, bizim 21. yüzyıl ufkumuz olacaktır." Bir gazetecinin, "Bir hukukçu olarak, ’Adalet yerini buldu’ diyor musunuz?" sorusuna Ayhan, "Ben 2004 yılında ayrılırken de söylemiştim:
’Hak şerleri hayreyler/Zannetme ki gayreyler/Arif onu seyreyler/Mevla
görelim neyler.’ O dönemde ’Bizim şer bildiğimiz şeylerde hayır
olabilir’ demiştim. Onun için bana kötü görünen şeylerden dolayı üzüntü
duymadım. Bugün göreve geldim, şu anda sorumluluk altında oldukça
sıkıntılı anlar geçiriyorum. Her şeyde bir hayır vardır" diye konuştu.
"Yeni ekip kuracak mısınız?" sorusu üzerine Ayhan, "Arkadaşlarımızdan
birçoğunu yeni yeni tanıyacaksınız, birçoğu da eski tanıdıklarınız
olacaktır. Sayın Genel Sekreteri yeni tanıyacaksınız, Bahtiyar
Akyılmaz... Mesela Metin Aktaş’ı da rektör yardımcısı olarak eskilerden
hatırlayacaksınız. Eski, yeni ayrımı yapmadık yapmayacağız" dedi.