Rıdvan'dan çarpıcı açıklamalar
Abone olRıdvan Dilmen'den inanılmaz açıklamalar. Dilmen'e göre eşcinsel futbolcular var. Milli maç kaybedildiğinde göbek atan futbolcular var. Namaz kılanların sayısı ise artıyor..
Milliyet muhabiri Elif Korap'a konuşan, eski futbolcu ve
şimdilerin TV yorumcusu Rıdvan Dilmen ilginç açıklamalar yaptı.
Dilmen'in açıklamaları gündem oluşturacak türden... "Para karşılığı
şike olduğuna inanmıyorum" Bir İddaa fırtınasıdır gidiyor. Herkes
futbol tahmin oyunu İddaa oynuyor. Öyle ki bu fırtına
televizyonlara, gazetelere haber oluyor, uzmanlar ekrana çıkıp
yorumlar yapıyor. Bu fırtınaya kayıtsız kalamayan gazeteler -ki şu
an neredeyse tamamı- İddaa tahmin ilaveleri veriyor. Milliyet'in
İddaa ilavesinin sloganı da "Rıdvan'la İddaalıyız"! Çünkü Rıdvan
Dilmen insanı sinir edecek kadar isabetli tahminler yapıyor. Hatta
daha pozisyon devam ederken televizyonda "Gol olacak" diyor ve
gerçekten de oluyor. Hiç olmayacak maçlara olmayacak skorlar
söylüyor ve tahminleri tutuyor. Yani insan onunla maç izlerken ona
gıcık oluyor. Kim ister ki az sonra olacakları önceden dinlemek!
Sözün kısası Türk futbolunun en önemli isimlerinden biriyle, Rıdvan
Dilmen'le bu İddaa fırtınasını konuştuk. Bu arada Dilmen'den
özellikle de milli maçlarla ilgili kıyameti koparacak açıklamalar
geldi. Dilmen "Bunların böyle olduğunu herkes biliyor ve düşünüyor.
Ama şimdi söyledim diye kıyamet kopacak" diyor. Maç skorları için
yaptığınız tahmin önerilerine insanlar neden bu kadar güveniyor?
Bir, futboldan kesin anlıyorum. İki, kendimi teknik direktörün
yerine koyduğum için az sonra olacak pozisyonu görebiliyorum.
Milliyet'te yorum yaparken futbol bilgimle insanlara yol göstermeye
çalışıyorum. Yoksa şu maça şöyle yazın demiyorum. Sizinle ilgili
"En iyi tahmin yapan adam", "Çoğu maçta söyledikleri yüzde 90 çıkan
medyum" diyorlar. Nedir bu, ileri görüş mü, altıncı his mi? Altıncı
hissime çok güveniyorum. Bunu Aykut Kocaman'a ve çalıştığım tüm
antrenörlere sorabilirsiniz. İzmir'de hiç unutmuyorum, yedek
kulübesine kadar geldim, antrenöre dedim ki "Saat tut, iki dakika
içinde gol atacağım". Ve attım. Pozisyon devam ediyor. Siz gol
olacak diyorsunuz ve gerçekten oluyor. Gıcık olmuyor mu izleyici
size? Heyecanı kaçmıyor mu? Aslında televizyonculuk açısından hata
yapıyor olabilirim. Ama o heyecanla kendimi kaptırıyorum bazen.
Yoksa bilinçli söylemiyorum. İddaa çıktıktan sonra telefonlarımı
değiştirdim mecburen. Herkes bana soruyor. Siz de iddaa
oynuyormuşsunuz. Hatta 60 milyar lira kazanmışsınız. Doğru mu?
Ataköy'de kuaför arkadaşlarım var. Onlar oynuyorlar. Ben de üç maç
söylüyorum. Kazanırsak pay verecekler. İddaa oynayan futbolcular da
varmış? Anadolu'da var, İstanbul'da da oynayanlar vardır. Ama şunu
söyleyeyim: İddaa'da kazanmak için golü yedi, atmadı, bu tür şeyler
konuşulacak. Ama ben kimsenin para için maçını satacağını sanmam.
Ama ortalık şike iddialarından geçilmiyor! Türk futbolunda şike
olmuştur ama hatır şikesi olmuştur. Para karşılığı şike olduğuna
kesinlikle inanmıyorum. Nasıl yani? Hatır şikesi olmuştur.
Gitmişizdir bir maça, benim de başıma geldi, rakip takım oyuncusu
baskı yapmıştır. "Düşüyoruz be abi. Aman Rıdvan abi, aman Aykut
abi" diye bize baskı yapmışlardır. O maçta belki de ben
sıkmamışımdır kendimi. Olmuştur böyle şeyler. Ama para karşılığı
böyle bir şey yapmaya kalksa küfür edersin. Sonuçta öbürü de doğru
bir davranış değil. Uymamaya çalışıyorsun ama farkında olmadan
etkileniyor insan. Özetliyorum: Türkiye'de teşvik primi yüzde 100
var. Para karşılığı şike yüzde 100 yok. Hatır şikesi var. Bu hatır
şikesi dört büyükler arasında da oluyor mu? Mesela Galatasaray ya
da Fenerbahçe şampiyon olacaktır da, ikisinden birine daha fazla
sempati duyan bir takım maçı bilerek kaybedip şampiyonluğu
belirler... Yok, o boyutta olmaz. Ama bu işte totocu çoktur. "Bu
maçı ben bağladım ya da bağlarım" diye ortaya çıkarlar. Aslında
donlarını bile bağlayamazlar! Ama işin kötü tarafı bunlara inanan
yöneticilerin çıkması! Peki bu hatır şikelerinden ne kadarında
mafya babalarının ricası vardır? Bence hiçbirinde yoktur. Bu konuda
fazla yorum yapmak istemiyorum. Hakan Şükür'ün Sedat Peker'le
fotoğrafları yayımlandı. Sizin de var mı böyle fotoğraflarınız?
Yok. Sedat Peker'le ben de bir-iki defa karşılaştım, oturup yemek
yedim ama bir dostluğum yok. Futbolla ilgili herhangi bir menfaat
ilişkisi olmadıkça özel dostlukları da beni ilgilendirmez. Alaattin
Çakıcı yıllar önce oğlu Ali için Tanju'yu ve beni aramıştı. Oğlu
kalecilik yapmak, altyapıda antrenmana çıkmak istiyordu. Sonra
vazgeçti. Futbolda eşcinsellik tartışmalarının geldiği noktayı
medeni buluyor musunuz? Gazetecilerin içinde de var, baletlerin
içinde de, futbolcuların içinde de. Benim tanıdığım eşcinsel bir
futbolcu var. Birkaç tanesini de duydum. Herkes de o kişiyi
biliyor. Ama çıkıp yalan söylüyorlar. "Hiç yok, ben hiç
tanımıyorum" diyorlar. Normal mi eşcinselliğin futbol camiasında bu
denli tabu olması, eşcinselliğe bu kadar öfkeyle bakılması? Böyle
davranan insanlar da tanıyor onları. Tanımamaları mümkün mü? Ben de
buna karşıyım işte. Dürüst davranmıyorlar. Sanki "Evet var"
deseler, onlara da eşcinsel denecekmiş gibi! Eşcinsellerden cüzamlı
gibi söz eden bu kadar adam arasında, böyle düşünmenize ben çok
memnun oldum. Bunun olabileceğini, olduğunu söyleyen ilk futbol
adamı siz oldunuz herhalde bugüne kadar. Ama size şimdi bir
sözünüzü hatırlatacağım. Neymiş? 1989 yılında bir röportajda size
sormuşlar. "Çocuğunuz eşcinsel olduğunu söylese ne yaparsınız"
diye. "Evlatlıktan reddederim" demişsiniz. 2004'te hâlâ böyle mi
düşünüyorsunuz? Evet. Böyle bir şey olsaydı reddederdim. Çevremde
eşcinseller var. Dışlamam, konuşurum. Beni ilgilendirmez yani
kimsenin cinsel hayatı. Ama kendi çocuğumun eşcinsel olmasını asla
istemem. Eskiden epey maçoymuşsunuz. Zaman o yönünüzü de törpüledi
mi biraz? Tabii insan gelişiyor. Erkek egemen bir mesleğin içinde,
futboldan kaynaklanan bir maçoluk oluyor belki. Ama ben zamanla
geliştim tabii. Aileme karşı çok daha şefkatli ve anlayışlıyım
şimdi. "Yedek kalmış oyunculardan milli maçın kaybedilmesine
sevinenler var" Futbol hayatınızı bilinçli olarak sizi sakatlayan
kişilerin bitirdiği söyleniyor. İnanıyor musunuz kasıtlı olarak
sakatlandığınıza? Kimseye ah etmedim. Futbol hayatımın biteceğini
bilselerdi yapmazlardı diye düşünüyorum ama tabii ki bana bilerek
faul yapıldı. Mesela Trabzonsporlu Yesiç faul yapmak istedi ama
bedelinin bu olacağını bilseydi dokunmazdı bana. Hırsın ne kadarı
makbuldür futbolda? Fazlası olmamalı. Türkiye'de futbol yalan
üzerine kurulmuş gidiyor. Milli maçta mağlubiyete sevinen insanlar
vardır! Bu kadarı da olmaz herhalde! Kimler onlar? Şimdi kıyamet
kopacak ama var. Milli takıma alınmayan oyunculardan veya ilk 11'e
girememiş, yedek kalmış oyunculardan milli maçın kaybedilmesine
sevinenler var. Bolca vardır hem de. Öyle bir-iki kişi değil.
Üzülürler bir de televizyona çıkınca, "Ah yenildik" diye. Yalan!
İçlerinden göbek atıyorlar! Eski federasyondan birkaç isim var.
Öyle insanlar var ki, ben milli takım kazanıyor diye üzülüp maçı
bitiremeyen, izlemeyenleri biliyorum. Eski başkanı olduğu takımın
şampiyon olmasına üzülen, şampiyon olamadığında sevinen insanlar da
var. Yönetimde yer almaz, takım kötü olsun ister. Böyle olduğunu
herkes de bilir. Ama ben söyleyince kızarlar şimdi. Ersun Yanal şu
sıralar yerden yere vuruluyor. Siz beğeniyor musunuz? Bence bunlar
yanlış konuşmalar. Hataları oldu elbet ama asıl konu şu: Herkes
kendi arkadaşı başa gelsin istiyor. O yüzden o gitse, başkası gelse
de aynı konuşmalar olacak. Fenerbahçe'nin başına geçtiğimde bana da
yaptılar bunu. Mustafa Denizli'yi isteyen bir grup vardı medyada.
Benim Fenerbahçe defterim baştan kapanmıştı yani. Hayatınızda hiç
haksız penaltı verdirttiniz mi? Evet, iki kere hakemi kandırıp
yanlış penaltı verdirttim. Birisi Bursaspor maçıydı. Diğerini
hatırlamıyorum. Penaltı vereceğini bilerek yaptım, hakem de inandı.
Futbolcuların içinde namaz kılanlar-kılmayanlar kutuplaşması var mı
sahiden? Yok. Zaten şu an Türkiye'deki futbolcuların yüzde 80'i
namaz kılıyor. Bu oran gittikçe de artıyor. Benim dönemimde bu
kadar çok değildi. Bu, İstanbul takımları içinde de böyle.
Röportaj: Elif Korap Kaynak: Milliyet Gazetesi