Rıdvan Dilmen bombaladı: Ali Koç tarihe geçtin işte, övün
Abone olFenerbahçe'nin sahasında Yeni Malatyaspor'a kaybettiği maçı değerlendiren Rıdvan Dilmen, ''25 kişiyi gönderemeyeceğin için antrenörü mü gönderirsin yoksa oyuncularla ilgili bir yaptırım mı yaparsın bilemem. Ama tarihe geçtin işte, övün.'' diyerek herkesi topa tuttu.
Süper Lig'in 12. haftasında iç sahada Yeni Malatyaspor ile
karşılaşan Fenerbahçe, maçtan 3-0'lık sonuçla yenik ayrıldı.
Fenerbahçe böylece, Süper Lig tarihinde ilk kez iç sahada üst üste
üç maçtan yenik ayrılmış oldu. Yeni Malatyaspor'a galibiyeti
getiren golleri 9'da Adem penaltıdan, 21'de Umut Bulut ve 48'de
Youssouf Ndayishimiye attı.
NTV'de yayınlanan Yüzde Yüz Futbol programında karşılaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dilmen, Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut'un performansını eleştirdi. Rıdvan Dilmen'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Fenerbahçe evinde ilk kez üst üste 3 yenilgi aldı. Maşallah, tarihe geçtik. Fenerbahçe'de üst üste içeride 4 mağlubiyet kimse görmedi, yeni nesil hiç görmedi. Malatyaspor'un tamamını ve teknik direktör Hamza hocayı kutlarım. Her türlü oyunu hak ettiler, eze eze kazandılar. Malatyaspor'da Semih Kaya, Kadıköy'de kaç maç oynadı, bu kadar rahat etmemiştir.
''Böyle olunca mı kararlar alınması
gerekiyor?''
Sayın Ali Koç'a, sayın Emre Belözoğlu'na ve oyunculara mektup:
Burası Fenerbahçe Spor Kulübü. Riskin olabileceği ama kumarın
olmayacağı bir kulüp. Yıllar boyunca şampiyonluğun olmadığı
zamanlar oldu, belki Ali Koç geldiğinde takım küme düşme potasında
olduğunda dahi oyuncular mücadele ediyordu. Her gün geriye giden
bir teknik direktör, her gün geriye giden bir futbol takımı.
Diyelim Gaziantep'e gittin, bir 3 de orada yedin? Böyle olunca mı
kararlar alınması gerekiyor?
''10 üzerinden hep 7'lik oyuncular olunca, siz eğitmen
olacaksınız''
Bu ligde şampiyonluk yarışının en önemli takımlarından biri
Fenerbahçe'dir ancak Ali Koç'un da konsantrasyonunun çok daha fazla
olması lazım. Bir başkan takıma karışır mı diye konuşulur, karışır.
Erol hocanın bir anlaşması mı var Pelkas'ı 70'de çıkaracak diye,
8'de 8 oldu. 10 üzerinden hep 7'lik oyuncular olunca, siz eğitmen
olacaksınız, nasıl verim alabiliriz diyeceksiniz. Teknik
direktörlük sadece laktak testi, rakip analizi, şu kadar orta, bu
lider, şu küme düşüyor falan değil. Göz var, nizam var. İlk hafta
Gustavo'yu çıkarınca acaba ne yapacak dedim, iyi bir hamle yaptı
ama her geçen gün oyuncuları kaybediyor. Gökhan'ı oynatarak
kaybetti, ölüsü bile oynar diyor. Tisserand'a gelelim, Serdar Aziz
ve Lemos ağzıyla kuş bile tutsa bu arkadaş oynayacak. Bir de
oynarken, her maç sol stoper oynayacak ve teknik direktör olarak
sen sağ stopere koyacaksın ve uzun süredir oynamayan Sadık'ı yanına
koyacaksın.
''Birinci suçlu sizlersiniz''
Oyuncu duygusaldır, çocuk gibidir. Sosa hep lider oyuncuyken, sen
aldın liderliği götürdün. Ne oldu, Sosa gitti. İster 35 olsun,
ister 15 yaşında olsun, Pazartesi oynayacağını bilecek. Devrede
oyuna giriyor, maça mı giriyorsun, yürüyüşe mi çıkıyorsun...
Isınanlara bakıyorum, Novak kakara kikiri yapıyor, burası
Fenerbahçe! Emre Belözoğlu, Ali bey, siz hangi takımda oynadığını
anlatamadıysanız, birinci suçlu sizlersiniz.
''Erol hoca kadar bu oyuncuların da hizaya getirilmesi
lazım''
Erol hocanın verdiği demeç, 11 maçta 23 puan verseler kabul etmez
miydiniz? Fenerbahçe hocası böyle olmaz, ben kabul etmiyorum, sen
et! Öyle diyorsan, demek ki bu maçları normal karşılıyorsun. Bunu
bir başarı olarak gösteriyor. Erol hoca kadar bu oyuncuların da
hizaya getirilmesi lazım! Ne anlıyorsunuz, anlayın. Burası
Fenerbahçe, tıkır tıkır maaşınızı alıyorsunuz. Bu kadar isteksiz
oyuncular... Özel hayatınız mı kötü, iyi mi çalışmıyorsunuz? Teknik
direktörünüz zaten hala Anadolu takımı hocası kafasında, başından
sonuna kadar sıkıntı var.
''Ne yaparsınız abi siz?''
Fenerbahçe'nin performansını geri götüren Erol Bulut ve yönetimdir.
Gökhan kötüye gidiyor, Caner kötüye gidiyor, Tisserand bomba,
Gustavo'nun Beşiktaş maçında yürüyecek hali yoktu. Oyuncunun
coşkusu da gidiyor. Ozan'ın son haftalarına bakalım, Cisse'ye
bakalım. Soldaki Thiam et mi, balık mı? Bir tane ısıran adam var
Pelkas, o da oyundan çıkıyor. İşin tuhaf tarafı, o da çıkacağını
biliyor! Selçuk Şahin, Volkan, Emre Belözoğlu, Semih... Ne
yaparsınız abi siz? Buranın neresi olduğunu bir anlatın, bizim
tarihimizde bunlar yok deyin. Son 4 haftada evinde oynadığı 3 maça
bakıyoruz, 9 gol yemişsin, 19 tane kaleci kurtarmış.
"Tarihe geçtin işte, övün"
Fenerbahçe'de oyuncular ortalama oyuncular, öyle büyük yıldız falan
değiller; 6,5-7. Sosa ve Pelkas'a söyleyeceksin, 'Kardeşim, ben
burada olduğum sürece sizi oyundan çıkarmayacağım, siz benim saha
içi antrenörümsünüz' derim. Bu olmazsa, olmaz. Ver Sosa'ya
kaptanlığı, ver ve yeniden eski güvenini kazandır. 25 kişiyi
gönderemeyeceğin için antrenörü mü gönderirsin yoksa oyuncularla
ilgili bir yaptırım mı yaparsın bilemem. Ama tarihe geçtin işte,
övün.
''Şu andaki fizik durumu ile Gökhan
oynamaz''
Gökhan da benim onu sevdiğimi bilir ama Fenerbahçe'de sağ bek Nazım
oynar! Canlı, diri. İhtiyaç olduğunda Gökhan'ı kullanırsın.
Gökhan'ı, Caner'i oynatmazsan kırılır diye düşünemezsin. Şu andaki
fizik durumu ile Gökhan oynamaz. Yine Erol hocanın hatası, Mert
Hakan'a hiç forma verilmeyerek bitirilmiştir, yüzüyor gibi koşuyor.
En çok arzulayan o ama kuvvetli değil. Sosa'yı kararsızlıktan
kaybettin. Beyler kötü oynayın desen de Fenerbahçe böyle olmaz.
"Alanya'da ben de yönetirim"
"Emre abi 'Gel' demiş, gelmişler, 'Ben size gel dedim ama yürüyün
diye gel demedim' diyecek. Caner, Mert, Gökhan, 'Emre'yi kıramadım'
diyor. Kırsınlar o zaman Emre abilerini. Başarıyı herkes
sahiplenir, başarısızlıkta herkes kaybolur. 17 yaşında, 20 yaşında
oyuncuyu Alanya'da ben de yönetirim. Büyük takım hocası olmakla,
Alanya'da hoca olmak arasında fark vardır. Olmaz demiyorum ama
gidişatı uzaklaştırıyor kendini. Sergen Yalçın'ın çok antrenman
bilgisi olduğunu düşünmüyorum ama bir lider duruşu var. Vİda'ya
otur diyor, oturtuyor. Fenerbahçe'de bütün oyuncular formsuz."