Rıdvan Dilmen Alex'e bayıldı

Hayatın gerçekleri vardır. Belli yaşa kadar futbol oynarsınız, sonra da bırakırsınız. Geçmişe çok dönen bir insan da değilim. Keşke hâlâ oynasaydım diyen birisi de değilim. Ama bu Alex'i gördükten sonra "keşke hâlâ oynuyor olsam" diyorum. Hakikaten de seyrine doyum olmayan müthiş bir yetenek. Futbolun emrettiğini yapıyor. Öylesine paslar veriyor ki, eliyle mi atıyor, ayağıyla mı anlamıyorum. Fenerbahçe ligin ilk yarısının ortasından sonuna kadar takım halinde iyi mücadele eden, takım halinde de iyi top oynayan bir görüntü veriyordu. Dünkü maçta skor aynı, oyun farklıydı. Ama bu kötü oyunun yanında inanılmaz bir Alex vardı. Defansif açıdan fazla hata yapmadılar. Hücumda Ümit ve Tuncay ikilisinin desteğini sağ tarafta göremedik. Marco da sistem gereği yalnız kalınca eski etkinliğinden uzaktı. Belki ilk kez duran toplarda etkili olunmadı. Bunların yanında Alex'in resitali geceye yetti. Futbolda takım oyunu çok önemli. Günümüzde bireysel starları görmek zor. Ancak Alex bu görüşleri alt üst ediyor. Anelka mı? Kesinlikle birinci sınıf oyuncu. İlk kez çıplak gözle izleme fırsatım oldu. Alex ile uyum sağlayabilecek, onunla oynarken Alex'e de kendisine de zevk yaşatabilecek bir oyuncu. Teknik kapasitesi yüksek, en önemli özelliği de sadece golcü değil. Takım oyuncusu, asisti de seviyor. İstanbulspor takımının kapasitesi bu kadar. İyi niyetle mücadele ettiler. Ama o kadar. Tabii ki rakibi Fenerbahçe değil. Ama işi de kolay değil. Vedat Yüksel benim çok beğendiğim hakemlerden birisi. Dün de mükemmel bir maç yönetti.