Rezil bir durumdasın Bush!
Abone olOscar ödülü alan yönetmen Michael Moore, savaşın hemen eşiğindeyken Başkan Bush’a ağır ifadelerle bezenmiş mektup yazdı..
Kısa bir süre önce Türkiye’de gösterilen ‘Benim Cici Silahım’
filmiyle gündeme gelen ve aynı filmle Oscar ödülü alan yönetmen
Michael Moore, savaşın hemen eşiğindeyken Başkan Bush’a mektup
yazdı. Oscar ödül töreninde de “Utanın Bay Bush” diyerek savaşı
protesto eden Michael Moore’un mektubunun tam metni: Sayın Vali
Bush, Bugün sizin “hakikat anı” dediğiniz gün, “Fransa ve dünyadaki
diğerlerinin kartlarını masaya açmaları gereken” gün. Bugün,
nihayet geldiği için çok mutluyum. Çünkü şunu söylemeliyim ki, 440
gün boyunca yalanlarınıza ve çevirdiğiniz dolaplara katlanmama
rağmen, bunlara daha fazla dayanabileceğimden pek emin değildim.
Dolayısıyla, bugünün ‘Gerçekler Günü’ olduğunu duymaktan memnun
oldum, çünkü sizinle paylaşmak istediğim bazı gerçekler var: 1.
Amerika’da hemen hemen HİÇ KİMSE (radyo programları sunan deliler
ve Fox Haber kanalı hariç) savaşa girmeye fazlasıyla istekli değil.
Bu konuda bana güvenebilirsiniz. Beyaz Saray’dan çıkarak,
Amerika’nın herhangi bir caddesine bir adım atın ve Iraklı’ları
GERÇEKTEN öldürmek isteyen beş kişi bulmaya çalışın. ONLARI
BULAMAZSINIZ! Neden mi? Çünkü HİÇBİR Iraklı buraya gelip de bizi
öldürmedi! Hiçbir Iraklı böyle bir tehditte bulunmadı bile. İşte
biz sıradan Amerikalılar böyle düşünüyoruz: Eğer herhangi bir
şahıs, hayatımız için bir tehdit oluşturmuyorsa, o zaman, ister
inanın ister inanmayın, onu öldürmek istemiyoruz! Size komik
gelebilir ama bu işler böyle! 2. Amerikalıların çoğu -size hiç bir
zaman oy vermemiş olanlar- sizin kitleleri şaşırtma silahlarınıza
kanmıyor. Günlük hayatlarımızı etkileyen gerçek konuların neler
olduğunu biliyoruz ve bunların hiçbiri ‘I’ ile başlayıp ‘K’ ile
bitmiyor. İşte bizi tehdit eden konular: Siz göreve geldiğinizden
beri işsiz kalan iki milyon 500 bin kişi, borsanın zalim bir şakaya
dönüşmüş olması, hiç kimsenin emekli maaşını görüp göremeyeceğini
bilmemesi, benzin fiyatının neredeyse 2 dolara yükselmiş olması -bu
liste böylece sürüyor. Irak’ı bombalamak bu sorunların hiçbirini
ortadan kaldırmaz. Herşeyin bir düzene girmesi için, sadece sizin
gitmeniz gerekiyor. 3. Geçen hafta Bill Maher’in dediği gibi,
Saddam Hüseyin’le popülarite yarışına girip de kaybeden biri
olarak, rezalet durumdasınız. Tüm dünya size karşı Bay Bush.
Bunların arasında Amerikalılar da var. 4. Papa, bu savaşın doğru
olmadığını, bir GÜNAH olduğunu söyledi. Bunu söyleyen PAPA! Ama
daha da kötüsü, artık Dixie Chicks grubu bile size karşı! Bu
savaşta tek kişilik bir ordu olduğunuzu fark etmeniz için, durumun
daha ne kadar kötüleşmesi gerekiyor? Tabii, bu savaşta siz kendiniz
savaşmayacaksınız. Tıpkı siz asker kaçağıyken, yoksulların sizin
yerinize Vietnam’a gönderildiği gibi. 5. 535 üyeli Kongre’nin
sadece BİR üyesi (Güney Dakota Senatörü Johnson’un), silahlı
kuvvetlere kaydı olan bir oğlu veya kızı var! Eğer gerçekten
Amerika’yı desteklemek istiyorsanız, lütfen ikiz kızlarınızı hemen
Kuveyt’e gönderin ki, onlar orada kimyasal silahtan korunma
giysileri içinde dolaşsınlar. Ve tabii ki, orduya katılacak yaşta
çocuğu olan tüm Kongre üyelerinin, çocuklarını bu savaş için feda
ettiğini görmek istiyoruz. Ne dediniz? OLMAZ MI? İyi o zaman -çünkü
bizce de olmaz! 6. Son olarak, Fransa’yı seviyoruz. Evet, geçmişte
bazı durumların içine ettiler. Evet, bazı Fransızlar gerçekten
sinirimize dokundu. Ama unutmayın ki Fransızlar olmasaydı, Amerika
dediğimiz bu ülke de olmazdı. Amerikan Bağımsızlık Savaşı’ndaki
yardımları sayesinde bu ülkeyi kazandığımızı unuttunuz mu? Bu
ülkenin kurucuları ve en büyük düşünürlerinin -Thomas Jefferson,
Ben Franklin vs.- Paris’te uzun yıllar geçirip, Bağımsızlık
Bildirisi’nin ve Anayasa’nın temel fikirlerinin rötuşlarını orada
yaptıklarını unuttunuz mu? Özgürlük Heykelini bize verenin Fransa
olduğunu, Chevrolet’i ilk yapanın Fransız olduğunu, sinemayı ilk
yaratanın iki Fransız kardeş olduğunu unuttunuz mu? Şimdi ise,
sadece iyi bir arkadaşın yaptığı şeyi yapıp, size apaçık kendiniz
hakkındaki gerçekleri söylüyorlar. Fransızları kötülemekten
vazgeçin ve ilk defa bir şeyi doğru yaptıkları için onlara teşekkür
edin. İktidara gelmeden önce keşke daha çok (bir defa) seyahat
etmiş olsaydınız... Dünya hakkındaki cehaletiniz, sizin sadece
aptal olduğunuzu değil, sıkıştığınız köşeden çıkamadığınızı da
gösteriyor. Ama neşelenin, İYİ haberler de var. Eğer savaş kararı
alırsanız, büyük bir ihtimalle çabuk bitecektir, çünkü benim
tahminlerime göre Saddam Hüseyin’i korumak için kendi hayatlarını
feda edecek Iraklı sayısı azdır. Siz savaşı “kazandıktan” sonra,
herkes kazananları sevdiği için, anketler popülaritenizin arttığını
gösterecektir -ve kim arada sırada birinin hırpalandığını görmekten
hoşlanmaz ki (bu özellikle üçüncü dünya salaklarından biriyse!).
Seneye yapılacak seçimlere kadar bu zaferin tadını çıkarmaya bakın
bence. Tabii seçimlere daha çok zaman var; biz de ekonominin b.ka
battığını seyredip uzun uzun güleriz. Ama kim bilir, belki
seçimlerden bir kaç gün önce Usame’nin yerini tespit edersin!
Gördün mü, işte BÖYLE düşün! Umudunu yitirme! Iraklıları öldür
-bizim petrolümüz onlarda!! Saygılarımla, Michael Moore