Reyhanlı bombacısından inanılmaz itiraf

Abone ol

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 52 kişinin öldüğü bombalı saldırının davası başladı. Katliamın adım adım nasıl planlandığı, iddianamede ayrıntılı olarak yer aldı. Bir numaralı sanık: Para için yaptım...

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te çifte araçla düzenlenen ve 52 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla ilgili, 33 sanığın yargılamasına başlandı.

Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya, tutuklu sanıkların yanı sıra ölenlerin yakınları da katıldı. Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı, sanıklara yöneltilen suçlamaları hatırlattı. Ardından da sanıkların savunmasına geçildi.

Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10’uncu maddesiyle görevli savcı tarafından hazırlanıp mahkemeye gönderilen iddianamede, 15’i tutuklu, 11’i tutuksuz, 7’si firari 33 sanık; 5’i çocuk 52 kişiyi öldürmek, 130 kişiyi öldürmeye teşebbüs, 25 kişiyi yaralamakla suçlanıyor.
Eylemi planladığı öne sürülen Mihrac Ural (57), saldırıyı düzenlediği ileri sürülen Nasır Eskiocak (34) ile birlikte 9’u tutuklu, 7’si firar, 2’si tutuksuz 17 sanık hakkında 53’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 3 bin 597’şer yıla kadar hapis cezası istendi. Eylemden doğrudan haberi olmadan yardım ve yataklık yaptıkları ileri öne sürülen 16 sanık hakkında da 10 ile 15 yıl arasında hapis cezası talep edildi.

İDDİALAR

110 sayfalık iddianamenin giriş bölümünde, bombalı saldırıdan 3 gün önce Hatay Emniyet Müdürlüğü’nü arayan bir kişinin, Suriye istihbaratı ile bağlantılı olan THKP-C Acilciler terör örgütünün Türkiye ’de bombalı saldırı hazırlığı içerisinde olduğu yönünde ihbarda bulunulduğuna değinildi. Adı açıklanmayan ihbarcının, saldırının önce Ankara’daki Kocatepe Camii’ne cuma günü planlandığı, sonra hedefin bir AVM olarak değiştirildiğini söylediği, saldırı için 2 minibüs alınarak Suriye’den getirilen bombaların yerleştirildiğini söylediği bildirildi. İhbarcının saldırı hazırlığıyla ilgili bazı ayrıntıların yanı sıra bazı isimleri de söylediği ve ihbarın ardından güvenlik birimlerinin aldığı önlemlere rağmen saldırıların önüne geçilemediği kaydedildi.

İddianamede, örgüt yapısı ve adı geçen sanıkların görevleriyle ilgili bilgilere de yer verildi. THKP/C-Acilciler terör örgütü lideri Mihrac Ural’ın Suriye’deki iç savaş sonrasında, Suriye rejiminin desteğiyle Mukaveme Suriyyi adında silahlı/askeri birlik kurduğu ve Suriye yönetimine bağlı güçlerle birlikte muhaliflere karşı savaştığı, Suriye istihbarat örgütü yetkilileri ile irtibatlı olduğu ve onların talimatlarını yerine getirdiği öne sürüldü. Eylem planlamasının Mihrac Ural ve Suriye istihbaratı elemanı olduğu ileri sürülen Ömer El Hatip ve kimliği tespit edilemeyen ‘Hacı’ kod adlı kişiler tarafından yapıldığı iddia edildi. Yusuf Nazik’in eylem planlaması hazırlığında Mihrac Ural aracılığıyla Suriye devlet başkanı Beşar Esad’la görüştürüldüğü de iddialar arasında yer aldı.

PATLAYICILARIN ÖZELLİĞİ

İddianamede, patlayıcılara yönelik yapılan çalışmalara da değinildi. Patlatılan araçlar üzerinde yapılan incelemede, ana patlayıcı madde veya yemleme olarak kullanılan (yüksek güçlü patlayıcılardan) RDX içerikli patlayıcı madde yerleştirilerek anahtar sistemi, başlatıcısı ve güç kaynağı tespit edilemeyen, ‘canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde yakıcı-yıkıcı-tahrip edici’ özelliğe sahip el yapımı bomba olduğu belirtildi.

ARAÇLARIN OLAY YERİNE GELİŞLERİ

Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürlüğü MOBESE kayıtlarının incelenmesinde ise patlayıcı madde yüklü beyaz ve gri renkli 2 adet Ford transit marka minibüsün eylemde kullanıldığı tespit edildi. MOBESE kayıtlarına göre minibüsler saat 11.50’de Atatürk Caddesi üzerinde seyir halinde iken görülüyor.

Saat 11.51’de, belediye binasının sol yanında bulunan sokaktan Faruk Cengiz Caddesi’ne geçiyor. Saat 11.52’de beyaz renkli araç Faruk Cengiz Caddesi’nden dönerek belediye binası yanına, patlamanın meydana geldiği noktaya park ediyor. Saat 12.14’te, gri renkli araç da Faruk Cengiz Caddesi istikametine doğru dönüyor. Beyaz renkli araç Faruk Cengiz Caddesi’nde seyir halinde iken ön sağ tarafında üzerinde açık renkli elbise bulunan bir erkek oturuyor. Gri renkli aracın ön sağ tarafında oturan erkeğin de açık renk elbise giydiği tespit edildi.

KEŞİF YAPMIŞLAR

Saldırının bir numaralı sanığı olduğu ileri sürülen Nasır Eskiocak, iddianamede de yer alan polise verdiği ifadesinde şunları anlattı:

“Yusuf Nazik beni Suriye’de Hacı adlı kişi ile tanıştırdı. Patlayıcıları bu kişi temin etti. Eylem için 30 bin ABD doları verdi. Saldırıdan 2 ay kadar önce Yusuf Nazik ile birlikte Ankara’ya giderek Kocatepe Camii’nin, buradan da aynı gün Konya’ya geçerek yüksek bir binanın fotoğrafını çektik. Yusuf Nazik buralara bomba yüklü araçlar konulacağını söyledi. Ancak daha sonra buralardan vazgeçilerek Reyhanlı’da karar kılındığını söyledi. Eylemin kimin adına, niye yapıldığını bilmiyorum. Ben para için yaptım.”

BİR NUMARALI SANIĞIN YAKALANIŞI

Sanık Eskiocak, yakalanmasıyla ilgili şunları söyledi:

“Yakalanmadan bir gün önce 9 Haziran 2013’te, bazı kişilerin yardımıyla Yayladağı İlçesi Güveçli Köyü yakınlarından adını bilmediğim ancak muhaliflerin kontrolündeki bir köye geçtim. Burada silahlı 20 kişilik muhalif grubun eline düştüm. Bu kişilere adımın Mehmet olduğunu söyledim. Ancak inandıramadım. ‘Türkiye’de bulunan muhalif askerleri kaçıran kişisin’ diyerek beni darp ettiler. Sonra içlerinden birisi ‘Ben bunun fotoğrafını televizyonda gördüm. Reyhanlı patlaması ile alakası var, onun için kaçıyor’ dedi. Ardından da Türk güvenlik güçlerine teslim ettiler.”

ÖNCE HOROZ KESMİŞLER

Nasır Eskiocak’ın kendisini “Birlikte ticaret yapacağız” diyerek kandırdığını ileri süren Mehmet Genç de şunları söyledi:

“Nasır bizi patlamadan 4-5 gün önce öğle saatlerinde Harbiye’de bulunan türbeye götürdü. Burada kutsal değerler üzerine yemin ettirdi. ‘Ben sizi hiçbir şekilde yalnız bırakmayacağım’ dedi. Ne amaçla yemin ettiğimizi sorduğumda ise ‘Bana güvenmiyor musun’ dedi. Ben de güvendiğimi, kendisini ağabey olarak gördüğümü söyledim. Bunun üzerine türbede kurban olarak horoz kesip ayrıldık.”

CİLVEGÖZÜ’NDEKİ ACININ DA YILDÖNÜMÜ

Bu arada Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’nda geçen yıl 11 Şubat’ta meydana gelen bombalı saldırı 1 yılı geride bıraktı. Türkiye’nin Suriye’ye açılan kapılarından Cilvegözü, 18 kişinin öldüğü ve 24 kişinin yaralandığı patlamaya rağmen özellikle Suriyelilere gönderilen yardımlar için önemini koruyor.

Günün Önemli Haberleri