Restoranda asitli saldırı davasında flaş gelişme!
Abone olAsitli saldırgan olarak bilinen C.A. C.A. mahkeme tarafından "kasten yaralama" suçundan tutuklandı.
İstanbul Ataşehir’de bulunan ünlü Develi restoranda
baldızının 3,5 yaşındaki çocuğunun yüzüne kimyasal sıvı sıkarak
yaktığı iddia edilen C.A. (33) "kasten yaralama" suçundan
tutuklandı.
Restoranın kamera kayıtlarının “uzaktan müdahale” ile silindiği iddiası ortaya atılmıştı. DHA, C.A’nın bilgisayarlara mikroişlemci üreten bir firmada çalışıyor olmasının “3 ay önce Y.K’nın oynadığı sırada uzaktan kumandalı oyuncağının elinde patlamasıyla ilgisi olup olmadığı sorusunu akıllara getirdiğini” bildirdi.
Ataşehir'de ünlü bir lokantada baldızının 3,5 yaşındaki çocuğunun yüzüne kimyasal sıvı sıkarak yaktığı iddia edilen C.A.(33) poliste işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edildi.
"AMACIM ŞAKA YOLLU KORKUTMAKTI"
Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen C.A. savcılık
ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. 34
yaşında yüksek lisans mezunu olan C.A'nın Anadolu 1. Sulh Ceza
Hakimliği'nde verdiği ifadesinde 3 yaşındaki Y.K.'nin ailesini 14
yıldır tanıdığını belirterek, "6 yıldır evliyim. Yemeği eşimle
organize ettim. Ailecek yemeğe gittik, çocuklar oyun yerine geçti.
Bir kaç kez çocukların olduğu bölüme gittim. Eşimle beraber
oğlumuzun üzerini değiştirdik. Son zamanlarda aile bireylerinin
Y.K.'ya benim çocuğumdan daha fazla ilgi gösterdiklerini hissettim.
Bu nedenle yemeğe giderken evin bodrum katında boyaların olduğu
yerden üzerinde boya yazılı olan diş macunu tüpü şeklindeki bir
boyayı alıp cebime koydum. Amacım, boya olduğunu düşündüğüm bu
maddeyi Y.K'ya sıkıp şaka yollu onu korkutmaktı" dediği
öğrenildi.
"HASTANEYE BEN GÖTÜRMEK İSTEDİM"
Oyun alanında küçük Y.K.'yi gördüğünü söylediği öğrenilen C.A.'nın ifadesinde, "Benim oğlum ile arasında 2-3 metre mesafe vardı. Yanımda getirdiğim diş macunu şeklindeki boyayı 3 metre mesafeden Y.K.'nın üzerine doğru sıktım. Kahverengi bir boyaydı. Ağlayıp ağlamadığına bakmadım. Hemen yemek yediğimiz yere geçtim. Bir süre sonra bağrış çağırış oldu. Çocukların olduğu yere Y.K'nın annesi gitti. Lavaboya gittiler sonra da annesi 'Alerji yaptı galiba, biz hastaneye gidiyoruz' dedi. Yardım amaçlı montumu almak için kasaya gittim, arabayla ben götürmek istedim. Geldiğimde gitmişlerdi" şeklinde konuştuğu belirtildi.
"ZARAR VERİCİ BİR ŞEY OLDUĞUNU BİLSEYDİM..."
Daha sonra kendisinin de hastaneye gittiğini söylediği belirttiği kaydedilen C.A.'nın, "Ben o anda Y.K.'ya sıktığım maddenin boya değil kötü bir şey olduğunu anladım ve çok korktum. Korktuğum için cebimdeki malzemeyi E-5'te attım. Kartal'a hastaneye gittim. Durumunun kötü olduğunu gördüm. Kimseye bir şey diyemedim. Herkesi çok seviyordum. Böyle bir şeye sebebiyet verdiğimi anlatamazdım. Aynı gece eşim Y.K'nin elbiselerini bana verip 'Bunlar delildir. Gerekirse restoranla ilgili şikayetçi oluruz' gibisinden cümle kurarak kıyafetleri verdi. Oğlum olay nedeniyle çok korktuğu için hep beraber olmak amacıyla babamların yanına gittik. Olay nedeniyle çok üzgünüm. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. Y.K.'nın her türlü masrafını karşılamaya hazırım. Bu benim değil tüm ailemizin başına gelen bir kazadır. Pişmanım. Zarar verici bir şey olduğunu bilseydim böyle bir şey yapmazdım" diye konuştuğu öğrenildi.
Öte yandan C.A'nın olayı gözyaşları içinde anlattığı belirtildi.
TUTUKLANDI...
Mahkeme hakimi, şüpheli C.A.'nın nitelikli yaralama suçunu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin olması ve olayın vahametini göz önüne alarak "Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı silahla kasten yaralama" suçundan tutuklanmasına karar verdi.
RUHİ DURUMU İÇİN BİLİRKİŞİ İSTENEBİLİR
İstanbul Ataşehir'de bir kebapçıda meydana gelen olayı
gerçekleştiren eniştenin 'ruhsal sorunları' olup olmadığı merak
konusu oldu. Eniştenin polis ifadesinde kullandığı "Aynı yaşlarda
çocuğum var. Aile hep ilgiyi Y.K.’ya gösteriyordu. Bende kıskançlık
oldu. Evden içinde boya olduğunu sandığım spreyi aldım. İçinde asit
olduğunu bilmiyordum. Amacım yüzüne sıkıp onu maskara etmek, küçük
düşürmekti. Zarar vermek istememiştim" sözlerini Türkiye Psikiyatri
Derneği Medya Sözcüsü Doç.Dr. Burhanettin Kaya'ya sorduk. Kaya,
"Birincisi muayene etmediğimiz, bize başvurmayan birinin ruh
sağlığı durumu hakkında yorum yapmak etik değildir. İkincisi
muayene ettikten sonra o kişi hakkında kamuoyuna açıklama yapmak
hiç etik değildir. Bu bir meslek sırrıdır, mahremiyettir.
Dolayısıyla meslek etiği gereği bir kişinin ifadesine bakıp, ruhsal
durumu değerlendirilemez" dedi. MAHKEME, 'BİLİRKİŞİ' İSTEYEBİLİR
Kaya, mahkemenin, gerekli görmesi halinde eniştenin ruhsal
durumunun, cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için
'bilirkişi' isteyebileceğine dikkat çekti. ADALET TECELLİ ETMELİDİR
Kaya, çocuğa şiddetin, istismarın birçok nedeni ve biçimi
olabileceğine dikkat çekerken, "Bir birey aileye kızgınlığından 3.5
yaşındaki bir çocuğa şiddet uyguluyorsa, bunun bir yaptırımı,
cezası olmalıdır. Adalet tecelli etmelidir" dedi.