Resmi Gazete, zengin ediyor

Resmi Gazete okumanın zengin olma yolunada en tesirli araç olduğunu biliyormuydunuz? ünlü işadamlarımızın başarıya ulaşma serüvenini konu edinen Yalçın Pekşen, bu hafta bizlere Hüseyin Bayraktar'ın zengin olma serüvenini anlatmış. Pekşen son yazısı zengin olma yolunda Resmi Gazete'nin gücünü ortaya sermiş. Tüm zengin olmak isteyenler bu yazı ile nasıl zengin olunduğunu öğrensin... İşte zengin olmanın en kolay yolu:

İş'in sırrı: Resmi Gazete okumak...
Başarıya ulaşmış işadamlarımız yaşam öykülerini yazmaya devam ediyorlar. Kervana son olarak Hüseyin Bayraktar da katıldı. ('Şansı Arayacak Vaktim Olmadı', Bayraktar Holding Kültür Yayınları, Haziran 2004)

Her fani gibi onların da amaçları biraz övünmek ki, insan halidir, anlaşılabilir; belki biraz da gelecek kuşaklara bilgi ve deneyimlerini aktarmak... Anlayanın işine yarayabilir.

Hepsinin öykülerinde ortak noktalar var:

-Çok elverişsiz bir ortamda (30'lı, 40'lı yıllar) eğitimsiz ama girişken bir babanın eşek sırtında mal taşıyarak kurduğu küçük bir işletme veya bir bakkal dükkanı...

-Otoriter tavırlı babanın istekle olmasa bile, küçük işletmesinin muhasebe kayıtlarını yabancıya emanet etmemek için okula gönderdiği çocuklar...

-Küçük yaşta işe atılma ve iş dünyasında dönenleri kavrayabilecek ölçüde pratik bir zeka...

-Çok genç yaşta bir akraba kızı ile evlendirilip, yanlış yollara sapmasına izin vermeme.

-Bu ortamda gelişen gencin, işi büyütürken öğrendiği iki basit kural:

1- Resmi Gazete'yi okumak...

2- Politikayı değil, politikacıyı izlemek...
* * *
Hem Vehbi Koç'un kendi yazdığı hem de Sakıp Sabancı'nın yazdığı veya yazdırdığı kitaplarda dikkatimi çekmişti ama üzerinde durulacak ölçüde altı çizilmemişti. Bayraktar bu kez üzerine basa basa bu iki ilkenin altını çiziyor:

'Şimdi bir meslek sırrımı anlatmak istiyorum. İşe her gün Resmi Gazete'yi okumakla başladım. Sonra Resmi Gazete'nin bir işadamının anayasası olduğu kanaatine vardım. Resmi Gazete'yi okumadığım gün kendimi çok eksik hissettim. Çünkü devlet Resmi Gazete'den izlenir.'
* * *
Yine Bayraktar'ın kitabından (ki diğerlerinin de öyle) hiçbir politik görüşe eğilimli olmadıkları anlaşılıyor. Ancak iktidara gelen politikacıları çok yakından izliyorlar.

Kitapta bir Galeria öyküsü var ki, belki Bayraktar'ın çalışma yöntemini en iyi o anlatıyor.

İşadamı Ataköy sahilindeki dev araziye 'Galeria'yı kurmadan çok önce adeta göz koyuyor.'

Resmi Gazete'yi aksatmadan okuduğu için devletin bu alanı tanzim etmeye karar verdiğini ve 49 yıllığına kiraya vermeye çalıştığını öğreniyor.

Sayısız politikacı ile sayısız görüşme yaptıktan sonra buraya sahipleniyor ve kira paralarını peşin toplayarak tesisi tamamlıyor. Öyle ki, Galeria'nın inşaat harcaması olan 16 milyon doları, kiracılarından daha inşaat tamamlanmadan geri alıyor.

Sonrası şöyle: Bayraktar'ın devletten parasız aldığı araziyi ve üzerine peşin kira paraları ile tamamladığı binayı, daha sonra devlet Bayraktar'dan satın alıp devletleştiriyor.

O yüzden kitabın başlığı çok anlamlı: İş dünyasında gerçekten 'şans arayacak vakit yok.' Sıradan insanların 'şans' dediği imkanlar Resmi Gazete'de insanın önüne devlet tarafından çıkarılıyor.

YAZI:Yalçın Pekşen