Resepsiyonda söz düellosu
Abone olCumhurbaşkanı Sezer'in, Cumhuriyetin 80. yıl kutlamaları çerçevesinde Çankaya Köşkü'nde düzenlediği tartışmalı resepsiyon, söz düellolarına sahne oldu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyet'in kuruluşunun 80.
yıldönümü nedeniyle Çankaya Köşkü'nde bir resepsiyon verdi.
Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi Semra Sezer tarafından verilen
resepsiyona çok sayıda davetli katıldı. Resepsiyona, 'eşsiz
davetiye' krizi nedeniyle çok sayıda AK Partili milletvekilinin
katılmadığı görüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte
Bakanlar Kurulu üyelerinden 8 bakan ve 8 AK Parti milletvekilinin
katıldığı resepsiyonda, Cumhurbaşkanı Sezer, davetlileri resepsiyon
salonunun kapısında karşıladı. Resepsiyona, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök, çok sayıda CHP milletvekili, Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral
Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim
Fırtına, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, MGK Genel
Sekreteri Orgeneral Şükrü Sarıışık, Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral İlker Başbuğ, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve eşi
Rahşan Ecevit, yabancı misyon şefleri, üst rütbeli subaylar,
sanatçılar, gazeteciler ve iş adamları katıldı. "BU BENİM DEĞİL,
DEVLETİN DAVETİYESİDİR" Sezer, Cumhurbaşkanlığı tarafından Köşk'te
verilen resepsiyon için değişik biçimde hazırlanmış davetiyelerle
ilgili olarak, "Bu davet benim davetim değil, devletin davetidir"
dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, davetiye krizine ilişkin olarak yaptığı
değerlendirmede, laik Cumhuriyetin yapısı ile ilgili son günlerde
olumsuz gelişmeler olduğunu savunarak, ''Bu benim şahsi
resepsiyonum değil, devletin resepsiyonudur. Devletin nitelikleri
belli. Anayasa'da bunlar aktarılmış. Türkiye Cumhuriyeti laik,
demokratik, sosyal hukuk devletidir. Son zamanlarda bu laik
niteliklere yönelik tavırlar sergilenmek istenmektedir. Ben bunlara
fırsat vermem. Nitekim Almanya, Fransa cumhurbaşkanları da aynı
şeyi yapmıştır" diye konuştu. ÖZKÖK, SEZER'E DESTEK VERDİ
Resepsiyona katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, medya
temsilcilerine, davetiye krizini değerlendirdi. Cumhurbaşkanı
Sezer'in her zaman doğru kararlar aldığını belirten Orgeneral
Özkök, "Kendisi yüce bir kişiliktir. Kararları hakkında yorum
yapmam doğru olmaz" dedi. "BÖĞRÜMÜZE TAŞ BASAR HİZMETE DEVAM
EDERİZ" Erdoğan ise, "Siyaset kin kabul etmez. Biz şu anda devlet
yönetiyoruz. Bu tür tabloların olmasını istemeyiz, ancak olsa bile
biz böğrümüze taş basar hizmete beraber devam ederiz. Ülkenin
bundan zarar görmesine tahammül edemeyiz" dedi. "KİŞİSEL TEPKİLERİ
GENELLEŞTİRMEYİN" Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sezer'in verdiği
resepsiyona katılmadan önce basın mensuplarına bir iftar yemeği
verdi. Yemeğin ardından Başbakan Erdoğan basın mensuplarının
sorularını cevapladı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın verdiği
resepsiyonu bazı AK Parti milletvekillerinin boykot edeceklerinin
hatırlatılması üzerine Cumhuriyet'in şu anda sadece Çankaya'da
kutlanmadığını, Türkiye'nin çok değişik yerlerinde Cumhuriyet
kutlaması yapıldığını söyledi. Meclis'in 2 haftadır bir anlamda
kapalı olduğunu ve milletvekillerinin bu nedenle memleketlerine
giderek Valilik resepsiyonlarına katıldıklarını kaydeden Erdoğan,
"Milletvekili arkadaşlarımızın şu anki uygulamada geçen yıl böyle
bir uygulama yokken bu yıl aynı konuda Cumhur'un vekili olarak
bulundukları makamdaki bu Meclis ile alakalı bir olay, böyle bir
ayrıma tabi tutulmak onları üzmüştür. Sadece bizim arkadaşlarımız
değil farklı camialarda da bu tür sıkıntılar meydana gelmiştir. Bu
ayrım, bu arkadaşları üzmüştür. Buradaki kişisel tepkilerini
genelleştirmeyi ben anlamsız buluyorum. Biz Cumhuriyeti bütün
heyecanı ile kutluyoruz. Bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu
değildir. Bu kutlama da aynı heyecanla devam edecektir. Hedef 100.
yıl kutlamalarına altyapı oluşturmaktır" diye konuştu. Erdoğan, bu
konuyu Cumhurbaşkanı ile görüşmediğini ifade etti. Başörtüsü
sorununun çözülmesi konusunda bir adımın ne zaman atılacağı sorusu
üzerine, başörtüsü konusunda toplumsal mutabakatın sağlanmasını
arzu ettiklerini belirten Erdoğan, bu toplumsal mutabakatla
Türkiye'de suni gerilimlerin yaşanmayacağını ifade etti. Erdoğan,
"Arzumuz şudur. Başörtülüsü ile, başı açığı ile, türbanlısı ile el
ele, omuz omuza ülkeyi nasıl kalkındıracağız, bunu düşünen
insanların yaşadığı bir ülkedir. Bunun bizler de her zaman için
önünü açmamız ve böyle gerilim politikalarına da asla zemin
oluşturmamamız lazım. Bunu başarırsa Türkiye asla geri kalmaz ve
yarıştan kopmaz. Güçlüyüz, karar verdiğimiz zaman birçok şeyi
başarıyoruz, başaracağız. Yolsuzluklarla ilgili de birçok dengeleri
değiştirmeye başladık. Önümüzdeki günlerde bunun Türkiye lehine
neleri getirdiğini göreceğiz" ifadelerini kullandı. "SİYASET KİN
KABUL ETMEZ" Erdoğan, Cumhurbaşkanı'nın bu tür tutumlarının devam
etmesi halinde Cumhurbaşkanı'na tavır alıp almayacağı sorusuna şu
karşılığı verdi: "Siyaset kin kabul etmez. Biz şu anda devlet
yönetiyoruz. Bu tür tabloların olmasını istemeyiz ancak olsa bile
biz böğrümüze taş basar hizmete beraber devam ederiz. Ülkenin
bundan zarar görmesine tahammül edemeyiz." "LAİKLİK KONUSUNDA
HERHANGİ BİR SIKINTIMIZ YOK" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in
Cumhuriyet Bayramı mesajında laiklik uyarısı yapmasını nasıl
değerlendirdiği sorusu üzerine Erdoğan, AK Parti olarak laiklik
konusundaki düşüncelerinin belli olduğunu, bunun parti programında
da çok açık şekilde dile getirildiğini söyledi. AK Parti'nin
programında yer alan ifadelerde herhangi bir değişiklik olmadığını,
bunun arkasında olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz parti olarak laiklik konusundaki düşüncemizi baştan
belirledik. Laiklik konusunda AK Parti olarak herhangi bir
sıkıntımız olmadığı gibi, demokratik, laik, sosyal bir hukuk
devleti olan Türkiye'yi en iyi seviyeye nasıl götüreceğiz, bunun
aşkı ve heyecanı ile gece gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu
da bizim hangi konumda olduğumuzu çok açık ortaya koyuyor."
"Devletin zirvesindeki dargınlıklar devlet işlerini aksatmaz mı"
sorusuna Başbakan Erdoğan, şu karşılığı verdi: "Bizim işlerimiz şu
an hiç aksamıyor. Kendimizi bu konuların tamamen dışında tuttuk.
Bütün bunlar konuşulurken biz hızla yolumuza devam ettik. Bu
tartışmalar yapılırken Kırgızistan'daydık, Tacikistan'daydık.
Ülkemizde de acaba ekonomideki performansımızı nasıl ileriye
götürebiliriz, onun gayreti içindeyiz. Hiç bunlar bizi
ilgilendirmiyor. Bunlar çok spesifik olaylardır. Bu tür tabloların
yaşanmasını, bu tür gerilimlerin olmasını doğru bulmuyorum."
"OLURSA OLUR OLMAZSA OLMAZ" Erdoğan, Türkiye'nin Irak'a asker
göndermesine ilişkin gelişmelerle ilgili soru üzerine tezkere
öncesinde ve sonrasında "Tezkerenin Meclis'ten çıkması Türkiye
Irak'a hemen asker göndereceği anlamına gelmez" ifadesini
kullandığını hatırlattı. Erdoğan, tüm şartların oluşması ile
birlikte adımların atılacağını vurguladı. Şu anda beklenen
şartların ve aradaki mutabakatın tesis edilmemesi nedeniyle
Türkiye'nin bir adım atmadığını ifade eden Erdoğan, şunları
söyledi: "Biz Irak'a asker gönderme ihtirası içinde değiliz.
Irak'ın mutluluğu ve huzuru için biz komşuluk hukukuna dayalı
olarak yardımcı olma düşüncesi içindeyiz. Bunun için ne
yapabiliriz? Akrabalıklar var. Tarihten gelen aramızda bir yapı
var. Bizler de buraya yardım eli uzatalım diyoruz. Şu ana kadar
olumlu ses gelmiş değil. Bu daveti yapan ABD'dir. Biz bu daveti bu
şekilde değerlendirdik. Olursa olur olmazsa olmaz. Biz yine de
insani yardım bazd omuz omuza ülkeyi nasıl kalkındıracağız, bunu
dında hergün 2-3 kamyon ilaç, gıda yardımı gönderiyoruz. Aynı
şekilde enerji ve LPG yardımı yapıyoruz. Bugünlerde su göndermeye
de başlayacağız. Müteahhit firmalar Irak'ta iş almaya başladılar.
Temennimiz odur ki en hayırlı şekilde neticelensin. Önümüzdeki
haftalar bunu gösterecek." "HEM SİYASİ HEM ASKERİ BÜTÜN
HAZIRLIKLARIMIZI YAPTIK" Erdoğan, "Türkiye'nin Irak'a asker
göndermesi askıya alınabilir mi?" sorusuna ise, "Askıya almak diye
birşeyden bahsetmedim. Biz bütün hazırlıklarımızı yapmış
vaziyetteyiz. Hem siyasi hem askeri bütün hazırlıklarımızı yaptık.
Hükümet Meclis'ten aldığı yetkiyle hazır durumdadır. Türk Silahlı
Kuvvetleri (TSK) de kendi bünyesinde gerekli ön hazırlıkları yapmış
durumdadır. Biz TSK'ya yetkiyi verdik. Görüşmeler sürüyor. Oradan
yeni bir mutabakat çıkması lazım ki oturup konuşup kararımızı
verelim. Şu an mutabakat sağlanmadığına göre, buyurun denmediği
sürece gitme ihtirası içinde değiliz" cevabını verdi. "DEMOKRASİ
İLE CUMHURİYET ARASINDA CİDDİ MAKAS AÇIĞI VAR" Erdoğan, bir soru
üzerine hükümet olarak iktidar olmanın mücadelesini sürdürdüklerini
belirterek, Türkiye'de demokrasi ile cumhuriyet arasında ciddi
makas açığının bulunduğunu kaydetti. AK Parti olarak bu açığı
kapatma gayreti içinde olduklarını kaydeden Erdoğan, bu açığın
henüz kapanmadığını, bu açığın kapanması halinde Türk insanının
arzuladığı yaşama kavuşacağını söyledi. Türkiye'de insan hakları,
düşünce hürriyeti, örgütlenme ve teşebbüs hürriyeti konusunda hala
aksaklıkların olduğuna işaret eden Erdoğan, 6. ve 7. uyum
paketlerinin bu açıdan zihinsel bir devrim olduğunu, ancak önemli
olanın bu yasaları uygulamaya geçirmek olduğunu vurguladı.