Resepsiyon polemiğine Arınç yorumu
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç 29 Ekim resepsiyonuna katılımı parti içinde tartışma konusu olan CHP'ye mesaj gönderdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Köşk'te vereceği resepsiyonla ilgili tartışma sürüyor.
Gül'ün daha önceki uygulamasını değiştirerek iki resepsiyonu teke düşürmesinden sonra CHP'nin katılmama eğilimini Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yorumladı.
Manisa-Demirci Kültür, Sanat ve Dayanışma Derneği'nin Çevre ve Orman Bakanlığı tesislerindeki Keşkek Şöleni'nde CHP'nin resepsiyon tavrıyla ilgili soruları yanıtlayan Arınç, 29 Ekim resepsiyonuna CHP'nin katılmamasının dünyanın sonu olmayacağını belirterek ''Bu bir davettir. İsteyen katılır isteyen katılmaz. Ama bir kişi bir partiyi temsil ediyorsa, o kişinin katılıp katılmaması anlam kazanır. Bir protestoya dönüşmemesi lazım'' dedi.
Resepsiyona katılmamanın onlarca gerekçesi olabileceğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:
''Rahatsız olabilirsiniz, başka bir ilde görevde olabilirsiniz, başka bir meşguliyetiniz olabilir. Katılmak mecburiyeti hiç kimse için yoktur. Burada asıl olan oraya katılma konusunda bir ayrımcılığın yaşanmamasıdır. Önemli olan davettir.''
İKİ AYRI AÇIKLAMA DEMEK...
Arınç'a , resepsiyonla ilgili CHP içinden gelen farklı açıklamalar da soruldu. ''Bu, CHP'nin kendi iç sorunudur" diyen Arınç şöyle devam etti:
"CHP'nin genel başkanı ve grup başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Bizim Siyasi Partiler Kanunu'muza göre, iç tüzüğümüze göre genel başkan aynı zamanda grup başkanıdır. Grup Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu ise Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise aralarında düşünce farklılığının, eylem farklılığının olmaması gerekir. Yani, 'katılmayacağız' sözünü Grup Başkanı'na rağmen söylemişse, bunun bir siyasi parti için ne anlam ifade ettiğini herkes bilir. Bu konularda grup başkanı farklı, grup başkanvekili farklı düşünmemelidir. Ama sanıyorum ki bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı CHP bir şekilde çözecektir veya kamuoyuna bu farklılığın sebebini makul bir şekilde izah edecektir. Bunun tartışmasını biz değil, herhalde CHP'nin yapması gerekiyor.''
O GÜNLER GERİDE KALDI
TBMM Başkanlığı'na seçildiğinin ertesi günü dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i yurt dışına uğurlamak için eşiyle birlikte havaalanına gittiğini anlatan Arınç, şunları kaydetti:
''Sayın Cumhurbaşkanı Sezer'i eşiyle birlikte yurt dışına uğurlarken, benim de eşim başında örtüsüyle, kucağında çiçeğiyle hanımefendiye 'güle güle' demek için gelmişti. Ama bunu Türkiye'de hazmedemeyen bir grup oldu. Bir havaalanına Sayın Cumhurbaşkanı'nın eşini uğurlamaya gelen eşime tahammül edilmedi. Şimdi aradan bu kadar yıl geçti. Görüyoruz ki Türkiye'de demokratikleşme, Türkiye'de ayrımcılığın ortadan kalkması ve özgürlüklerin yeni bize tanıdığı imkanlar... Artık Sayın Cumhurbaşkanı eşiyle birlikte karşıdaki muhatabını eşiyle birlikte davet edebiliyor. Geldiğimiz nokta güzel bir noktadır. Buna direnenler olursa tarihin eski günlerinde kalacaklardır. Türkiye, değişime yüzde 58 'evet' oyuyla karar vermiştir. Artık bunun ötesinde kalanlar, geçmişte zaman tünelinde yaşamaya arzulu ve istekli olanlar bilsinler ki artık onlardan yana çok az insan kaldı Türkiye'de. Değişime, dönüşüme, gelişmeye, özgürlüklere, daha çok demokrasiye herkesin kendisini uydurması gerek diye düşünüyorum.''