Rektörün oğlu, devlete borçlu
Abone olYurtdışına okumaya giden öğrenciler, geri dönmüyor. Bu öğrencilerin devlete borçları var. Borçlulardan biri de Çukurova Üniversitesi Rektörü Oral'ın oğlu.
YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı bursları ile doktora yapmak için
yurtdışına giden ancak geri dönmeyen 169 öğrenci mahkemeye
verildi.
Milli Eğitim Bakanlığı ve öğrenciyi gönderen ilgili üniversite,
alacaklarının tahsili için haciz dahil her yolu deneyecek. Söz
konusu isimler arasında Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur
Oral’ın oğlu da bulunuyor. Çukurova Üniversitesi
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu olan H. Sarp Oral,
doktora için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde kalmaya karar
verdi. Alınan bilgilere göre devlete yaklaşık 100 bin dolar borcu
bulunan Sarp Oral’ı, babası savundu. Türkiye’deki üniversitelerin
altyapılarının yeterli olmadığından yakınan Rektör Oral, bu yüzden
yurtdışına giden öğrencilerin dönmek istemediğini kaydetti. Oral şu
görüşleri dile getirdi: “Türkiye’nin kendi imkanları ile okuttuğu
öğrencilerini mutlaka geri kazanması lazım. Fakat oğlumun da içinde
bulunduğu öğrenciler uygulamaları yapmaları için gerekli
laboratuvarları bulamıyor. Bunun yanında verilen maaşlar da çok
düşük.”
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre, üniversitelerin
öğretim elemanı ve kamunun uzman personel ihtiyacını karşılamak
amacıyla ilgi- li kanun çerçevesinde öğrenciler burslu olarak
yurtdışına gönderiliyor.
Bunların gerekli eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye dönmeleri
öngörülüyor. Ancak yurtdışında cazip şartlarda iş bulan,
edindikleri bilgi ve tecrübeden Türkiye'de yararlanılmayacağı
endişesine kapılan bazı öğrenciler geri dönmüyor. Bu tür
öğrencilere yapılan masraflar geri alınıyor. Bunun için yurtdışına
gitmeden önce öğrencilerden, 3 kefilin imzaladığı bir kefalet
senedi isteniyor. Geri dönmeyip borcunu ödemek isteyenlerden yeni
taahhüt ve kefalet senedi talep ediliyor. Bunların sayısının 690
olduğu bildirildi. Yurtdışından dönmeyenlerin devlete borcu döviz
cinsinden yasal faizi ile birlikte tahsil edilme yoluna gidiliyor.
Söz konusu isimlere çağrıda bulunulurken, ödemeyenler hakkında
haciz dahil her türlü yasal işleme başvuruluyor. Bu kadar sıkı
tedbirin altında, Türkiye'nin beyin göçünün engellenmesi yatıyor.
Osmangazi Üniversitesi, Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Başkanı
Prof. Dr. Muammer Kaya, Türkiye'nin beyin göçü en fazla olan 34
ülke içinde 24. sırada yer aldığına dikkat çekiyor. İyi eğitim
gören yüz kişiden 59'unu Türkiye'nin elinden kaçırdığına işaret
eden Kaya şunları kaydediyor: "Beyin göçü ülkeler arasındaki
gelişmişlik farkının daha da artmasına neden oluyor. YÖK'ün
hazırladığı bir rapora göre 24 bini Almanya'da, 15 bini ABD'de
olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurtdışında eğitim
görmektedir. Dünya Bankası’na göre yurtdışında yükseköğretim gören
öğrencilerimizin yurtiçindekilere göre oranı yüzde 3,5 civarında.
Türkiye yurtdışına en çok öğrenci gönderen ülkeler arasında 11.
sıradadır. Türk öğrencilerin ABD ekonomisine katkısı yıllık 824
milyon dolardır."
Yurtdışına doktora yapmak için gidip dönen akademisyenlerden
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr.
İbrahim Ortaş ise sisteme eleştirilerde bulunuyor. YÖK ve Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından birbirinden kopuk bir şekilde
yurtdışına öğrenci gönderildiğini vurgulayan Ortaş, bu projelerin
sonuçlarının da koordinesiz olduğu görüşünü savunuyor. Ortaş şu
görüşleri dile getiriyor: "Ben de o dönemde bu furyadan geçtim. Kim
hangi amaçla ve gelecekte hangi sorunu çözmek üzere gönderildi?
Bunu ne soran ne de tartışan oldu. Hiçbir kıstasa bağlı olmadan
gönderilen öğrencilerin bir kısmı çalışmalarını bitirip yurda
döndü; bir kısmı bitiremedi, utancından bir daha yurda dönemeyen
var. Asıl sorunu doktorasını tamamlayıp yurda dönen başarılı bilim
adamları yaşadılar ve yaşıyorlar. Çoğu kadro alamamış durumda.
Çoğu, olanaksızlıklar nedeniyle araştırma yapamıyor. Çünkü altyapı
yok, yeterince destek sağlayacak ortam yok."
Haber : Ümit Pıtır
Kaynak :