Rektör Saylandan Tuhaf sözler
Abone olOylamada 2. sırada olmasına rağmen Sezer tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. Şerif Saylan'dan tuhaf açıklama.
Balıkesir Üniversitesi (BAÜ) Rektörü Prof. Dr. Şerif Saylan,
rektörün demokratik bir yapıyla belirlenmesi durumunda sıkıntılar
olduğunu, demokrasinin tam olarak sindirilemediğini söyledi.
Sıkıntı olarak laiklik, Atatürk ilke ve inkılaplarını sayan Rektör
Saylan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kendine göre bir
değerlendirme yaptığını ve saygı duymak gerektiğini vurguladı. BAÜ
rektörlük seçiminde Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper birinci, Prof. Dr.
Şerif Saylan ikinci sırada yer almıştı.
Rektör Şerif Saylan, Rektör yardımcıları Prof. Dr. Tugrut Özdemir,
Prof. Dr. Fazlı Çoban, Prof. Dr. Edip Örücü ve akademisyenlerle
birlikte Necatibey Eğitim Fakültesi'nden Atatürk anıtına kadar
yürüdü. Saylan tarafından anıta çelenk konulmasından sonra saygı
duruşundu bulunuldu. Rektörlük makamında gazetecilerle tanışan
Prof. Dr. Saylan, BAÜ'nün büyük bir aile olduğunu belirterek birlik
mesajları verdi. Üniversitede huzur ortamı ve birlik sağlanması
yolunda çaba göstereceğini dile getiren Saylan, bütün personelin
üniversiteyi aile olarak görmesini istedi. Saylan, olabilecek
çeşitli problemleri aile içinde çözeceklerini anlattı.
Rektörlük seçimleri ve Cumhurbaşkanı Sezer'in ataması sonrasında
kamuoyunda çıkan haber ve yorumlar hakkında görüşleri sorulan Prof.
Dr. Saylan, üniversitede birlik ve beraberlik açısından bugüne
kadar yapılanların abartma boyutuna ulaştığını ifade etti.
"Basınımız bu konuda pasif kalsaydı çok daha olumlu bir davranış
olurdu." diyen Saylan, huzursuzluk olmaması, meselenin "oy verdin
veya vermedin" boyutuna gelmemesi için seçim yapılmaması ve
rektörün doğrudan atanmasının uygun olduğunu söyledi.
Üniversitelerin özerk olduğunu, demokratik bir toplum istediklerini
ve demokrasinin gereği olarak akademisyenlerin idarecisini seçimle
belirlemesinin çok güzel olduğunu belirten Prof. Dr. Saylan,
"Burada bir sıkıntımız var mı? Demokratik bir yapıyla geldiğinde
burada da zaman zaman bahsedileceği gibi laiklik, Atatürk ilke ve
inkılapları doğrultusunda sıkıntılarımız var. Demokrasiyi hâlâ
sindirememişiz. Yani üniversite YÖK'e altı aday gönderir, bunların
arasından üçü Cumhurbaşkanlığı'na gider ve biri rektör olarak
atanır. Burada eğer, 'İlk sırada yer alan aday rektör olacaktı'
denseydi, bunlara gerek yoktu. Demek ki Cumhurbaşkanı'nın kendine
göre değerlendirmesi var, dolayısıyla saygı duymak gerekir. Bunlar
basında yer almamalıdır. Aile içi problemlerimizi kendi aramızda
çözeriz." dedi.
Rektörlüğü bir dönem yürüteceğini ve dört yılda en iyisini yaparak
bayrağı devredeceğini dile getiren Prof. Dr. Şerif Saylan,
üniversitenin geliştirilmesi için bütün öğretim üyelerinin
desteğine ihtiyacı olduğunu belirtti. Üniversitenin öğretim
kalitesini arttırarak Balıkesir'le bütünleşmesini sağlayacaklarını
anlatan Saylan, eğitim elemanlarının kalitesini, bilimsel
çalışmalarını ve kültür alışverişini arttırmak için uluslararası
projelerden yararlanarak yurtdışındaki üniversitelerle işbirliği
yapılacağını söyledi. BAÜ Tıp Fakültesi'ne dekan atanıncaya kadar
fakültenin yapılanması için rektör danışmanı görevlendirereceğini
belirten Saylan, SEKA arazisinin üniversiteye alınması konusunda da
çalışılacağını ifade etti. Balıkesir'in tarım ve hayvanlık
alanındaki varlıklarına dikkat çeken Rektör Saylan, veteriner ve
ziraat fakülteleri açılması için çaba göstereceğini, Bigadiç
ilçesindeki Çevre ve Orman Bakanlığı'na devredilen Hindicilik
Üretme İstasyonu'nun üniversiteye tahsis edilmesinin sözkonusu
olduğunu ve fizibilite çalışmalarına kısa sürede başlanacağını
ifade etti.