Rekortmen yüzücü yeni bir rekor atabilecek mi?
Abone olMaraton yüzme sporu ve performans sporlarında kırdığı rekorlar ile adını sıkça duyuran rekortmen yüzücü Alper Sunaçoğlu, yeni bir rekorun pe...
Maraton yüzme sporu ve performans sporlarında kırdığı rekorlar
ile adını sıkça duyuran rekortmen yüzücü Alper Sunaçoğlu, yeni bir
rekorun peşinde. Sunaçoğlu, hiçbir güvenlik tedbiri olmadan
yaklaşık 300 kilometre mesafede bulunan Suriye sınırına kadar
yüzmeye çalışacak.
Bugün Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Viranşehir sahilinde rekor
denemesine başlayan Sunaçoğlu, 5 gün sürmesi planlanan rekor
denemesinde en çok suda kalma ve en uzun yüzme rekorunu kırmaya
çalışacak. 5 gün sonunda rekor denemesi başarıyla sonuçlanırsa 10
Kasım’da Guinness Rekorlar Kitabı gözlemcileri Türkiye’ye
çağrılarak rekor denemesi tescili yaptırılacak. Sunaçoğlu’na
yüzerken, şişme bir bot ile bir tekne eşlik ediyor. Yanında sadece
sinyal yayan bir bileklik ile rotasını, yüzdüğü mesafeyi ve
koordinatlarını gösteren çok amaçlı bir kol saati ile bir fener ve
5 gün yetecek kadar kumanya ve ilaç bulunuyor.
Rekor denemesi öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan
Alper Sunaçoğlu, yaklaşık 300 kilometrelik bir mesafeyi 5 veya 6
günde yüzmeyi planladığı ifade ederek, "Bunu sudan hiç çıkmadan ve
hiçbir güvenlik önlemi olmaksızın suda hayatta kalma mücadelesi
vererek hem suda en uzun kalma rekorunu hem de en uzun yüzme
rekorunu yüce Türk milleti adına tescil ettirmek istiyorum. Bu
bizim ilk denememiz olacak. Bunda başarılı olabilirsek 10 Kasım
günü Guinness Rekorlar Kitabı gözlemcileri ülkemize davet edilecek
ve rekor tescili yapılacaktır. Sportif anlamda bizim amacımız
budur. Ülkemize Guinness rekorunu getirmektir" dedi.
Bu işin bir tutku olduğunu vurgulayan Sunaçoğlu, "İlk İstanbul
Boğazı’nda yüzer miyiz dedik boğazı yüzdük. Arkasından Kıbrıs yakın
gözüküyor dedik yüzebilir miyiz dedik? Kıbrıs’a yüzdük. Arkasından
Samos Adası derken dedik bir ülkeden bir ülkeye en yakın neresi
var. Baktık Suriye sınırı var. Önce Suriye’ye yüzmek için izin
istedik fakat ortamdan dolayı olmadı. Bizde en az Suriye sınırına
kadar yüzelim, bunu deneyelim dedik. Sınıra kadar yüzmeye
çalışacağız. Bu Samandağı olabilir, Arsus olabilir. Tabi denizde
başımıza neler gelecek bunu bilemiyoruz. Açık deniz. Tehlikeli bir
dönem. Köpek balıklarının, uskumru gibi balıkların körfeze girdiği
bir dönemde suya giriyoruz. Bir riskli dönem. Tüm şartları zorlayıp
neler yapabiliriz göreceğiz" diye konuştu.
"BEN BÖLGEMİZDE DOSTLUK, BARIŞ VE KARDEŞLİK İSTİYORUM"
Kendisinin yaptığının bir sportif eylem olduğunun vurgulayan
Sunaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat bu yaptığım sportif eyleme illa bir anlam yüklemek
gerekiyorsa mesajım net ve açıktır. Hangi kutsal kitabı okursak
okuyalım, verdiği hakikat sevgidir. Sevgiyle bakılan her şey
güzeldir. Ben bölgemizde dostluk, barış ve kardeşlik istiyorum.
Ufacık çocukların ölümünü hanginiz içinize sindirebiliyorsunuz ki?
Dün Gazze’de çocuklar öldü, bugün Suriye’de çocuklar ölüyor. Yada
dünyanın başka bir yerinde. Ben Suriye, Gazze diye ayırmıyorum bu
olayı. Dünyanın neresinde varsa savaş, savaşa karşıyım. Mübarek
Kurban Bayramı’nda barış, kardeşlik ve dostluk dolu günlerin
gelmesini temenni ediyorum. Türk halkının ve bölge halklarının
bayramını kutluyorum."
Türk yetkililerine de birde sitemde bulunan Sunaçoğlu, "Ben bunu
bayrağım ve ülkem adına yapmaya çalışıyorum. Spordan sorumlu
Bakanımıza ve yetkililerimize çok küçük bir sitemim olacak.
Arjantinli yüzücü ülkemize geldiğinde İstanbul Boğazını
kapattığınız. 45 kişiyle 8 tane botla eşlik ettiniz. Ben Türk
Bayrağı ve Türk milleti için karınca kararınca bir şeyler yapmaya
çalışırken, hiç destek olunmaması bizim kırıldığımız, alındığımız
noktadır. Ben bu konuda yetkililerimize sevgi ve saygı kuralları
içerisinde sitemimi de yapmak istiyorum” şeklinde konuştu.
(İHA)