Rekora giden sıcaklık artışlarında cilt kanseri riski büyüyor!
Abone olSon yılların en sıcak günleri yaşanıyor. İklim değişikliklerinin cilt kanseri riskini daha da arttırdığına dikkat çeken Öğr. Gör. Merve Zıvalı, “Güneşe maruz kalma düzeyi, hava kirliliği ve UV ışınlarının etkisinin artmasının cilt kanseri riskini tetiklediğini” söyledi.
İklim değişikliğinin cilt kanseri üzerindeki etkilerini
vurgulayan Merve Zıvalı, “Daha sıcak ve güneşli iklimler ile karşı
karşıyayız. Artan sıcaklıklar, insanların güneşe daha fazla maruz
kalmasına neden oluyor ve cilt kanser riskini artıyor. Leeds
Üniversitesinde yapılan bir çalışmayla ilgili klinisyen Julia
Newton-Bishop, ‘Hava sıcaklıkları bu şekilde devam ederse güneş
yanıklarının artacağını ve daha sonraki yıllarda cilt kanseri türü
olan Melanom’un görülme sıklığının yükseleceği uyarısında
bulunuyor” açıklamasını yaptı. Özellikle sıcaklıkların rekor
seviyede artması, durumun ciddiyetini gösterdiğini, sağlık
açısından çok riskli günlerin kapıda olduğunu” ifade etti.
Cilt kanseri ile güneş arasında ilişki
Güneş ve cilt kanseri ilişkisinde bilinmesi gerekenlerine dikkat çeken Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Öğr. Gör. Merve Zıvalı, “Güneşten gelen ışınların UVA, UVB ve UVC olarak 3’e ayrıldığını hatırlattı. Buna göre, güneş ışığının büyük bir kısmını oluşturan Ultraviyole-A (UVA), cildin derin tabakalarına nüfuz ederek, erken yaşlanma, kırışıklıklar ve bazı cilt kanserlerine neden oluyor. Yüksek enerjiye sahip Ultraviyole-B (UVB), cildin üst tabakalarına nüfuz ederek bronzlaşma, güneş yanığı ve cilt kanseri gibi yan etkilere yol açıyor. En zararlısı olan Ultraviyole-C (UVC) ise atmosfer tarafından neredeyse tamamen emilir. Ancak yapay kaynaklar veya sanayi uygulamalarında kullanılıyor. Güneş lambaları, solaryumlar, güneşlenme, bazı tıbbi ve endüstriyel cihazlar bu nedenle cilt kanseri riskini tetikliyor” dedi.
En yaygın cilt kanseri türleri:
Bazal Hücreli Karsinoma, Skuamöz Hücreli Karsinom ve Melanom
Yaygın cilt kanseri türlerine de vurgulayan Zıvalı,” Epidermis veya
dermis tabakasındaki hücrelerin anormalce büyüme ve kontrolsüzce
hücrelerin çoğalması kanser vakalarının görüldüğünü belirtti. Güneş
ışınlarının DNA sarmalına hasar verdiğini söyleyerek, genel olarak
da güneşe uzun süre maruz kalan bölgelerde görülüyor. Güneş
ışınlarının yanı sıra genetik faktörler, aşırı bronzlaşma,
solaryum, fenotipik nedenler, bağışıklık sisteminin baskın olunması
faktörlerinde riski olduğunu” ifade etti. En yaygın görülen cilt
kanserlerin Bazal Hücreli Karsinoma, Skuamöz Hücreli Karsinom ve
Melanom hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.
Buna göre;
“En sık görülen cilt kanser tipi Bazal Karsinom, güneşe maruz
kalınan bölgelerde yüz, boyun, eller ve kollarda daha fazla
görülür, nadiren yayılır, yavaş büyürler.
Skumöz Hücreli Karsinom ise hızlı büyüyüp, yayılabilir. Güneşe
maruz kalınan bölgelerde veya diğer cilt lezyonlarında
gelişebilir.
Diğer cilt kanseri tiplerine göre nadir görülen Melanom da hızlı
büyüyüp, yayılarak diğer organlara metastaz yapabilir. Metastaz
yapmaları nedeni ile daha riskli cilt kanserleri tipleri arasında
yer alır. Vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir, bazen
vücutta var olan benin değişim göstermesi ile de belirti
gösterebilir.”
Kanserlerin üçte biri cilt kanseri
Zıvalı, Amerika Deri Kanserleri Vakfının verilerine göre tüm
kanserlerin üçte birinin cilt kanseri olduğunun altını çizdi. Her
yıl 2-3 milyon yeni cilt kanseri vakası tespit edildiğini
kaydederek, coğrafi bölge ve diğer faktörlere göre cilt kanseri
görülme oranlarının değiştiğini ifade etti.
“Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yüksek risk
var”
Türkiye de ise her 100 bin erkekte 1,9, her 100 bin kadında ise 1,3
oranında cilt kanseri görüldüğüne işaret eden, Zıvalı, “Bölgesel
olarak en çok güneş alan bölgeler olan Akdeniz, Ege ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde özellikle yaz aylarında yüksek güneşlenme
süreleri ve yoğun güneş ışığına maruziyet cilt kanser riskini
artırabilir. Cilt kanserinin herhangi bir bölgede ortaya
çıkabildiği unutulmamalı. Herhangi bir cilt anomalisi veya şüpheli
lezyonun varlığında, bir dermatoloğa danışmak ve gerekli önlemleri
almak risk faktörünü en aza indirir. Erken teşhis, cilt kanserini
tedavide de başarı oranını da artırır” uyarısını yaptı.
Ultraviyole ışınlarından korunmak için ne yapmalı?
Zıvalı, son olarak güneş ışınlarından korunma yöntemleri hakkında tavsiyelerde bulundu. UVA ışınlarına karşı etkili güneş koruyucu ürünlerin mutlaka kullanılmasını önerdi. ‘UVA/YVB koruma’ veya ‘Geniş Spektrum’ ibaresi olan güneş koruyucularının tercih edilmesini, en az SPF 30 veya daha yüksek bir faktöre sahip koruyucu ürünler kullanılmasının önemini vurguladı.
Hassas kişilerin koruyucu giysiler ile güneş ışınlarının direkt ciltte temasını önlemelerini, güneş gözlüğü takarak gözlerin korunmasını istedi. Özellikle güneşin en yoğun olduğu öğle saatlerinde dışarıda uzun süreli aktivitelerden kaçınılmasını, mümkünse gölgeli alanlarda kalınmasını önerdi.
“Solaryumdan kaçının, sigarayı bırakın”
Zıvalı’nın diğer dikkat edilmesini istediği konular şöyle; “Araç içinde UVA ışınlarından korunmak için koruyucu bir film kullanın. Yapay bronzlaştırıcı cihazlar, cilt kanser riskini arıtması nedeni ile solaryumdan kaçının. Belirtilerin erken tespiti için cildinizi düzenli olarak belirli periyotlarla kontrol edin. Şüpheli leke veya değişiklik durumunda dermatoloğa başvurun. Aşırı güneşe maruziyet öyküsü, açık ten rengi, genetik cilt kanseri geçmişine sahip olmak, bağışıklık sistemi baskın olunması cilt kanser riskini artıracaktır. Siz de önlemlerinizi artırmalısınız. Sigara içmek, cilt kanseri riskini artırabilir. Sigarayı bırakmak ve sigara dumanından uzak durmak cilt sağlığınız için oldukça önemlidir.”