Rekor yabancı sermaye girişi var
Abone olDoğrudan Yabancı Sermaye girişinin, 2005 sonu itibarıyla 9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylelikle Türkiye, en çok yabancı sermaye çeken 20 ülke arasına girecek.
Doğrudan Yabancı Sermaye girişinin, 2005 sonu itibarıyla 9
milyar dolara ulaşması beklenirken, böylelikle Türkiye, en çok
yabancı sermaye çeken 20 ülke arasına girebilecek. A.A muhabirinin
edindiği bilgiye göre, uzun yıllar boyunca yıllık ortalama 1 milyar
dolar Doğrudan Yabancı Sermaye çekebilen Türkiye, özelleştirme ve
makro ekonomi ile yatırım ortamındaki gelişmeler sonucunda 9 milyar
dolarlık Doğrudan Yabancı Sermaye girişi sağlayabilecek. Bu rakamla
Doğrudan Yabancı Sermaye girişini, önceki yıla göre üçe katlayacak
olan Türkiye, cari işlemler açığının finansmanında sağlıklı bir
kaynak bulmuş olacak. Doğrudan Yabancı Sermaye Girişi 2004 yılında,
brüt 2.8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. KAMU DAHA AZ
BORÇLANACAK...- Bu arada kamu, 2006 yılında daha az borçlanacak.
2001 yılında Türkiye'nin toplam Kamu Kesiminin Borçlanma Gereği
GSMH'sinin yüzde 16,4'ü düzeyinde bulunuyordu. Kamu Kesiminin
Borçlanma Gereği, 2003 yılında yüzde 9,4'e düştü, 2004'te yüzde
4,7'ye, 2005'te de yüzde 0,9'a geriledi. 2006 yılı programında,
toplam Kamu Kesimi Borçlanma Gereği yüzde -0,7 olarak öngörülüyor.
2006 yılı itibarıyla Yüzde - 0,7 olarak programlanan Toplam Kamu
Kesimi Borçlanma Gereği, bu tür istatistiklerin tutulmaya
başlandığı 1970'li yıllardan beri Türkiye de ilkkez negatife düşmüş
olacak. TÜRKİYE 2005'TE, İLK MAASTRICHT KRİTERİNİ TUTTURDU 2005
yılında Türkiye, ilk Maastricht Kriteri'ni tutturdu. Bu da yine
Maastricht tanımlı kamu açıklarının GSMH'ye oranının yüzde 3'ün
altına inmesi oldu. Yetkililer, Türkiye'nin, AB'ne üye olmadan
yıllar önce ve para birimine katılmadan önce Maastricht
kriterlerini tutturmaya başlayan bir ülke olduğuna dikkat
çekiyorlar. 2001 yılında Kamu Borç Stoğunun GSMH'ya net oranı,
yüzde 90,5 iken, bu yıl sonu itibariyle yüzde 55-57 arası bir rakam
bekleniyor. FAİZLER YÜZDE 14'ÜN ALTINDA SEYREDİYOR.. Borç stoğu ve
Kamu Maliyesi ile ilgili olumlu gelişmeler, faizlerin düşmesini de
beraberinde getirdi. 2002 yılında Türkiye Hazinesi'nin ortalama
borçlanma faizi yüzde 62,7 iken, 2004'te bu oran yüzde 24,7'e
düştü, 2005'te ortalama yüzde l6,3'e inerken, bu yıl başından
itibaren de yüzde 14'ün altına geriledi. BORÇLANMADA RİSK PRİMİ
DÜŞÜYOR... İç ve Dış borçların vadesi uzarken, maliyetler de
düşüyor. Borçlanmanın vadesi 2002 yılı sonu itibariyle ortalama 9
ay iken, 2005'te iç piyasada 27 ayı geçmiş durumda bulunuyor. Dış
borçlanmada vade açısından, avro'da on yıl düzeyinde, Dolar'da 30
yıllık borçlanmalar gerçekleştirilebiliyor. Yetkililere göre, dış
borçlanmada, Türkiye'nin risk primleri hızla aşağıya iniyor. Sosyal
güvenlik reformnunu yasalaşmasının ardından, kredi derecelendirme
kuruluşları tarafından beklenilen not artışının da risk primlerini
indirmede önemli etkide bulunacağı belirtiliyor. FAİZ DIŞI FAZLA
HEDEFİ.. 2003, 2004, 2005 yıllarındaki Faiz Dışı Fazlaların
ortalaması, yüzde 6,5'in üzerinde bulunuyor. Ancak 2005 yılı Faiz
Dışı Fazlası'nın, yüzde 6,5'in altında gerçekleşebileceği
belirtiliyor. 2005 yılı Faiz Dış Fazlası'nın gerilemesinde, sosyal
güvenlik sistemindeki açıkların yanı sıra KİT'lerdeki karın
beklenenin altında olması ve KİT'lerin katkısının düşük olması
gösteriliyor. 2006 yılındaki Faiz Dışı Fazla hedefi de yüzde 6,5
düzeyinde bulunuyor.