Reklamlarda yeni dönem başlıyor...
Abone olBakan Nurettin Canikli "Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği ile haksız ticari uygulamalara karşı tüketicileri korunmayı amaçlıyoruz" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Ticari Reklam
ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği ile haksız ticari
uygulamalara karşı tüketicilerin korunmasını amaçladıklarını
belirtti.
Canikli, yazılı açıklamasında, 10 Ocak 2015'te Resmi Gazete'de
yayımlanan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği
ile yürürlüğe giren yeni düzenlemelere ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
Tüketiciye yönelik her türlü ticari reklam ile haksız ticari
uygulamayı kapsayan yeni yönetmelikle, haksız ticari uygulamalara
karşı tüketicilerin korunmasını amaçladıklarını vurgulayan Canikli,
reklam veren, reklam ajansları, mecra kuruluşları, reklamcılıkla
ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşlar ile ticari uygulamada
bulunanların uyması gereken ilkelerin belirlendiğini ifade
etti.
Canikli, yönetmelikte daha önce mevzuatta hiç yer almayan "ortalama
tüketici" tanımının yapıldığına dikkati çekti. Canikli, kamu
düzenini bozan, şiddet hareketleri ile yasadışı veya kınanacak
davranışlara yol açan, hasta, çocuk, yaşlı ve engellileri istismar
eden, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,
mezhep ve benzeri özelliklere yönelik kötüleme, istismar, önyargı
veya ayrımcılık içeren reklamlar da artık yasaklandığını
kaydetti.
ÖRTÜLÜ REKLAM YASAK
Tüketici tercihlerini bilinçli olarak yönlendirebilecek şekilde mal
veya hizmetlere yönelik özel tanıtıcı atıflar yapılarak mal veya
hizmetlerin satın alınmasının teşvik edildiği, ticari bir kişi veya
firmayla ilgili bilgi ve görüntülerin, konu, içerik, sunum,
konumlandırma ve süre açısından abartılı bir şekilde yer aldığı,
haber, yazı ve programların "örtülü reklam" sayılacağını belirten
Canikli, yönetmelikle örtülü reklamın tamamen yasaklandığını
vurguladı.
Canikli, tüketicileri herhangi bir konuda doğrudan veya dolaylı
olarak yanıltan ve haksız rekabete sebebiyet veren reklamların
yasaklandığının altını çizerek, karşılaştırmalı reklamlara belli
koşullarla bir yıl sonra yer verilebileceğini ifade etti.
İNDİRİMLİ FİYATLARDA TÜKETİCİ YANILTILMAYACAK
Yeni düzenlemeyle fiyat bilgisine yer verilen reklamlarda tüm
vergiler dahil toplam satış fiyatının yayınlanması zorunluluğu
getirildiğini bildiren Canikli, fiyat geçerliliğiyle ilgili süre
veya stok sınırı varsa, bunun reklamlarda açıkça belirtilmesi
gerektiğini vurguladı.
Canikli, indirimli satışın başlangıç ve bitiş tarihleriyle, satışa
sunulan mal veya hizmetin miktarı sınırlı ise miktarın açık ve
anlaşılır biçimde belirtilmesi zorunlu hale getirildiğini belirtti.
Tüketicileri yanıltabilecek veya gerçekte olduğundan daha fazla
indirim uygulanıyormuş izlenimi oluşturacak ifade veya görüntülere
yer verilmesinin yasaklandığını bildiren Canikli, tüm ürünlerde
indirim yapıldığı şeklinde reklam yapılmasına rağmen sadece belirli
ürünlerde indirim yapılan reklam kampanyalarına idari yaptırım
uygulanacağını kaydetti. İndirimin miktarı veya oranı
hesaplanırken, indirimli fiyattan bir önceki fiyat esas alınacağına
değinen Canikli, böylece ürünün gerçek indirim miktarı konusunda
tüketicilerin yanıltılmasının önüne geçileceğini ifade etti.
ALTYAZILAR DAHA YAVAŞ AKACAK
Reklamlarda yer alan alt yazı, durağan yazı ve dipnotların
okunabilir ve algılanabilir hız ve büyüklükte olacağını kaydeden
Canikli, yürürlükten kaldırılan tebliğe göre saniye başına 5
kelimenin altyazıda yer alması öngörülmüşken, yeni yönetmelikte
saniye başına 4 kelime öngörüldüğünü böylece tüketicinin daha rahat
ve sağlıklı bilgileneceğini ifade etti.
Canikli, reklamların çocukların taklit edebilecekleri şiddet
unsurlarını içeremeyeceğini vurgulayarak, fiziksel, zihinsel,
ahlaki, psikolojik ve toplumsal gelişim özelliklerini olumsuz yönde
etkileyebilecek hiçbir ifade ya da görüntü bulundurmayacağını,
çocukları, kendileri veya çevreleri için tehlike oluşturabilecek
araç, gereç ve nesneleri kullanırken veya oynarken
gösteremeyeceğini belirtti. Çocuklara yönelik reklamların, gerçek
dışı beklentilere neden olan veya kurgu ile gerçeklik arasındaki
farkı ayırt etmeyi zorlaştıran unsurlar içeremeyeceğine dikkati
çeken Canikli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Reklamlar belirli bir ürüne sahip olmanın ya da o ürünü
kullanmanın çocuğa, yaşıtı olan diğer çocuklara göre fiziksel,
sosyal veya psikolojik bir üstünlük sağlayacağı yönde bir etki
oluşturacağına yönelik mesajlar içeremez. Aynı şekilde, reklamların
ebeveynlerin çocuklarına yönelik sevgi, şefkat, bağlılık gibi
hassasiyetlerini istismar edemeyeceği düzenlenmiş ve çocukları, bir
mal veya hizmeti edinmek için, ebeveynlerini veya başkalarını ikna
etmeye doğrudan teşvik eden reklamlar yasaklanmıştır. Böylece artık
çocuklarımız hiçbir şekilde reklamlarda bir ikna aracı olarak
kullanılamayacak. Ebeveynlerin çocuklarına yönelik sevgi, şefkat,
bağlılık gibi hassasiyetleri de istismar edilmemiş olacak."
KREDİNİN TOPLAM MALİYETİ AÇIKÇA BELİRTİLECEK
Canikli, yönetmelikle banka faiz ve kar payı oranlarının
reklamlarda doğru olarak belirtilmesini ve vade sonunda elde
edilecek toplam tutarı etkileyecek koşullara yer verilmesini
zorunlu kıldıklarına işaret ederek, kredi hizmetlerine ilişkin
reklamlarda kredinin tüketiciye toplam maliyetinin aylık ve yıllık
yüzde değerinin açık ve anlaşılır biçimde belirtilmesi gerektiğini
kaydetti.
Doğrudan satış ve tele-alışveriş reklamlarında; "ilk kez, son,
sadece, tek bir sefer, sınırlı satış, hepsi satılmak üzere, satıldı
satılacak" gibi ifadelerle tüketicilerin mal veya hizmeti satın
almaya teşvik edilmesinin yasaklandığını vurgulayan Bakan Canikli,
şöyle devam etti:
"Yeni yönetmelikle devre mülk sözleşmeleri hariç olmak üzere, devre
tatil veya uzun süreli tatil hizmetlerinin, yatırım aracı olarak
tanıtılması yasaklandı. Falcı, medyum, astrolog ve benzerleri
tarafından verilen hizmetlerin hiçbir şekilde reklamı
yapılamayacağı düzenlenerek tüketicilerin maddi ve manevi olarak
istismar edilmesi engelleniyor. Konut veya tatil amaçlı taşınmaza
ilişkin reklamlarda fiyata yer verilmesi halinde ilgili bağımsız
bölümün brüt ve net alanlarının da gösterilmesi zorunlu hale
getirilerek konut alan tüketicilerin bilgi eksikliğinin istismar
edilmesi engellenmiş oldu. Reklamı yapılan bir malın içeriğinde,
toplumun genel dini hassasiyetlerine aykırı bir bileşenin doğrudan
veya dolaylı olarak kullanılması halinde, bu hususun reklamlarda
açıkça belirtilmesi zorunlu hale getirilerek tüketicilerin evrensel
bir hakkı olan 'bilgilendirilme hakkı' alanında önemli bir gelişim
sağlandı."