Reklam işkencesi sona eriyor
Abone olSabah Gazetesi yazarı Yavuz Semerci, bugünkü köşesinde televizyonlardaki reklam işkencesinin sona ermesiyle reklam piyasasının nasıl etkileneceğini kaleme alıyor.
Sabah Gazetesi'nin yazarı Yavuz Semerci, başlıklı yazısında
televizyonlardaki reklam işkencesinin sona ermesiyle fiyatların
nasıl etkileneceğini kaleme alıyor..
Semerci ayrıca bu sürece zaman içinde nasıl gelindiğini de şöyle
kaleme alıyor:
Reklam işkencesi bitecek reklam fiyatları artacak...
Çok şükür, 1 Temmuz'dan itibaren televizyonda
yayınlanan reklamların süresi kısalıyor. Artık, 45 dakikalık bir
programın arasına 70 dakika reklam girilmeyecek. Reklamın süresi en
fazla 34 dakika ile sınırlanacak...
Televizyonlara reklam verenler ise sevinmesinler. Çünkü reklam
fiyatları yüzde 50 ile yüzde 100 oranında artacak. Resmen
söylenmiyor ama gelişmeler bu yönde.
Adımı önceki gün özel televizyon kuruluşları attı.
Televizyon Yayıncıları Derneği, atv, CNN Turk, Haberturk, Kanal D,
NTV, Show TV, Star, STV, TGRT ve Digiturk, 1 Temmuz'dan itibaren,
reklam sürelerini daraltmayı taahhüt etti. Bu taahhüdü sektörün üst
kurulu olan RTÜK'e bildirdiler ve eklediler: "Ancak yasal reklam
sürelerimizi 3'er dakika artırmayı talep ediyoruz."
Mevcut yönetmeliğe göre kanallar, programın her 20 dakikası içine 5
dakika reklam koyabilir. Daha fazla değil. Örneğin 45 dakikalık bir
dizinin içinde 5'şer dakikadan 3 reklam kuşağı girebilir. Yani
toplam yayınlanan reklamın süresi 15 dakika olmalı. (Kanallar yasal
sınırın 24 dakika olmasını istedi) Dizi başlamadan önce ise reklam
süresi 8 dakika ile sınırlı. Normalde 45 dakikalık dizi, en fazla
23 dakika reklam süresi ile tamamlanmak zorunda. Halbuki 45 dakika
süren bir dizide vatandaş 70 dakika (reytingi yüksek bazı
dizilerde) reklam izlemek zorunda kalıyor. Yani mevcut yönetmelik
delik deşik edildi.
Dün RTÜK Başkanı Fatih Karaca ile görüştüm. Edindiğim bilgilere
göre karmaşık hukuki süreç uzun sürdüğü için kanallar mevzuatı
birkaç aydır delmişler. Ama 500'şer milyar liralık cezalar da
yoldaymış.
Anladığım kadarıyla RTÜK'ün kararlı tutumu ve seyirci tepkisi,
kanallara, reklam kirliliğine yol açan uygulamadan vazgeçme kararı
aldırdı.
İşin bir başka boyutu var. Reklam süreleri neden uzadı? Soruya
yanıt ararken, biraz geçmişten bahsetmek gerekiyor.
1990'lı yıllarda TRT'nin tekelini, Cem Uzan ve Ahmet Özal'ın
yasadışı kurduğu Magic Box (Sonra Star oldu) kırmıştı. O dönemi de
bilenler tabloyu şöyle özetledi:
"Reklamın saniyesinin bin dolara çıktığı olmuştu. Magic Box'un
aylık reklam geliri 30 milyon dolara vuruyordu. Sonra sırasıyla
Kanal 6, Show, ATV ve Kanal D kuruldu. Rekabet arttı. Kriz
döneminde (1994) televizyonda reklamın saniyesi 50 cente, evet
yanlış duymadınız 50 centlere geriledi. Gelirler hızla düştü. Ama
kanallar arasındaki rekabet yüzünden programların saat maliyetleri
300 bin dolarlara çıktı. (Örneğin İbrahim Tatlıses) Kanallar bir
araya gelerek Mepaş, Bimaş ve Zeptaş gibi pazarlama şirketleri
kurdu. Kartel görüntüsüne rağmen reklam fiyatları yükselmeye
başladı. Reklamverenlerin ağır baskısına rağmen, 'prime-time'da
reklamın saniye fiyatı 100 dolarlara tırmandı. Sonra pazarlama
şirketleri basın içi kavga ve rekabet nedeniyle yıkıldı. Krizle
fiyatlar 50 dolara inerek, burada sabitlendi. Doların değeri de
artmayınca kriz dönemine göre kanalların gelirleri TL bazında yüzde
60 azaldı.
Kimse tek başına fiyatları yükseltmeye cesaret edemedi. Bu kez
yönetmelikler delinerek reklam süreleri ile oynanmaya başlandı. 2
şubeli lahmancu bile televizyona reklam vermeye başladı. Küçükler
"arada kaynıyoruz", büyükler, "reklamın kalitesi düştü", vatandaş
ise "sevdiğim diziyi izleyemiyorum" demeye başladı.
Ve cinnet tablosu ortaya çıktı. Şimdi ne olacak? Anladığım
kadarıyla televizyon reklam süreleri yüzde 40 ile 60 oranında
azalacak, reklamın saniye fiyatı 100 dolarlara tırmanacak.
Yazı: Yavuz Semerci
Kaynak: www.sabah.com