Reklam arası dizi çilesine son

RTÜK Başkanı Fatih Karaca, ''Avrupa Düzenleyici Kurullar Platformu (EPRA), yayıncı kuruluşların kendileriyle ilgili konularda görüş alışverişi yapabilmeleri, yayıncılığın gelişmesi, teknolojik gelişmeler konusunda işbirliği yapabilmeleri için çok önemli platform'' dedi. Karaca, RTÜK'ün ev sahipliğinde Swissotel'de gerçekleştirilen EPRA'nın 20. Genel Kurulu'na ilişkin basın toplantısı düzenledi. EPRA toplantısına 39 ülkeden 49 kuruluşun katıldığını belirten Karaca, Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinde RTÜK benzeri kurumların toplantıda biraraya geldiğini söyledi. Karaca, EPRA'nın 1995 yılında kurulduğunu ve Türkiye'nin de Avrupa kurucu üyesinden birisi olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti: ''EPRA, yayıncı kuruluşların kendileriyle ilgili konularda görüş alışverişi yapabilmeleri, yayıncılığın gelişmesi, teknolojik gelişmeler konusunda işbirliği yapabilmeleri için çok önemli platform. Ev sahipliği yaptığımız dönemde Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması arifesinde olması da, ayrıca önemli. Hem ülkemizin tanıtımı için önemli bir organizasyon, hem de AB noktasında yapılan bir çalışma olarak önem taşımakta. Meslektaşlarımızla bugün yayıncılığın geldiği noktaları, Türkiye'deki yayıncılığın durumunu, karşılıklı görüş alışverişi içinde değerlendireceğiz.'' Genel Kurul'un bugün kendisinin yaptığı açış konuşmasıyla başladığını ve toplantıların basına kapalı gerçekleşeceğini ifade eden Fatih Karaca, toplantıda, son günlerde Türkiye'de de tartışılan ve RTÜK'ün de hassasiyet gösterdiği reklamlar ile medyada yoğunlaşma ve tekelleşme konularının ele alınacağını bildirdi. SORULARI YANITLADI Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan RTÜK Başkanı Karaca, ''Yurtdışındaki ülkelerde reklamların televizyonlarda nasıl yer aldığı?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu: ''Dünyanın ve Avrupa'nın birçok yerinde reklamlar konusunda çok farklı uygulamalar var. 60 dakikalık dizilerde 80 dakikalık reklamlar kesinlikle söz konusu değil. Bizim son yaptığımız yönetmelikte, Avrupa Sınırötesi Yayın Sözleşmesi hükümlerine göre, bir saatlik programın en fazla yüzde 20'sinde reklam kuşakları yayınlanabiliyor. 60 dakikalık programda yayınlanacak reklam süresi 12 dakikayı geçemiyor. Bunun dağılımıyla ilgili farklı uygulamalar var. Yani yayına göre bir reklam kuşağının 6 dakikadan uzun sürmemesi gerekiyor. Şunu memnuniyetle ifade edeyim ki; bizim son düzenlememizden sonra radyo, televizyon kuruluşları, reklam yönetmeliği şartlarına uymaya başlamışlardır. Doğrusu da budur. Şu an gerek yayıncılığın gelişmesi bakımından, gerek ekonomik şartların realitesi bakımından, reklamların bu kadar uzun süreyle ve çok ucuz fiyatlarla yayınlanmasının uzun vadede televizyon ve radyo yayıncılığının aleyhine olduğunu söyledik.'' Karaca, toplantılarda, ''AB ülkelerinde gizli reklamın nasıl oluştuğunu, bununla ilgili ilkelerin neler olduğunu, ayrıca reklam kuşaklarının içinde yer alan reklamlarla ilgili düzenlemelerin neler olduğunu'' tartışma imkanını da bulacaklarını kaydetti. ''Gizli reklamlarla ilgili hassasiyetleri bulunduğunu'' belirten Karaca, ''Yasada bize açık bir hüküm belirtilmemiş olmasına rağmen, zaman zaman elde olmayan, programın kendi akışı içinde yer alan bazı logolardan dolayı bazı kuruluşlara müeyyide uyguladığımızı ifade etmek istiyoruz'' dedi. RTÜK Başkanı Fatih Karaca, ''ekran karartma'' konusundaki bir soru üzerine de şunları söyledi: ''Şahsi kanaatim, ülkenin bölünmez bütünlüğü noktasında rejime yönelik tehditler olmaması durumunda, yayıncılığın çıkar amaçlı kullanılmadığı zamanlar yayıncı kuruluşlara ekran karartma cezaları uygulanmaması lazım. Hatta ben program durdurma cezalarının da, yeni yasada mutlaka kaldırılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü bunların genel itibariyle caydırıcı olmadığını düşünüyorum.''