3 KADIN ÖDÜLÜYMÜŞ Reina katliamını gerçekleştiren Masharipov'un gözaltına alınma süreciyle ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Onunla birlikte yakalanan 3 kadınla ilgili esrar da çözüldü. İlk başta kadınların DEAŞ'a katılacak sempatizanlar olduğu sanılmıştı. Meğer işin aslı bambaşkaymış. 3 kadın terörist Masharipov'a Reina saldırısının ödülü olarak verilmiş. Operasyonda Senegal uyruklu Dina A. (27) , Somali uyruklu Aysha M. (27) ve Mısır uyruklu Tene Trare (26) isimli kadınlar yakalanmıştı. Evde yakalanan Somali, Senegal ve Mısır vatandaşı 3 kadınla ilgili bu ülkelerin yetkilileriyle temasa geçildi. SORGUDA SÜREKLİ SORDUĞU SORU Reina’yı kana bulayan Abdulkadir Masharipov’un başka bir hücreye teslim ettiği 4 yaşındaki oğlunun 2 kurye tarafından başka bir adrese götürüldüğü anlaşıldı. Masharipov sorgu sırasında sürekli 'oğlumu buldunuz mu' diye soruyor. Polis 4 yaşındaki çocukla kaçan 2 kuryenin peşinde. Masharipov'un verdiği adreste iki kurye bulunamadı. TEK TEK ANLATTI İstanbul Esenyurt’taki hücre evinde başarılı bir operasyonla sağ olarak yakalanan Masharipov’un sorgusunda, ilk dakikadan itibaren serinkanlı bir tutum sergilediği öğrenildi. Polis, tüm sorularını yanıtlayan Masharipov’un üzerinden başka DEAŞ hücrelerine de ulaşmaya çalışıyor. Olay öncesi ve sonrasında neler yaptığını tek tek anlatan Masharipov’un sözleri, kamera kayıtları ve teknik verilerden de teyit edildi. Müşaade altında tutulan Masharipov ilk sorgulamalarının ardından tek kişilik bir nezarethaneye konuldu. YAKALANDIĞINDA ALTINA İŞEMİŞ Operasyona ilişkin yeni bilgiler de ortaya çıkıyor. Reina katili saklandığı evde kıskıvrak yakalandığı operasyonda polisleri görünce yatağın altına girmiş. 39 kişiyi acımadan katleden terörist, korkudan altına işemiş. NEFES KESEN HİKAYESİ REINA saldırganı Abdulgadir Masharipov’un sağ olarak yakalandığı operasyonun nefes kesici bir hikâyesi var. Reina saldırısından sonra bir süre ilerleme sağlanamıyor. Ta ki, teröristin Reina’da kılık değiştirmek için çıkardığı montun cebinden çıkan SIM karttaki bir numaraya ulaşana kadar. O numaradan teröristin eşine ulaşılıyor. KARISININ SÖYLEDİKLERİ Eşi, kocasının Reina baskınından sonra bir kadınla birlikte eve gelerek 4 yaşındaki çocuğunu yanına alıp çıktığını ve bir daha irtibat kurmadığını anlatıyor. Reina saldırganının eşi, “Kocamın telefonunun şarjı bitmişti. Benim telefonumdan konuştu” deyince, hemen o numara tespit ediliyor. O numaradan Hatay’daki DAEŞ militanına ulaşılıyor. Zaten teröristin paniklemesine ve İstanbul’daki isimle ilişkiye geçmesine bu olay neden oluyor. SERİ HALİNDE 8 HAT ALMIŞ Bu arada teröristin Bayrampaşa’daki bir GSM bürosundan seri halinde 8 hat aldığı belirleniyor. Bu numaraların büyük çoğunluğu ‘patates hat’ çıkıyor. Teröristin eşi, evlerine gidip gelen ve irtibat halinde oldukları 7-8 kişinin kod ismini veriyor. Bu isimlere yönelik operasyonlar, Reina saldırganının etrafındaki halkanın daralmasına neden oluyor. Hatay’da iki, İzmir’de ise bir DAEŞ militanı gözaltına alınıyor. Bunların DAEŞ militanlarının kaçışlarını organize eden isimler olduğu belirleniyor. Terörist, yakalandığı Esenyurt’taki siteye 3 gün önce bir gece yarısı geliyor. Ev, kadınlardan birinin üzerine kiralanmış. Mısır uyruklu Tene Trare ise Reina saldırganı ve çocukla birlikte eve 3 gün önce gelmiş. Daha önce o evde kalmıyor. Ama çok ilginç bir hikâyesi var. Teröristin yakalandığı gün evden 8 telefon görüşmesi yapılıyor. Bunun 6’sını kadınlar yapıyor. Kadınlar teröristin kaçışının organize edilmesine katkı sağlıyor. Kadınlar, Çanakkale üzerinden İzmir’e gidişi organize ediyor. Abdulgadir Masharipov’un kaçışı için gönderilen 197 bin dolar iki parti halinde geliyor. Büyük bölümü bir Ortadoğu ülkesinden, küçük bir miktarı ise bir Avrupa ülkesinden. Paralar, banka yoluyla değil, Senegal ve Somali uyruklu kadınlar üzerine farklı yollardan gönderiliyor. POLİS ÖNCE DİNLİYOR Reina saldırganının Esenyurt’taki siteye taşındığı tespit edilince, seyyar bir dinleme istasyonu kuruluyor. Beş dil bilen terörist konuştuğu kişilerin uyruğu neyse, konuşmasını o dilde yapıyor. O nedenle dinleme yapan ekibe, Arapça, Rusça, Çince ve Özbekçe bilen görevliler alınıyor. Terörist son günkü iki konuşmasını Arapça yapıyor. Teröristin telefonları birkaç gün boyunca dinleniyor. MİT TEKNİK DESTEK VERİYOR MİT bu süre zarfında polise hem istihbarat hem teknik destek sağlıyor. Teröristin bağlantıları çözülüp, alınan bilgiler ışığında DAEŞ’in iki hücresi çökertiliyor. Etrafındaki çemberin daraldığını hisseden terörist, en son konuşmayı İzmir’deki DAEŞ militanıyla yapıyor. Masharipov’un, “Tamam geliyorum” sözleri üzerine, teröristin kaçmaya hazırlandığı tespit edilip, operasyonun düğmesine basılıyor. İLK ÇAPRAZ SORGU EMNİYET MÜDÜRÜ’NDEN Reina’da 39 kişiyi katleden Abdulkadir Masharipov’un ilk sorgusunu da daha önce İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevi yapmış olan İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın yaptığı öğrenildi EVDE AŞK NOTLARI BULUNMUŞTU Türkiye’ye kaçak girdikleri sanılan ve DEAŞ’a katılacakları düşünülen kadınlarla ilgili evde bulunan notlar da dikkat çekti. Henüz kimin yazdığı netleşmeyen ve bir kâğıt parçasına yazılmış notta bozuk bir İngilizce ile “Ne istiyorsan onu yap. Artık umrumda olmayacak. Kimseye yardım edemem. Tabii ki kendime de yardım edemem. Ama eğer bunu istiyorsan tamam ama başka bir yerde olacağım” yazdığı görüldü. Yazının başında gözüken ‘7bibi’ kelimesi, Arapça “aşkım” ya da “sevgilim” anlamlarını taşıyor. Evde bulunan bir başka notta ise “Sen çok delisin”, “Seni seviyorum Dina” yazısı dikkat çekti. Notun Senegalli Dina A.’nın imzasını taşıdığı sanılıyor. 197 BİN LİRAYI DEAŞ VERMİŞ -Teröristin kaldığı evde 197 bin dolar bulunmuştu. Paranın, saldırı sonrası teröristin kaçması için DEAŞ tarafından verildiği belirlendi. Teröristin kaçma hazırlığı içinde olduğu, Rakka'ya gitmeye çalıştığı tespit edildi. TÜRKÇE AZ BİLİYOR, RUSÇA KONUŞARAK CEVAP VERİYOR Ebu Muhammed El Horasani Kod adlı Abdulkadir Maşaripov'a konuşmaya başladığı zaman risk analiz uzmanı ekip tarafından önce Türkçe sorular yöneltildi. Bunlara 'Türkçeyi az biliyorum' diyerek cevap vermemesi üzerine İngilizce sorular soruldu, bunlara da cevap vermeyince aynı sorular Rusça sorulmaya başlandığı zaman akıcı şekilde cevaplar vermeye başladığı öğrenildi. "NİYE REİNA'YA SALDIRDIN?" Risk analiz uzmanlarının sorduğu ilk soru; 'Niye Reiana'ya saldırdın ?' oldu. Maşaripov ise bu soru karşısında, 'Onlar kafir, olduğu için oraya saldırdım' dediği iddia edildi. "NİÇİN KAPIDA Kİ POLİSİ ÖLDÜRDÜN?" Risk analiz uzmanlar ikinci olarak, 'Niçin kapıdaki polisi öldürdün?' diye sordu. Maşaripov bu soruya ise, 'İlk önce polis bana ateş etti. Onu öldürmeden içeriye giremezdim' dediği öğrenildi. "CANLI BOMBA EYLEMİ YAPACAKTIM, ÖNLEMLER SEBEBİYLE REİANA'YI SEÇTİM" Cezaevinden çıktıktan bir süre sonra 2016 yılı Ocak ayında Kaçak yollardan İran üzerinden Türkiye'ye geldiğini söylediği iddia edilen Maşaripov, "Türkiye'ye geldiğimde Konya'ya yerleştim ve orada 1 yıla yakın kaldım. Bu sürede sürekli Rakka ile mesajlaşma programları sebebiyle irtibat halindeydim. Yılbaşı gecesi Taksim'de canlı bomba eylemi yapmam için talimat verildi, bunun üzerine İstanbul'a geldim. Taksim'de çektiğim keşif görüntüsü bunun içindi. Çektiğim görüntüyü Rakka'ya yolladım IŞİD'in İstanbul emiri Hoca Aka ve yardımcısı tarafından uygun bulundu" dedi. "FLASBANG'LERİ EL BOMBASI SANIYORDUM, PATLAYINCA ANLADIM" Yılbaşı günü yoğun önlemi olması ve bombayı getirecek kişiyle buluşamadığı için durumu Rakka'da bulunan IŞİD'in İstanbul emiri Hoca Aka'ya bildirdiğini anlatan Maşaripov, "Hoca Aka, bunun üzerine bölgede ses getirici bir hedef bulmamı söyledi. Daha önceden adını gece kulübü olarak duyduğum Reina'nın önünden saat 22.00 sıralarında geçtim. Fazla güvenlik önlemi olmadığını gördüğüm için burayı uygun bulduğumu onaylatmak için Rakka'ya bildirdim. Kabul edilmesi üzerine, kaldığım evdeki silahı ve el bombası olarak bildiğim Flashbang'leri alarak Reina'ya ölmeye gelerek eylemi gerçekleştirdim. Patlayan bombaların ışık çıkardığını görünce kaçtım" dediği öğrenildi.