Yılbaşı gecesi Reina'yı basarak 39 kişiyi katleden terörist sağ
olarak yakalandı. Katilin canlı yakalanması neredeyse
tüm dünya medyasında flaş haber oldu.
Çünkü operasyon hiç de kolay değildi.
Binlerce polis,16 gün boyunca gece gündüz demeden tam 100 bin saat
süreyle mobese kameralarını izledi, yüzlerce adrese baskın yapıp iz
sürd.
İki hafta önce o iz bulundu.
Önce saldırganın görüştüğü bir kişi tespit edildi. Bu kişinin
gözaltına alınıp sorgulanmasıyla, katilin adresi tespit edilmiş
oldu. Ancak daha başka kimlerle görüştüğü, kimlerle bağlantı
kurduğu ortaya çıksın diye bir hafta boyunca uzaktan takip
edildi.
Bu takiple beraber Türkiye'de operasyon yapmaya hazırlanan yaklaşık
200 Daiş'li militan ve onların kaldığı hücre evleri de tespit
edildi.
Ve önceki gece 5 ilçede belirlenen tüm adreslere eşzamanlı
operasyon yapıldı. Operasyonun günü, saati ve hatta dakikası bile
özenle belirlendi. Esenyurt'taki dairenin ışıkları sönüp,
teröristleruyumaya hazırlanırken, nefes kesen operasyon
başladı.
Dairede hangi mühimmatların olduğu yönünde bir bilgi yoktu. Bu
nedenle polisin kapıyı kırıp içeriye girme süresi toplamda 3-4
saniye olarak hesaplandı. Çünkü içerideki teröristin canlı bomba
gibi kendini patlatması veyahut silahına davranması, yeni şehitler
vermemize neden olabilirdi.
Plan tıkır tıkır işledi, teröristin bulunduğu odaya saniyeler
içinde girildi. 39 kişinin katili, silahına dahi uzanamadan
kıskıvrak yakalandı. Bu sırada polislere direnen terörist
şiddet kullanılarak etkisiz hale getirildi.
Emniyette yapılan ilk sorgusunda suçunu kabul etti, Reina'da
bıraktığı parmak izleri de kendisine ait çıktı.
Diğer detayları gazetelerden ve haber bültenlerinden takip
etmişsinizdir.
Tekrar yazmaya gerek yok.
Sanırım dünya üzerinde ilk kez bir Daiş militanı canlı olarak
yakalanıyor. Dünya medyasının olayı flaş haber olarak duyurmasının
nedeni de bu zaten...
İstihbaratımızın ve polisimizin bu başarısıyla ne kadar övünsek
azdır. Allah onlara kuvvet, kudret, moral ve ilham versin!
Gelgelelim yakalanış haberlerinden sonra sosyal medyada yapılan
yorumlara...
Haberin duyulmasının ardından "Bu kişi Reina'yı basan kişi değil"
diyen zehir hafiyeler türedi.
"Saçları selfi yaptığı görüntüdeki gibi taranmamış" diyenler,
"Yaptığım yüz analizinde, yüzündeki çizgilerinden biri hafif
aşağı bakıyor. Aynı kişi olmayabilir" yorumu yapanlar ve daha neler
neler...
Katil "Ben yaptım" diyor, parmak izleri uyuşuyor. Ama Sosyal medya
dedektiflerimiz ikna olmuyor.
"Mehmet Ali Ağca'nın gençliğindeki siyah beyaz resmini kullanıp
bizi kandırıyorlar" diyen dingillere bile rastladım.
Gerisini siz hesap edin...
Gazeteci, yazar, sanatçı ve siyasetçilerden oluşan başka bir kesim
var ki onların derdi başkaydı.
Neymiş efendim?
"Katil bile olsa polis dayak atamazmış, atmamalıymış!"
Ben de oldum olası böyle medyada entel görünmeye, insan haklarından
yanaymış gibi davranmaya çalışan tiplere hastayım!
"Sarayın polisleri, Tayyip'in köpekleri" diye küfür ettiği
polislere iki laf çakacak diye kendince duyar kasıyor benamus!
"Adam neden bu halde? Darp izleri evde mi oldu?" diye
soruyor!
Aynen ya, evde olmuş!
Hatta kapıyı kırarak içeri girmişler. İnsan bir zile basar,
"Abdülgadiiiir, bak gece gece başımıza iş çıkarma abicim. Teslim
olur musun rica etsek!" diye seslenir di mi?
Adam 39 kişinin katili. Arbede anında polisin iki şaplak atması
bizimkinin gücüne gidiyor inanabiliyor musunuz?
Bir diğeri, "Bir adamı almak için bin polis gidiyor. Ne gerek var
bu kalabalığa? Bir polis bile alır, gelir bea" diyor. Arka Sokaklar
dizisini aşırı dozda izlemek insanı bu hale getiriyor demek
ki...
Dersin ki polis o adrese kız istemeye gitmiş!
Neyse...
İçimizde bu tip insanlar hep oldu, olmaya devam edecek. Fazla da
ciddiye almamak gerek.
Bize düşen, Abdülgadir Masharipov isimli teröristi
yakalayarak dünya gündemine oturan polislerimizle ve
istihbaratımızla gururlanmak ve onların sevincine ortak olmak.
Bu arada, yakalanan teröristin 4 dil bildiğini hatırlatayım.
Duyumlara göre teröristle irtibatlı ajanların kimler olduğu
belirlenmiş,arkasındaki iki ülke de net olarak tespit edilmiş.
Bu nedenle, tutukluluk halindeyken de çok dikkatli olmak lazım.
Zira O'nu azmettirenlerin bir takım planları olduğu muhakkak...
Fetö'den arandırılan istihbarat ve polisin bundan sonraki her
operasyonunun başarıyla bitmesi de kimseyi şaşırtmasın.