Rehinelerle irtibat halindeyiz
Abone olBaşbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, halkın şuanda müsterih olması gerektiğini ve en kısa zamanda Musul’da kaçırılan yurttaş...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, halkın
şuanda müsterih olması gerektiğini ve en kısa zamanda Musul’da
kaçırılan yurttaşların yurda döndüğünü herkesin göreceğini
belirterek, “Türkiye isterse elindeki tüm imkanlarla
yurttaşlarımızı güvenli ülkemize sevk edebilecek noktadadır ama şu
anda toptan bir tahliyeyi de düşünmüyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen
Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi. Bakanlar Kurulu toplantısının
sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan
Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Hükümetin Parlamentoyla
İlişkilerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın,
Meclis’in tatile girmeden, görüşülecek olan kanun tasarı ve
teklifleri konusunda, AB süreciyle ilgili de Avrupa Birliği Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu’nun Bakanlar Kurulu’na bilgi sunduğunu
söyledi.
AB Komisyonu Başkanı Stefan Fülle’nin Türkiye’de olduğunu
hatırlatan Arınç, bu akşam Fülle’nin, Çavuşoğlu ile yarın da başka
görevlilerle temasları olacağını, bazı fasılların açılması
noktasındaki gelişmelerin Fülle ile gözden geçirileceğini ifade
etti. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’inin ise 644. sayılı
Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde kamu kurumlarına ait yapım
işleri hakkında Bakanlar Kurulu üyelerine özet bilgiler sunduğunu
dile getiren Arınç, süresi bitecek bazı düzenlemeler için neler
yapılması gerektiği konusunda teknik bilgileri hakkında bilgiler
verdiğini kaydetti.
“ŞOFÖRLER BAŞKA BİR YERDE BAŞKA ÖRGÜT TARAFINDAN ENTERNE EDİLMİŞ
DURUMDADIR”
Irak’taki gelişmelerin de Bakanlar Kurulu’nun gündeminde
bulunduğunu ifade eden Arınç, “Bildiğiniz gibi 31 tır şoförümüz ve
49 konsolosluk görevlimiz belli bir süredir konsolosluktan
ayrılmışlardır. Biz, onların Türkiye’ye bir an önce salimen
dönmelerini arzu ediyoruz. Şoförler de başka bir yerde yine bir
başka örgüt tarafından enterne edilmiş durumdadırlar, onlarla
ilgili olarak da çalışmalar devam etmekte, onların da bir an önce
Türkiye’ye kazandırılması için gayret sarf edilmektedir"
ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE SALİMEN YURTTAŞLARINI ELBETTE KURTARACAKTIR”
Irak toprakları içerisinde yaşanan bu gelişmelerde Türkiye’nin
salimen yurttaşlarını elbette kurtaracağını belirten Arınç, “Ama bu
durumun hükümetler arası ilişkilerimizi zedelememesi ve oradaki
ekonomik çıkarlarımızın da ayrıca gözardı edilmemesi
gerekmemektedir. Yaşanan gelişmeler sadece Irak’ı ilgilendirmiyor.
Irak’ı aşacak bölgesel gelişmelerin ne olabileceği konusu üzerinde
bazı bakanlar ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlar
Kurulu’na özet sayılabilecek bilgiler sundu” dedi.
“ÇOK KAPSAMLI, ÇOK CİDDİ BİR ÇALIŞMA İÇİNDEYİZ”
Arınç, "Bütün görüşmelerimizin ekseni, 49 konsolosluk görevlisinin,
içlerinde küçük yavrularımız da var, kadınlar var, erkekler var,
güvenlik görevlileri var, en kısa zaman içerisinde Türkiye’ye
dönüşlerinin sağlanmasıdır. Yine ekmek parası peşinde koşarken bir
şekilde hürriyetleri ellerinden alınan 31 şoför yurttaşımızın da
bir an evvel eşlerine, ailelerine, yurtlarına dönüşün temin
edilmesidir. Bu konuda şu an itibariyle hayırlı, müjdeli, başarılı
bir haberi verecek noktada değilim, her an bunu bekliyoruz, bu
gelişmeler konusunda Türkiye hükümeti, hükümetimiz başta
başbakanımız olmak üzere bütün görevli arkadaşlarımız çok kapsamlı,
çok ciddi bir çalışma içerisindendir” diye konuştu.
“HALKIMIZ MÜSTERİH OLSUN”
“Halkımız şundan müsterih olsun, inşallah en kısa zamanda bu
yurttaşlarımızın ülkelerine döndüğünü ve kucaklaştıklarını hep
birlikte göreceğiz” diye konuşan Arınç, “Ancak biraz medyadan,
basından sorumlu bakan arkadaşınız olarak bu olayla bağlantılı
olarak bir hassasiyeti dile getirmek istiyorum. Bu herhangi bir
şekilde basınımıza sansür getirmek veya bu amaçlı bir kısıtlama
getirmek düşüncesi değil. Hem bu yurttaşlarımızın hayatları ve özel
durumlarıyla ilgili hem de milli bir hassasiyetten ileri
gelmelidir. Bildiğiniz gibi IŞİD isimli şimdi artık çok daha
yakından tanıdığınız ve yaptıklarını fotoğraflarla, sözleriyle,
hareketleriyle, kılık ve kıyafetleriyle çok daha yakından görme
imkanı bulduğunuz örgütle ilgili çok tahrik edici spekulatif
haberler yarışına girmemiz gerekiyor. Yurttaşlarımız bunların
elindeyse biz de yurttaşları onların elinden salimen alma kaygısı
içindeysek tekrar ifade etmeyeceğim, ama bu örgütün nasıl bir örgüt
olduğunu artık hepimiz biliyoruz onunla ilgili, onları tahrik
edecek bir takım açıklamalardan sakınmamız gerektiğini şahsi bir
hassasiyet olarak ileri sürmek istiyorum. Bir ikincisi de bu
yurttaşlarımızın yani şoförlerin nerede bulunduğu bellidir ancak 49
konsolosluk görevlisini biz de biliyoruz nerede olduklarını ama
bunların yerleri konusunda da basında, yazılı basında, görsel
basında spekülatif haberler çıkmasının olumsuz etki yapabileceğini
düşünüyorum. Orada mıdır, burada mıdırlar, onun çevresinde şunlar
var, bunun çevresinde bunlar var, lütfen bunu hassaiyet olarak
kabul edin işimiz zorlaşabilir. Biz işimizin kolaylaşmasını arzu
ediyoruz” diye konuştu.
“KAÇIRILAN TÜRKLERLE İRTİBATIMIZ VAR”
Musul’da kaçırılan şoförlerle ve konsolosluk görevlileriyle irtibat
halinde olduklarının altını çizen Başbakan Yardımcısı Arınç,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim hem şoförlerle hem de konsolosluk görevlileriyle şu veya bu
şekilde irtibatımız var. Her an kendilerinin durumu hakkında alacak
bilgimiz var. Bu bilgeler doğru bilgilerdir ama onların bir önce
ülkemize salimen dönmesi için bazı konularda hassasiyete
ihtiyacımız mutlaka bulunmaktadır.”
“TOPTAN BİR TAHLİYEYİ KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUZ”
Irak’ta 100 bin civarında yurttaşın bulunduğunu sözlerine ekleyen
Arınç, “Bunların bir kısmı Kürt bölgesindedir bir kısmı a Irak’ın
içine dağılmış durumdadırlar. Bunların tahliyeleri konusunda toptan
bir tahliyeyi kesinlikle düşünmüyoruz ama dönmeyi arzu edenler için
de güvenli yollar, güvenli havaallarına ulaşmak için takip
edecekleri mecraları Dışişleri Bakanlığımız sürekli olarak
yeniliyor. Olayların başlangıcında dönüş için çok büyük bir izdiham
oluşturdu. Herkes havaalanına koşma gayreti içine girdi. Buna gerek
olmadığını düşündük, ikinci veya üçüncü açıklamalarla da
zannediyorum sükunet buldu. Biz yolcu kapasitesi daha yüksek olan
uçaklarımızı gönderiyoruz. Doluluk oranı arttı ama o
yurttaşlarımızın hayati bir tehlike içerisinde şu anda
bulunmadıklarını bildiğimiz için bir paniğe gerek olmadığı
düşüncesi içerisindeyiz. Libya’da bir örnek yaşamıştık, geçmişte.
Biliyorsunuz orası karıştığı zaman 25 bin yurttaşımızı 10 gün
içinde tahliye etmiştik. Libya veya Irak örnekleri birbirinden
farklı olabilir, dağınıklık bakımından, nerede bulundukları
bakımından ama Türkiye isterse elindeki tüm imkanlarla
yurttaşlarımızı güvenli ülkemize sevk edebilecek noktadadır ama şu
anda toptan bir tahliyeyi de düşünmüyoruz. Suriye’den de zaman
zaman tahliyeler olmuştu, bildiğiniz kadarıyla” şeklinde
konuştu.
(İHA)