'Rehber öğretmen' açığını giderilecek
Abone olBakan Çelik, Rehberlik Sistemi için rehber öğretmen açığını ilkokul öğretmenleri arasından temin edeceğini bildirdi.
10 bin rehber öğretmen açığı bulunduğunu belirten Çelik,
düzenlenecek hizmet içi eğitim kursları ile ilkokul
öğretmenlerinden yaklaşık 8 binini rehber öğretmen olarak
alacaklarını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Doç.Dr. Hüseyin Çelik,
İhlas Holding Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol'un ev
sahipliğini yaptığı kahvaltıya katıldı. Kahvaltıda İhlas Haber
Ajansı Ankara Bölge Temsilcisi Hakkı Aldoğan, TGRT Ankara Haber
Müdürü Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi Ankara Haber Müdürü Akif
Bülbül de hazır bulundular. Çelik, kahvaltıda Türk eğitim
sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekti ve eğitim alanında hayata
geçirilecek projelerden bahsetti. Son günlerde YÖK Başkanı Kemal
Gürüz ile aralarında yaşanan 'ÖSS Sınav sistemi değişikliği'
hakkında da açıklamalarda bulunan Çelik, mesleki ve teknik eğitim
öğrencilerinin ÖSS sınavında düşürüldükleri mağduriyetleri anlattı.
Meslek liselerinin her geçen gün kan kaybettiğini hatırlatan Çelik,
ÖSS sınav değişikliği konusunda YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile bir
araya gelerek görüştüklerini ancak Gürüz' ün ortak çözüm noktasında
hiçbir konuya sıcak bakmadığını söyledi. Çelik, Gürüz'ün sorunları
çözüm konusunda uzak duruşuyla ilgili olarak, "Bir hasta, tedavi
olabilmek için önce hastalığını kabul edecek. Hastalığı kabul
etmeyen bir hastayı tedavi edemezsiniz. Önce bir kere problemin
varlığını kabul edilecek. Ondan sonra o problemi onunla birlikte
veya onun adına çözmek için kolları sıvayacaksın" dedi. Çelik, YÖK
Başkanı ile yaptığı görüşmelerinde Gürüz'ün 2547 Sayılı
Yükseköğretim Yasası'nın tek kelimesinde bile bir değişiklik
yapılmaması gerektiği görüşünde olduğunu söyledi. Meslek
liselerinde ve ÖSS sınav sisteminden kaynaklanan sıkıntıların
giderek arttığını vurgulayan Çelik, sıkıntıya şöyle dikkat çekti:
"Üniversitelerimizde problem var mı? Var. Üniversite giriş
sisteminde ÖSS'de bir problem var mı? Var. Bunun mağdurları var mı?
Var. Türkiye'de ÖSS sistemine bağlı olarak meslek liseleri her
geçen gün kan kaybediyor mu? Ediyor. O zaman bakın ÖSS sisteminden
dolayı Türkiye'deki genel liselerde buna bağlı olarak felç durumda
mı? Evet. Liselerin üçüncü sınıfları fiili olarak tatile girmiş mi?
Evet. Lise fiili olarak 2 yıla inmiş niçin? Çünkü ÖSS'de çıkan
sorular, lise 1 müfredatından çıkıyor. Çocuk ciddiye almıyor. Böyle
olunca genel liseler adeta felç durumda. Çocuklar bu durumda
raporlar alıyorlar. Doktorlar, hastaneler, başhekimler bu durumdan
bıkmış, zor durumda". Politikacının görevinin problemler
karşısında, eksiklikler ve aksaklıklar karşısında çözüm üretmek
olduğunu ifade eden Çelik, "Halk bizi bu problemleri çözmek için
iktidar yaptı. Sayın Gürüz diyor ki '365 milletvekilleri var
yapsınlar' şimdi o, 365 milletvekilini birileri bize ikram falan
etmedi ki. Sayın Gürüz de ikram etmedi" dedi. Yapılan icraatlar
konusunda hesabı halka vereceklerini söyleyen Çelik, "Biz
yaptıklarımızın sonucuna katlanırız" dedi. Yapılanlardan dolayı
halka karşı sorumlu olduklarını vurgulayan Çelik, 2004 Nisan'ında
mahalli seçimler olacağına dikkat çekerek, kendilerinin
yaptıklarından dolayı halkın seçimlerde kendilerine not vereceğini
söyledi. Çelik, kendilerine bir bürokratın 'not' veremeyeceğinin
altını çizdi. Çelik, konuyla ilgili olarak "Gideceğiz halkın önüne
halkta bizim karnemizi dolduracaktır. Bürokrat bizim karnemizi
dolduramaz' Ben sayın Gürüz ile 2 saat süren bir görüşme yaptım.
Sayın Gürüz 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın tek kelimesinde
bile bir değişiklik yapılmaması gerektiğini düşünüyor. Yani
'problem yok' diyor. ÖSS sisteminde de problem yok diyor.
Üniversitelerde atamalarda da problem yok diyor. Rektör
seçimlerinde de problem yok diyor. Her şey sütliman diyor. Böyle
diyen bir insanla siz hangi noktada uzlaşmaya varacaksınız?"
şeklinde konuştu. YÖK Yasa taslağı gelecek hafta görüşülecek Çelik,
Yükseköğretim Yasa Taslağı çalışmalarında gelinen nokta hakkında da
bilgi verdi. Ankara, İstanbul ve Anadolu'daki üniversite rektörleri
ile görüş alışverişinde bulunduğunu söyleyen Çelik, Türkiye'nin
gündemine YÖK Yasası'nın değiştirilmesi konusunun ilk defa
gelmediğini belirtti. Milli Eğitim eski Bakanı Erkan Mumcu
döneminde yapılan çalışmaları da dikkate aldıklarını kaydeden
Çelik, bugün YÖK Yasa Taslağı'nın Bakanlar Kurulu üyelerine
gönderildiğini, gelecek haftada Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini
söyledi. Çelik, kendi döneminde yapılan çalışmalar hakkında şöyle
konuştu: "Ben bakan olduktan sonra aşağı yukarı 3 ay boyunca
Türkiye'de sahasında uzman olan insanlar bir araya geldi ve
çalışmalar sonucunda ortaya bir taslak çıktı. Birileri çıkıp ta
'siz bunu kamuoyu ile paylaşmadınız diyebilir' Biz burada
Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz. Bizim amacımız kesinlikle bağcı
dövmek değildir, üzüm yemektir. 2547 sayılı yasa tıpkı diğer
yasalar gibidir. O yasa'nın dokunulmazlığı yoktur. Meclislerin
görevi yasa yapmaktır. İhtiyaç anında yasaları değiştirmektir.
Yapılan budur. Bundan dolayı şimdi gürültü koparmanın hiç kimseye
faydası yoktur". Çelik, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nda
problem olmayan maddelerinde değişiklik yapılmayacağını söyleyerek,
kendilerinin yasada aksayan maddeleri değiştireceklerini, aklın
yolunun bir olduğunu ve her şeyin 'rasyonellik' içerisinde
yapıldığını ve taslakla ilgili çalışmalarda ülkenin ve dünyanın
şartlarının göz önüne alındığını vurguladı. "Üniversitelerin
oksijeni giderek azalıyor" Gazetelerde yalan yanlış haberlerin
yapıldığını ve bundan üzüntü duyduğunu dile getiren Çelik,
yükseköğretim reformuyla amaçlarının üniversitelere daha fazla
'oksijen' vermek olduğunu bildirdi. Üniversitelerin önemine değinen
Çelik, üniversitelerin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme
sürecinde ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde lokomotif görevi
üstlenmesi gerektiğini, ancak üniversitelerin bu rolü
üstlenemediğine işaret etti. Çelik, "Çünkü üniversitenin esprisi
bu. Üniversite kelimesi 'üniversaldan' gelir. Yani üniversal,
evrensel ve objektif bir anlayışla meselelere bakan, evrensel
kriterlere gere eğitim-öğretim yapan, araştırma yapan kurumlardır"
dedi. Üniversitelerin mali konularında biraz daha esnek olmaları
için yönetmeliği değiştirdiklerini kaydeden Çelik, kendilerinin
katılımcı demokrasiye inanmış bir parti olduklarını belirterek,
"Bizim göremediğimiz bir noktayı, birilerinin görmesi sonucu iyi
niyet doğrultusunda bize söylerlerse biz bu önerilere de açığız. Bu
taslağın her maddesi gökten inmedi. Komisyon faslında da aynı
niyetimizi ortaya koyacağız" diye konuştu. ÖSS sınav değişikliği
ÖSS sınavıyla ilgili bir uzman ekibini bakanlıkta çalışmalara
başladığını söyleyen Çelik, ÖSS sınav değişikliği konusunda da
bütün kesimlerden görüş ve öneri alınacağını vurguladı. Çelik, ÖSS
sınav sisteminin değişmesi halinde bile bu değişikliğin birden
olmayacağını 2 yıllık yumuşak bir sürecin olacağını ifade etti.
Çelik, lise 1,2 ve 3. sınıftaki öğrencilerin kendilerinin yeni ÖSS
sınav sistemine göre hazırladıklarının, ani yapılacak bir
değişiklikle bu öğrencilerin mağdur olmalarının söz konusu olduğuna
dikkat çekti. Çelik, "Onları mağdur etmemek için bu 2 yıllık
süreçte yumuşak bir geçiş olması lazım. 8.sınıfın sonunda bir
seviye tespit sınavı yapılacak. Bu sınavla öğrenciler alanlarını,
seviyelerini belirleyecekler" diye konuştu. MEB İlkokul
öğretmenlerinden 8 bin rehber öğretmeni temin yoluna gidecek Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 'Rehberlik Sistemi' kurduklarını
açıklayarak, her okulda askeri bir rehber öğretmenin olacağını
söyledi. 2003-2004 eğitim-öğretim yılından rehber öğretmeni olmayan
okul kalmayacağını söyleyen Çelik, bakanlığın 10 bin rehber
öğretmeni açığını yine kendi kadrolarından sağlayacağını söyledi.
Başarılı ilkokul öğretmenlerinden seçilmek suretiyle bakanlık
bünyesinde bu öğretmenlere hizmet içi eğitim kursları verileceğini
kaydeden Çelik, bu yolla 7-8 bin rehber öğretmen temini yoluna
gideceklerini bildirdi. Çelik, rehber öğretmenlerin ilköğretim 6.
sınıftan itibaren çocukları 'keşfetme', çocukların
'kabiliyetlerini' onların 'dominat' olan 'zeka türünü' tespit etmek
ve ona göre de onları yönlendirecek bir mekanizma
oluşturacaklarının altını çizen Çelik, rehber öğretmenliğin önemini
şöyle vurguladı; "6.sınıftan itibaren rehber öğretmenler
aracılığıyla ders farklılaştırması yaparak, onları yönlendireceğiz.
8 yıldan geriye dönüş yok, 10 bin rehber öğretmene ihtiyacımız var.
Öğrencilerimiz 6. sınıftan itibaren zeka t ürlerine ve
kabiliyetlerine göre yönlendirilecekler. Lise1, 2, ve 3. sınıflarda
merkezi sınavlar yapılacak. Lise son sınıfta yapılacak olan ÖSS
sınavıyla birlikte öğrenciler, daha önce yönlendirildikleri,
başarılı oldukları alanlardan aldıkları puanlarla birlikte
üniversiteye gidecekler" diye konuştu. "İmam Hatip liselileri
yonlış gözle görmemeliyiz" Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, İmam
Hatip Liseleri'ni potansiyel suçlu görmenin başlı başına bir
'ilkellik' olduğunu söyledi. Türkiye ile dünyada mesleki ve teknik
eğitim okulları ile genel liselerinin dağılım oranlarını yapan
Çelik, Türkiye'de Mesleki ve Teknik Eğitim öğrencilerinin oranının
yüzde 34, genel liselerin ise yüzde 66 olduğunu, dünyadaki
ölçütlerde ise bunun tam tersi olduğunu vurguladı. İmam Hatip
Liseleri'nin Türkiye'de meslek liselerinin içindeki toplam payının
ise yüzde 8 olduğuna işaret eden Çelik, "İmam Hatip Liseleri
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş, bu yasalara göre
işleyen ve denetlenen kurumlardır. İmam Hatip Liselerini suçlu
görmek, onları potansiyel görmek başlı başına 'ilkel' bir
yaklaşımdır. Türkiye'de 76 çeşit lise programı var. Bir tanesi de
İmam Hatiptir. Bu 75'i görmeyip de bir tane İmam Hatip'e kafayı
takarak, biz tüm meslek liselerini nasıl mağdur edebiliriz?" diye
konuştu. Çelik, Meslek lisesi öğrencilerinin ÖSS Sınavında
uğradıkları mağduriyeti ise bir örnekle şöyle açıkladı. Çelik, "Şu
andaki sistemde endüstri meslek lisesi bilgisayar bölümünde okuyan
bir çocuk, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Bölümüne girmek
isterse, lisede okuyan bir arkadaşıyla aynı ortaöğretim başarı
puanına sahip olsa, üniversite sınavlarında da eşit düzeyde soru
çözse 45 puan eksiyle başlıyor. Soruyorsun bu çocuk niye bilgisayar
bölümüne giremiyor? ÖSYM yetkilileri diyor ki 'Bilgisayar
mühendisliği bölümü ile endüstri meslek lisesi bilgisayar bölümü
arasında bir alaka yoktur diyor. İşte mesele bu. Biz
mağduriyetlerin giderilmesine çalışıyoruz" şeklinde konuştu.