Reha Muhtar'ın gizil kamera kriteri
Abone olMalatya'daki o korkunç görüntüler sonrası kamuoyunda ve medyada gizli kamera tartışması başladı. Sabah yazarı Reha Muhtar da gizli kamera kriterini açıkladı.
Malatya Çocuk yuvasında yaşanan skandal görüntüler gizli kamera
ile görüntülenmişti. Reha Muhtar Gizli kamera'ya
nerede karşı nerede karşı olmadığını yazdı.
Yazı: Reha Muhtar
Kaynak: www.sabah.com.tr
-Yılların gazetecisi Arda Uskan benimle röportaj yapıyordu..
Sordu:
"Siz uzun zaman gizli kamera kullandınız.. Doğru muydu bu?.. Gizli
kameraya karşı çıkanlar, 'tezgah kurup gizli kameraya yakalıyorlar'
diyorlar... Ne dersiniz?.."
"Ben özel hayatın gizli kameraya çekilmesinin hep karşısında
oldum.. Buna izin vermedim ... Ama bir insan yolsuzluk, hırsızlık
yapıyorsa, görevini kötüye kullanıyorsa onu gizli kamerayla deşifre
etmek bir kamu görevidir."
Bunu duymuş gibi bizim Mehmet Ali Önel, Deşifre programında deşifre
etti Malatya'daki inanılmaz olayı..
Şimdi soruyorum:
Görevleri başında küçücük çocukları kafa kafaya tokuşturan, onlara
dayak atan insanların gizli kamera görüntüleri olmasa, bu olaylar
böyle sürüp gitmez mi?..
Hırsızlık yapanı, çocuk döveni, yolsuzluğa bulaşanı kamerayla
tespit etmek gazetecilik görevi değil mi?
Bunun yapılabilmek için, gerekirse gizli kamera kullanılması
gerekmiyor mu?..
Gamze Özçelik'in görüntülerinin yayınlanmasına ilk günden karşı
çıkan bendim..
O görüntüleri çekip, dağıtanın bulunması için bu köşeden kampanya
açan da yine bendim...
Niye bu kadar hassastım?..
Çünkü, o görüntülerin çekilip yayınlanmasının bir genç kızın
hayatını mahvetme dışında hiç kimseye bir yararı yoktu da
ondan..
Otel odasında bir insanın mahrem sevişmesinin kasete alınması en
ağır suç olmalıydı da ondan..
Bunu savunan ben, aynı gizli kamerayla canlı yayında rüşveti bile
belgeleyebildim...
Çocuklara dayak atan görevlileri, rüşvet alan personeli hepsini her
gün yayınlardım..
Niye yayınlardım?..
Çünkü rüşvet almak bir suç..
Bu rüşveti verenler bile rüşvetin belgesi mi olur derken, onun
belgesini tespit edip yayınlamak bir gazetecilik görevi, bir
gazetecilik başarısıdır da ondan..
Sonra birileri bu haberlerden ürktü..
Gizli kamerayı toptan yasaklamaya kalktı..
"Kamerayla hayatımızı gözetleyecekler" diyerek demagojik ustalıkla,
gizli kameraları hayatımızdan çıkartmaya yeltendi...
O kameralarla, rüşvete, yolsuzluğa, hırsızlığa, uğursuzluğa,
kanunsuzluğa karşı yapılan gazetecilikle, Biri Bizi Gözetliyor
evindeki kameralar bilinçli bir şekilde karıştırıldı...
Gizi kamera kullanarak, yolsuzlukları belgelemeye yönelik, cesur
gazetecilik Biri Bizi Gözetliyor evinin Edi'si Ata'sıyla Semra
Hanım'ıyla aynı olay zannettirildi...
Bu karışıklıktan yasak çıktı...
30 yılın gazetecisi Arda Uskan'ın bile kafası karıştırıldı...
Gizli kamera, "toptan kaldırılıversin" dendi...
Edi'ler ve Semra Hanım'ların kamera önündeki hayat şovları,
rezilliklerin üzerine giden gazeteciliğin ortaya çıkardıkları ile
karıştırıldı...
Birileri de bunun karıştırılmasına ses çıkarmadılar...
Yarın öbür gün "bizim de başımıza neler getirir bunlar belli mi
olur" dediler...
Mehmet Ali Önel'in Malatya'daki rezaleti deşifresi işte bugünlere
rastlıyor...
Gazeteciliğin, Biri Bizi Gözetliyor evi olmadığını dosta düşmana
ispat ediyor...