Reflü tedavisinde Türk başarısı
Abone olTürk bilim adamları reflü tedavisinde yeni bir yöntem geliştirdi. Peki yeni tedavi ne kadar başarılı ve kimlere uygulanabiliyor..
Mide reflüsünün yama tekniğiyle yapılan ameliyatla tekrar ortaya
çıkma riskinin önemli ölçüde düşürüldüğü bildirildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Türkçapar, 600 hasta üzerinde
yaptıkları 6 yıllık karşılaştırmalı çalışma sonucunda, yama
uygulanan hastalarla uygulanmayan hastalar arasında, ameliyat
sonrası nüksün yama sayesinde ''anlamlı derecede'' önlediğini
kanıtladıklarını açıkladı.
Türkçapar, çalışmanın dünyanın sayılı cerrahi dergilerinden The
World Journal of Surgery tarafından yayınlanmaya değer bulunduğunu
anlattı. Türkçapar yama konulan hastalarda nüksün yüzde 1,2,
konulmayan hastalarda yüzde 5 düzeyinde olduğunu gözlediklerini ve
bu çalışmanın şu ana kadar dünyada en çok hastayla yapılan
karşılaştırmalı çalışma olarak kabul gördüğünü belirtti.
HER 5 KİŞİDEN BİRİNDE REFLÜ GÖRÜLÜYOR
Reflünün, ''midedekilerin yemek borusuna kaçması'' olarak
tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Türkçapar, midedeki
içeriğin kendisine zararı olmadığını, ancak bu içerik yemek
borusuna kaçtığında iç döşemenin dayanıksız olması nedeniyle
rahatsızlık meydana geldiğini anlattı.
Türkçapar, halk arasında mide reflüsü olarak bilinen
gastroözofageal reflü hastalığının her 5 kişiden birinde
görüldüğünü söyledi
LAPAROSKOPİK CERRAHİDE YAMA UYGULAMASI
Türkçapar, tıp dünyasının devamlı ilaç kullanmak yerine ''kalıcı
tedavi olarak ne yapılabileceği uğraşısı'' içinde olduğunu
hatırlatarak, bu alanda ön planda olan ve uzun dönemli sonuçları
bilinen tek kalıcı tedavinin laparoskopik cerrahi olduğunu
söyledi.
Tecrübeli merkezlerde bu ameliyatlardaki başarı oranının yüzde
90'ın üzerinde olduğunu belirten Türkçapar, ameliyatlardan sonra
yüzde 10 oranında nüks görülebildiğini bildirdi.
Cerrahi dünyasının nükslerin yani hastalığın tekrarındaki en önemli
nedenin diyaframlara konulan dikişlerin açılması olarak gördüğünü
söyleyen Türkçapar, yaptıkları çalışmayı şöyle özetledi: ''600'den
fazla hasta üzerinde yaptığımız 6 yıllık çalışma sonuçları,
dünyanın saygın dergilerinden The World Journal of Surgery'in bilim
komitesi tarafından yayınlanmaya değer bulundu.
Çalışmanın özelliği şuydu, laparoskopik reflü ameliyatında,
diyaframa atılan dikişlerin üzerine özel maddelerden yapılmış olan
yamayı titanyum kliplerle sabitledik ve dikişin üzerine ek tamir
yapmış olduk.
Sonuçta, hastaların uzun takibinde, 2 ve 3 yıl sonrasında yama
yapmadığımız grupta yüzde 5 oranında bir nüks görülürken, yama
yaptığımız grupta nüksün yüzde 1'lere düştüğünü gözlemledik.
İstatistiksel olarak incelediğimizde de yamanın, reflü ameliyatları
sonrası nüksü anlamlı derecede ortadan kaldırdığını tespit
ettik.
KİM CERRAHİ TEDAVİYE YÖNELMELİ?
Prof. Dr. Ahmet Türkçapar, mide reflüsünde
laparoskopik cerrahinin, sürekli ilaç içmek zorunda kalanlar, ilacı
kestiğinde şikayeti tekrarlayanlar, ilaca rağmen yemek borusundaki
yaraları geçmeyenler ya da yemek borusundaki yaralar ilaç
kesildikten hemen sonra tekrar açılanlar, yemek borusunda kanamaya
neden olan yaraları olanlar, yemek borusunda ileri safhada hücresel
değişiklik gelişenlere özellikle de genç yaş grubunda olanlara
önerildiğini ifade etti.
Ameliyatlarda kullandıkları yamaların vücuda zararlı olmadığını
vurgulayan Türkçapar, yamaların hiçbir enfeksiyon riski olmadığını,
50 yıllık kullanım süresi olan bu yamaların 6 ay sonra aynı bölge
incelendiğinde doku içerisinde bulunamadığını kaydetti. Türkçapar,
''Yama tamamıyla vücutla bütünleşiyor, bu yüzden herhangi bir
enfeksiyon yapma olasılığı da yok'' dedi.