Referandumlar kaygı verici
Abone olİngiltere'de yayımlanan The Economist dergisi, Fransa ve Hollanda'da yapılan referandumların kaygı verici bir sonuç ortaya koyduğunu öne sürdü.
İngiltere'de yayımlanan The Economist dergisi, Fransa ve
Hollanda'da yapılan referandumların kaygı verici bir sonuç ortaya
koyduğunu öne sürerken, ''AB referandumlarından en çok kayba
uğrayabilecek ülke Türkiye olabilir'' görüşünü savundu.
Referandumlardan sonra Avrupa Anayasası'nın doğrudan Türkiye'nin AB
üyeliğiyle ilişkisi olmadığı yolundaki görüşlerin gerek Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, gerekse AB yetkilileri tarafından dile
getirildiğine işaret eden yazar, ''Teorik olarak bu doğru. Zira
anayasa taslağı Türkiye'nin üyeliği konusuna hiç atıfta bulunmuyor.
Zaten Fransa ve benzeri bazı Türkiye karşıtı ülkelerde seçmene
zamanı gelince o konuda ayrı bir referandum yapılacağı sözü de
verildi'' hatırlatmasında bulundu. Bazı iyimser siyaset
yorumcularının anayasa taslağının reddedilmesiyle ortaya çıkacak
''gevşek bir birlik'' yapısının, Türkiye'nin daha kolay uyum
sağlayabilmesi açısından sürece daha olumlu katkıda bulunacağına
inandıklarını da belirten Economist yazarı, ''Ancak gerçek Türkiye
için çok daha kaygı verici. Fransa ve Hollanda'da seçmenin tavrı
AB'nin iç sorunu olarak algılanabilir, ancak bu bir yandan da AB
içindeki genişlemeye yönelik giderek büyüyen düşmanlığın bir
göstergesi. Özellikle de büyük nüfuslu, fakir ve Müslüman Türkiye
fikrine karşıtlığın göstergesi'' iddiasını dile getirdi. Almanya'da
iktidarın en büyük adayı Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU)
Genel Başkanı Angela Merkel ile Fransa'da Cumhurbaşkanlığı'nın en
yakın adayı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye'ye ''imtiyazlı ortaklık''
seçeneği için lobi yaptıklarını da hatırlatan yazar, Türkiye için
en akıllıca görülen yolun ise her şeyi bir yana bırakıp yapılan
reformları uygulamaya devam etmek olacağını kaydetti. Dergi,
Türkiye'de ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın AB ile
ilişkilerde başmüzakereci olarak atanması ve Gümrük Birliği
Anlaşması'nın 10 yeni AB üyesini de kapsayacak şekilde
genişletilmesine yönelik ek protokolün imzalanmasıyla ilgili son
aşamaya gelinmiş olmasını da olumlu gelişmeler olarak niteledi.