Referandum asla ertelenemez!
Abone olCTP'nin dün yaptığı toplantıdan sonra parti, Denktaş ve Papadopulos'u hedef aldı: 'Bunların gözyaşlarına kanmayın.."
CTP MYK, Kıbrıslı Türklerle Rumlara, ''Sorumluluk bilinci
içerisinde hareket ederek, barış için kararlılık göstermeleri ve
liderlerin gözyaşlarına bakmadan 'evet' demeleri çağrısında''
bulundu. CTP MYK'nın dün yaptığı toplantıda alınan kararlar
açıklandı. Açıklamada, ''CTP MYK, bu aşamada tarihsel
sorumluluğunun bilinci içinde davranmayı, herkesi aynı bilinçle
davranmaya çağırmayı ve herkesin bugün aldığı ya da almadığı
sorumluluğun sonuçlarına da katlanmak durumunda olduğunu bir kere
daha hatırlatmayı görev biliyor. CTP kurultayında oybirliğiyle
aldığı kararın arkasında olduğunu bir kez daha Kıbrıs ve dünya
kamuoyuna açıklamayı görev bilmektedir'' denildi. CTP MYK adına
yapılan açıklamada, görüşmeler sürecinde yaşanan gelişmelere dikkat
çekildi ve ''24 Nisan'da referanduma sunulacak Annan planının
Kıbrıs'taki her iki tarafın isteklerini tam olarak yansıtmadığı,
bunun 'kazan-kazan' anlayışıyla hazırlandığı'' kaydedildi.
Açıklamada, ''Bu nedenle referandumda ortaya çıkacak tercihin,
Annan planıyla tarafların kendi tercih ve hayal ettikleri plan
arasında olmadığı'' belirtildi. ''Hayır kampanyalarının iki
taraftaki milliyetçi ve ayrılıkçı düşünceleri beslediği, ayrıca
AB'nin siyasi birlik kültürünü ve Türkiye ile Yunanistan'ın barışçı
ilişkilerini darbelediği'' belirtilen açıklamada, ''Bu nedenle
kuzeyde ve güneyde 'hayır' kampanyalarına karşı çıkılması, Kıbrıslı
Türklerin geçmişteki kötü günlerine takılıp kalmamaları, Rumların
ise Kıbrıs'ın Türklerle Rumların ortak vatanı olduğunu
unutmamaları'' istendi. Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un
''Ben bir devlet aldım bir toplum teslim etmem'' ifadesinin de
kabul edilmez olduğu belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer
verildi: ''Gelinen aşamada tüm liderleri tarihsel sorumluluklarının
bilinci içinde davranmaya davet etmeyi, ülkemize ve halkımıza karşı
tarihsel bir görev olarak kabul ederiz. Gerek Kıbrıslı Türk,
gerekse de Kıbrıslı Rum siyasal parti, sendika, dernek, birlik ve
tüm sivil toplum örgütlerinin liderleri ve yöneticileri tarihsel
sorumluluklarını şimdi çok daha güçlü biçimde öne çıkarmalıdır.
Referandumun 1 Mayıs 2004 tarihinden önce yapılmasının nedeninin
Kıbrıs'ı siyasi eşitlik içinde iki bölgelilik temelinde, federal
ilkeler bağlamında ve AB'nin demokratik kültürü içinde birleştirmek
amacı taşıdığını özellikle siyasi liderlerin bildiğini ve
anladığını düşünüyoruz. Bu çerçevede gerek Türk tarafından, gerekse
de ağırlıkla Rum tarafından gelen referandumun ertelenmesi
taleplerini barış sürecini yeterince anlamama veya bunu içine
sindirememe olduğunu vurgulamak isteriz. Bu tutumu ise iki
toplumun, BM'nin ve Türkiye ile Yunanistan'ın ve AB'nin büyük
uğraşlarıyla geldiğimiz bu son aşamayı baltalama girişimi olarak
değerlendiriyoruz.''