Recep Recep de Efendi değil

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'yi ayağa kaldıran 'şok belge' konusunda 3 gündür sessizliğini koruyordu. Baykal, partisinin bugünkü grup toplantısında ilk kez konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi. Tarihi bir dönemden geçildiğini belirten Baykal, Genelkurmay Başkanı'nın kendine yakışan açıklamayı yaptığını belirterek Türkiye'nin rahata kavuşması için tüm ilgilileri ivedilikle göreve çağırdı.

''Başbakan kolbastı oynuyor'' diyen Baykal'ın son konuşmasıyla sen-siz polemiği de iyice kızıştı. Başbakan Erdoğan'ın kendisine Sayın yerine artık Efendi dediğini söyleyen Baykal,  ''Baykal efendi 5 keçiyi yönetemez diyor. Başbakan 5 keçiyi yönetmekte iddialı. Şimdi ben ona Recep Efendi diyeceğim. Bakıyorum olmuyor. Kendisi Recep ama efendi değil'' diye konuştu.

İşte Baykal'ın Erdoğan'ı yine çok kızdıracak konuşmasından satırbaşları...

BELGEYLE İLGİLİ 3 İHTİMAL VAR

ŞOK BELGE: Şok belge konusu çok büyük bir konu. Hala açıklığa kavuşmamasından büyük üzüntü duyuyoruz. Ortada 3 ihtimal var: 1. Genelkurmay emir ve kumanda zinciri altında bu belgeyi hazırlatmıştır. 2. Resmi emir ve kumanda dışında ama Genelkurmy'ın içinde bu belge hazırlanmıştır. 3. Genelkurmay'ın tamamen dışında bir belge düzenlenmiştir.

BENİM HAKKIMDA DA BELGELER ÇIKMIŞTI

Bu üç ihtimalden hangisinin doğru olduğunu öğrenmek istiyoruz. Bir süper gücün, Dışişleri Bakanlığı'nın benim hakkımda belgeler yayınlanmıştı. Neymiş kızımın İsviçrede 1 milyon dolarlık bir hesabı varmış. 200 ülkenin herhangi birisinde bir kuruş hesap bulursanız gereğini yapacağım dedim. Ve iş bitti. Bitti de kim yaptı bunu. Niçin yaptı, kimler için yaptı. Alman Vakfı'ndan yardım aldık iddiası da nitekim öyle... Ergenekon'da ortaya atılan belgelerin büyük kısmının bu çerçevede olduğunu biliyoruz.

GENELKURMAY BAŞKANI YAKIŞAN AÇIKLAMAYI YAPTI

Şimdi yeni bir belge var. 3 ihtimal dedim. 1. Genelkurmay Başkanı 'Hakaret kabul ederim' demiş... Çok memnun oldum, kendisine yakışan açıklamadır. Genelkurmay'ın içindeki hiçbir birimde hazırlanmadığını ifade ediyor. Bu memnun edici. Tabii bu dışında hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda bir netlik yok...

TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASINDAN GEÇİYORUZ
Bu bir dönüm noktasıdır. Bu noktadan sonra Türkiye ya içine sokulmak istenen bu tehlikeli istikametten sıyrılacaktır. Böyle bir tarihi dönemin öncesindeyiz. Ben bütün ilgililere hızla gerekenlerin yapılması konusunda çağrı yapıyorum. Belge neredeyse gelmelidir. İmzanın kime ait olduğu, nereden çıktığı derhal ortaya çıkarılmalıdır. Ve Türkiye rahatlatılmalıdır.

SEN-SİZ POLEMİĞİ KIZIŞTI... BAYKAL ERDOĞAN'A BU KEZ NE DİYE HİTAP ETTİ? TIKLAYIN...

[PAGE]

BAŞBAKAN LAFLARIMA KIZIYOR...

SEN-SİZ POLEMİĞİ: Başbakan 60 milyon dolarlık uçak lafına kızıyor. Allaha şükür zaten 2 uçağı vardı, bu 3. uçağı. Biz uçak kullanmasın demiyoruz. Ama bak Brown iptal etti, Obama iptal etti. Türkiye onlardan daha mı zengin.. Bu ortamda bunu yapma sayın Başbakan yapma.

5 KEÇİYİ YÖNETME KONUSUNDA İDDİALI
100 milyon doları mayınların temizlenmesi için bulamıyor. 700 milyon dolar kullanılmamış doğalgaz için ödüyorsun. 60 milyon dolara uçak alıyorsun... Biz bunu söylüyoruz... Başbakan bunun üzerine Baykal efendi 5 keçiyi yönetemez diyor. Ben 5 keçiyi yönetip yönetemeyeceğim, bilmiyorum. Ama Başbakan 5 keçiyi yönetme konusunda iddialı. Bizim orada da bol keçi vardır. Sayın derken Baykal efendiye geldik.

SAYIN DERKEN EFENDİYE GELDİK

Sayın derken Baykal Efendi'ye geldik. Şimdi ben ona Recep efendi diyeceğim. Ama bakıyorum olmuyor.

RECEP OLMAYA RECEP DE EFENDİ DEĞİL

Recep olmaya Recep de ama efendi değil. Başbakan hangi ruh haliyle, içini boşaltma haliyle bu garip arayışlara giriyor... Deniz feneri bataklığında çırpınıyorsunuz nokta. 60 milyon dolara uçak yanlıştır nokta. Bak bem meramımı ifade ediyorum.

DENİZ FENERİ İÇİN NELER DEDİ?

[PAGE]

BAKANLAR KURULU BAŞBAKANIN ŞAHSİ GÖRÜŞÜ

DENİZ FENERİ: CHP'ye saldırarak suçlamalardan kurtulma eğilimindeler. Ben dedim ki Başbakan'a ortada yenilmiş içilmiş bir durum varsa. Bu olaylarla ilgili suç duyurusu yap dedim... Başbakan bana sordu ben hesabımı verdim. Şimdi gelsin bakalım bana başbakan... Başbakan böyle şeylere kızıyor..
Başbakan yardımcısının istifaya çağırmasıyla ilgili olarak onun şahsi görüşüdür dedi... Başkaları dedi, onların da mı şahsi görüşü.. Bana öyle geliyor ki Başbakan tek başına bakanlar kurulunda şahsi görüşünü tenmsil ediyor. Başbakana soruyorum, Deniz Feneri'nin Almanya'da mahkum edilen Türkiye'de aranan kişileri tanıyor mu, yakınlıkları var mı yok mu, yakınlıkları ne düzeyde,, bacanaklık var mı, çocuklarının sınıf arkadaşlığı var mı? Sen bunların kurduğu derneği yararlı dernek diye ilan ettin mi etmedin mi?

DENİZ FENERİ BATAĞINDA ÇIRPINIYORLAR

Acaba AKP'li Meclis Başkanı bu derneğe mutfak malzemelerini bağışladı mı bağışlamadı mı? Bu derneğe vergi bağışı getirdiniz mi getirmediniz mi? Bu derneğin paraları sizin dostlarınızla Türkiye'ye taşındı mı taşınmadı mı? Bu paralarla Kanal 7 kuruldu mu kurulmadı mı? Alman mahkemelerinin açık talebine rağmen belgeler gönderildi mi gönderilmedi mi? AKP'de de aklı başında herkes itiraz ediyor. Malesef Sayın başbakan buna karşı çıkmaya devam ediyor... AKP Deniz Feneri bataklığında çırpınıyor. Bir TV'nin siyasi desteğini kaç parayla ölçersin? Deniz Feneri'nin Almanyadaki bürosuna AKP'deki önemli kimseler gittiler mi gitmediler mi? Bildiklerim çok önemli bir ilişkiler bağlantısıbnı ortaya koyuyor.

CUMHURBAŞKANI'NA TARİHİ ÇAĞRI...

[PAGE]

CUMHURBAŞKANI SINAVDAN GEÇİYOR

MAYINLARIN TEMİZLİĞİ: Mayın konusu Cumhurbaşkanı'nın önünde.. Takipteyiz.. İlk kez Türkiye gelin bu toprakları size emanet edelim diyecek. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde bunu diyen yok. O bölgede insanlar topraksız, yoksul, kollarını bacaklarını kaybetmiş... Biz dışarıdan biri gelecek, al sen bunları kullanıver diyeceksiniz. Bir cumhurbaşkanı bunu onaylayabilir mi, Türkiye'nin milli menfaatlerine uygundur diyerek imza atabilir mi? Şimdi büyük bir sınav veriyor. Bu güne kadar hayal kırıklığı tarattı. Sayın Ilıcak'tan Bulaç'a kadar pek çok çevreden insan Cumhurbaşkanı'nı imza atmamaya çağırıyor. Dediğim dedik anlayışına karşı konulduğunu göstermelidir.

[PAGE]

SADECE UMUT DAĞITIYORLAR, ORTADA YASA YOK
EKONOMİ: Meclis tatile girecek... Türkiye'nin bütçesi yok. Bütçeyle ilgili perişanlık her gün devam ediyor... Bu yıl 20 milyar açık verdi. Geçen yıla göre 10 kat patladı. Ekonomi sahipsiz. Ekonomi politikamız neyi amaçlıyor belli değil. Bütçeden hiçbir kaynak ayrılmış değil. Varolan sanayi kuruluşlarını naklederek işsizliğe çare bulmayı öngören bir program. Takvim belirlenmiş. Diyorlar ki 15 Temmuz'a kadar yapılacak yatırımları 1.5 yıla kadar destekleyeceğiz. Meclis Temmuz başında tatile giriyor. Bir sürü yanlışla dolu bu proje henüz düzeltilmiş değil. Yasal hazırlık yok. Bakanlar Kurulu'nun gündeminde yok. Komisyonların gündeminde teşvikle ilgili bir hazırlık yok. Ortada hazırlık yok. Sadece umut dağıtmaya yönelik psikolojik açıklamalar var.

ÖTV KDV İNDİRİLMESİ BİZİM ÖNERİMİZDİ

ÖTV ve KDV oranlarının indirilmesini biz öneriyorduk. Başbakan karşı çıkıyordu. 6 ay önce bizi komplekssiz şekilde değerlendirselerdi bu durum olmazdı. Gene dün açıklanan kredi kartllarıyla ilgili düzenlemeye dikkat çekiyorum. Biz yine seçim döneminde ısrarla bunun altını çiziyorduk, faizlerin yüksek olduğunu söylüyorduk. Aylarca anlattık. O zaman Başbakan çıktı kredi kartı mağduru diye bir sözü kabul etmiyorum, bunlar dürüstlüğe sığmaz dedi. Yine bu borçlar kaygı verici duruma gelmeye başladı. CHP olarak 2 kere kanun teklifi verdik. 2008 yılında söyledik. 1 yıl geçti, o faizlerle bunun sürmeyeceğini öngörerek. Reddedidi, ne zaman 2009 Şubat ayında..

NİYE SİZİN AMPULÜNÜZ BU KADAR GEÇ YANIYOR?

Sonra borçların ödenebilir hale getirilmesini öngören bir teklif daha hazırladık. Geçen hafta çok daha önce verdiğimiz bu kanun teklifi reddedildi. Sonra aynı teklif bir tasarı halinde hazırlandı. Niye sizin ampulunüz bu kadar geç yanıyor. Niye bu millete bu kadar eziyet ediyorsunuz.

BAŞBAKAN KOLBASTI MI OYNUYOR, ÇÖKERTME Mİ?

Bu başbakan ne yapıyor Allah aşkına.. Başbakan çökertme mi oynuyor, kolbastı mı oynuyor? Anlayamadık. Bir karar verse de anlasak...

GÜVENİLİR ETKİN VERGİ SİSTEMİ ŞART
 Bizim ekonomimize vurulması gereken neşter, vergi yükünün indirilmesi yönünde olmalıdır. Bu kalkınma için de istikrar için de krizle mücadele için de gereklidir. Güvenilir, etkin bir vergi idare sistemi şart.
Hepimiz biliyoruz ki taşrada kimi hedef seçmişseniz denetim elemanlarınızı onlara yönlendiriyorsunuz. Bu kadar şikayet edilen bir ortamda tarafsız bir vergi yönetimi şarttır. IMF'yi reddediyorsan orta vadeli bir program koyarsın. Geçen zaman içinde ekonomi çalkalanıyor.

[PAGE]

USUL ERKAN BİLEN YERİNE KİMLERİ GETİRECEKSİN?

TERÖRLE MÜCADELE MÜSTEŞARLIĞI: Kamu düzeni otoritesine demokratik toplumlarda çoğunlukla rastlanmaz. Tasarının isimlendirmesinde ortaya çıkan düzenlemeye bakın. Siz terörle mücadeleyi mi etkin hale getireceksiniz yoksa kamu düzenini değiştirecek siyasi bir erk mi kullanacaksınız. Böyle önemli işleri üstlenecek kuruluşun personeli sözleşmeli personel olacaktır. Yani devletin içinde pişmiş, usul erkan bilen insanların dışında kim bilir nerelerden getirerek asker, emniyet bunu yapamadı diyerek getirilecek... Devlet deneyimi aranmaksızın.

BUNLAR ÇOK AKILLI ÇOOOK...

İçişleri Bakanlığına bağlı müsteşarlık düşünülüyor. Yeni yeni adamlar alacak. yeni bürokratik kadrolaşma ortaya çıkacak. Ve en önemli konuda yabancı personel de istihdam edilecek. Bizim yetişmiş elemanlarımız da dışarıda bırakılacak...
AKP'nin gene yasama anlayışıyla ilgili bir şekillenme ortaya çıktı. Sahil bölgelerindeki belediyelere ait imar yetkilerini kültür bakanlığına devretmeyi uygun görmüşler. Ne zaman bu bölgelerellerinden çıkıp CHP'nin eline geçtiği zaman. Bunlar çok akıllı.. çok akıllı..