Recai Kutan'dan yeni iddia

Kanal 7'de yüzde 33.3'lük hissesinin buharlaştırıldığını iddia eden Recai Kutan adına açıklama yapan Saadet Partisi GİK üyesi Oğuzhan Asiltürk, Kanal 7'nin hisse devir sözleşmesinde Recai Kutan'ın imzasını taklit ettiğini savundu. Saadet Partisi (SP) kurucu Genel Başkanı Recai Kutan'ın yüzde 33,3'lük hissesini buharlaştırmakla suçladığı Yeni Dünya İletişim A.Ş.'nin, (Kanal 7) basın açıklaması yapıp gönderdiği hisse devir belgesiyle ilgili açıklama partinin GİK üyesi Oğuzhan Asıltürk'ten geldi. Asiltürk, Kanal 7'nin, ‘‘Sayın Recai Kutan 4 Mayıs 1998 tarihinde Kanal 7'deki hisselerinin tamamını devretmiş olup Kanal 7 ile hiçbir ortaklık ilişkisi kalmamıştır’’ açıklamasıyla birlikte basına faksladığı, altında ‘‘R. Kutan’’ imzası bulunan hisse devir sözleşmesiyle ilgili olarak ‘‘Recai Bey bu kişilerle daha önce Kanal 7'de alınan kararlarda imzasını taklit ettikleri için mahkemeye başvurdu. Son belgedeki imza da inceleniyor. Gerekirse bu da ayrıca dava edilecek’’ dedi. Kutan'ın belgelerdeki imzayı görür görmez ‘‘Bu imza bana ait değil’’ dediği öne sürülüyor. İstanbul 7'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2003/832 numaralı dosya ile SP kurucu Genel Başkanı Recai Kutan tarafından hisse tespiti ve iadesi istemiyle açılan davayla ilgili Kanal 7'nin dün basın kurumlarına faksladığı imzalı belgeye SP GİK üyesi Oğuzhan Asiltürk'ten açıklama geldi. Kanal 7'nin Kutan'a ait hisseleri buharlaştırdığı iddiasını reddedip ‘‘R. Kutan’’ imzalı bir belgeyi basına fakslamasıyla ilgili olarak Kutan adına açıklama yapan Asiltürk şunları söyledi: ‘‘Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik bu müessesede ücretle çalışan insanlar. Bu insanların böyle birşeyi Recai Bey'den almalarına imkan yok, buna ekonomik olarak güçleri yok. Recai Bey Kanal 7 yönetiminde hem parti genel başkanı hem de idari mecliis başkanı olarak kendi emrinde çalışan iki kişiye bu hisseleri emanet bırakmış. Daha önce bazı işlemlerle ilgili olarak biri idari meclisi başkanı birisi murahhas aza Karaman ve Çelik hakkında, geçmişte Kanal 7 ile ilgili alınan kararlarda Recai beyin imzalarını taklit ettikleri gerekçesiyle davalar açıldı. Recai Bey'in avukatı Fuat Sağıroğlu, daha önceki kararlarda bulunan imzalarla Recai beyin imza sirkülerini karşılaştırdı ve bu imzaların sahte olduğu gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Bu son olay, geçmişte açtığımız bu davaları gündeme getirdi. Geçmişte açılan bu davalar nedeniyle ortaya çıkan şüphe üzerine Kanal 7'nin son olarak basına faksladığı belgedeki imzanın Recai Bey'e ait olup olmadığı araştırılacak.’ Kanal 7 Kutan'a yanıt vermemiş Hürriyet, Kanal 7'nin basın açıklaması üzerine Recai Kutan'ın 2003/832 numaralı dava başvurusunu yayınlıyor. Belgede, Kanal 7'nin Hürriyet'in haberi üzerine tüm basına açıklama yapıp belge fakslamasına rağmen bir dönem şirketin yönetim kurulu üyesi ve 1/3 hissedarı davacı Kutan'ın noter ihtarına yanıt bile vermediği ortaya çıktı. Belgede ‘‘Siyasi hayatındaki yoğunluk nedeniyle şirket işleriyle uğraşmak ve bilgi almak imkanına sahip olmayan müvekkilim, 1997 sonundan beri davalı şirkette ortak olmadığını ancak bu yoğunluğun azaldığı son aylarda öğrenmiştir’’ denildi. İstanbul 7'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvuruda bulunan Kutan'ın avukatları davalı şirketin İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Odası'ndaki hazirun cetvelleri ve diğer belgeleri istedi. Mahkeme bu istem doğrultusunda ilgili kurumlardan belgeleri istedi. Bu belgelerin davacıya ait olduğu öne sürülen imzaların gerçekliği ya da tüm belgelerde imzasının bulunup bulunmadığının tespiti için istendiği bildirildi. Erbakan TV almak için BDDK ile pazarlıkta SP'nin başına geçtikten sonra mutlaka bir de televizyon kanalı isteyen ancak Kanal 7 ile de sorun yaşayan SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan adına kurmayları BRT'yi satın almak için BDDK ile görüşmelere başladı.SP'nin başına geçen Necmettin Erbakan, ‘‘Bu iş televizyonsuz yürümez’’ diyerek, partinin görüşlerini anlatmak üzere bir televizyon kanalı satın alınmasını istedi. Erbakan'ın talimatı üzerine SP'lilerce yapılan maliyet hesaplarının ardından partinin bir kanala sahip olması için arayışlar başladı. Tam bu noktada SP'nin eski genel başkanı Recai Kutan'ın da kurucu ortaklarından olduğu Kanal 7 ile de görüşmeler yapıldı. Ancak Kanal 7'en, SP'ye olumlu yanıt gelmedi. Recai Kutan da bunun üzerine ‘‘kanalın kuruluş aşamasındaki üçte birlik hissesinin geçen sürede buharlaştırıldığı’’ iddiasıyla Kanal 7'ye dava açtı. Erbakan, Kanal 7 ile köprülerin atılmasının ardından televizyon arayışlarının sürdürülmesini istedi. Bunun üzerine girişimler, frekansı bulunan ancak çeşitli nedenlerle halen yayıncılık yapmayan televizyon kanallarına yöneltildi. HBB Televizyonuna yönelik yapılan araştırmadan bir sonuç alınamadı. Erbakan'ın kurmayları son olarak çalışmalarını, sahibi Kamuran Çörtük'ün bankasına TMSF tarafından el konulmasıyla yönetimi BDDK’ya geçen BRT üzerinde yoğunlaştırdı. BRT'nin satın alınıp alınmayacağı konusunda BDDK ile görüşmelere başlandığı öğrenildi. Kanal 7: Kutan tüm hisselerini bize sattı Kanal 7 yönetim kurulu adına Kanal D Kurumsal İletişim Müdürü Mustafa Kaya tarafından yapılan basın açıklamasında SP kurucu Genel Başkanı Recai Kutan'ın ‘‘Hisselerim buharlaştırıldı’’ iddiası reddedilerek şöyle denildi: ‘‘Sayın Recai Kutan 04.051998 tarihinde Kanal 7'deki hisselerinin tamamını devretmiş olup Kanal 7 ile hiçbir ortaklık ilişkisi kalmamıştır. Bu durum ‘‘Ortaklık Pay Defterinde’’, ‘‘Ticaret Sicil Memurluğu'nda’’ ve RTÜK kayıtlarında da haberde de yer verildiği gibi net bir şekilde görülebilir.’’ Kanal 7, basın açıklamasının yanısıra altında ‘‘R. Kutan’’ imzasının bulunduğu, devir alanlar bölümünde Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik yazılı, sırasıyla 30.100 adet ve 11.900 adet toplam 42 bin hissenin devredildiğini bildirir bir belgeyi de basın merkezlerine faksladı.