RAYDER ve ARUS'un 'yerlilik' isyanı
Abone olRAYDER ve ARUS, Güney Koreli Eurotem ve Çinli CSR’yi taahhütlerini yerine getirmemekle eleştiriyor
Dünya Gazetesi'nden İbrahim
Ekinci'nin haberine
göre;raylı sistem üreticilerinden,demiryolu projelerindeki
'yerlilik' uygulamalarıyla ilgili ciddi tepki var. Raylı
Sistem ihalesini kazanan Çinli ve Güney Koreli firmaların yerlilik
oranını yüzde 51 olarak gerçekleştireceği yönünde taahüdünün
bulunduğunu blirten sektör temsilcileri bu taahhüdün bu
zamana kadar yerine getirilmediğini ifade etti. Anadolu Raylı
Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) yönetimi, konuyu Ulaştırma
Bakanlığı'nın gündemine taşıdı. ARUS Koordinatörü Dr. İlhami
Pektaş, "Bakanlık Müsteşarı Feridun Bilgin ile görüştük, konuyu
araştıracaklarını söyledi" dedi.
Tepkinin hedefinde ise iki kurum bulunuyor; Birisi Güney Kore ortaklı EUROTEM, diğeri ise Çinli CSR-MNG ortaklığı... Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ankara Metrosu'na tren setleri sağlayan CSR'nin üretiminde 'yüzde 51 yerlilik' şartını kabul ettiğinde sektörde bayram havası esmişti. Ancak bu hava yerini tepkiye, isyana bırakmış durumda.
Yerli raylı sistem üreticisi şirketlerin temsilci örgütlerinin (ARUS ve RAYDER) açıklamalarına göre bu iki şirket, kuruluş amacı ve sözleşmelerine rağmen, yerlilik payını gözetmiyor, artırmıyor; dolayısıyla yerli şirketler büyük demiryolu yatırımlarından yeteri kadar iş alamıyor...
455 KİŞİYE MEKTUP GÖNDERİLDİ
Geçtiğimiz günlerde RAYDER Başkan Yardımcısı Ahmet Gök, 455
kişiye elektronik posta göndererek EUROTEM ile ilgili derneğin
tepkisini yansıttı. 'Hyundai ROTEM Yerli Üretimde Sınıfta Kaldı'
başlıklı mektupta özetle şu değerlendirmelere yer verildi:
"EUROTEM, Türkiye’de teknolojisi bulunmayan her türlü elektrikli
tren dizileri ve hafif raylı araçlar ile hızlı tren setleri ve
hızlı tren yolcu vagonlarının üretimi için 2006'da kuruldu.
Hissedarları % 50.5 oranıyla ROTEM (G.Kore), % 33.5 oranıyla ASAŞ,
% 15 TCDD ve % 0.5 hisseyle HACCO Teknik'tir.
Yabancı ortak ROTEM (...) Teknoloji Transfer anlaşması çerçevesinde
bilgi aktarımını taahhüt etmiştir. Bu çerçevede başlangıçta % 35
yerlilik temin edecek ve yerlilik oranı daha sonra giderek
artırılacaktı. Yılda en az 50 araç üretimiyle faaliyete başlayacağı
ve 200 dolayında kişiye istihdam sağlayacağı öngörüldü.
Fabrikada ilk yıl yüzde 35-42 yerli payı ile üretim yapılacağı ve
yerlilik oranının her yıl artarak yükseleceği planlandı ve 10 yıl
içerisinde yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kaynağın da iç piyasada
kalmasını sağlayacağı vurgulanmıştı. Türkiye’nin, Avrupa’dan
Ortadoğu’ya, Orta Asya’ya kadar olan bölgede en önemli ileri
demiryolu sanayi merkezi haline gelmesi planlanmıştı, maalesef
bunların hiçbiri gerçekleştirilemedi. Şimdiye kadar 983 araç sattı
ve 1 milyar 770 milyon dolar gelir sağladı. Bu kadar satışa rağmen
kuruluş amacına uygun olarak yerlilikle ilgili taahhütleri maalesef
gerçekleşmemiştir. 200 kişinin üzerinde istihdam taahhüdü de yerine
gelmemiştir. Maalesef geçen 10 yılda % 10’u geçmeyen yerli katkı
ile yaklaşık 1000 adet aracın satışını gerçekleştirmiştir. Güney
Afrika bile Alstom ile 7 yıllık geçiş süresi içinde ülkesinde
minimum %65 yerli katkıyı sağlamış durumdadır. Yerlileştirmeyi çok
ciddiye almış ve her safhasını denetlemiş ve uyulmadığı takdirde
cezai yaptırımlar getirmiştir."
'SANKİ ÇİNLİLERİ DESTEKLİYORLAR'
Ahmet Gök, DÜNYA'ya yaptığı açıklamada da "Ankara Metrosu'na da
324 vagon alınacak. Yüzde 51 şartı vardı. Ama olmadı. Ne yazık ki
üzerine yattılar. Sanki Çinlileri destekliyorlar" dedi.
Ankara Metrosu'nu Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi
(ARUS) yakından takip ediyor.
Başkan Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, yine gazetemiz
aracılığıyla konuyu gündeme getirmiş ve DÜNYA'ya yaptığı
açıklamada, "Ankara Metrosu ihalesini kazanan Çinli firma CSR
Electric Locomotive'in, ilk teslim tarihine az bir süre kalmış
olmasına karşın, yüzde 51 yerli katkı şartına şimdiye kadar uymadı.
Çinli firma kümede bulunan firmalarla hiç görüşmedi.
Bir firma ile görüşmüşler, sertifikasyonu, testi yok gibi
mazeretlerle ondan parçayı alamayacaklarını söylediler. Ancak
sertifikasyonu ve test sorunu olmayan firmalarımız da var. Onlara
hiç uğramıyorlar.
Çinli firma 400 milyon doların tamamını (Çinli CSR, Ankara Metrosu
ihalesine 391 milyon dolar
teklifle kazanmıştı) kendine ayırmaya çalışıyor" demişti.
'BURADA ÜRETİMİ YERLİLİK SAYIYORLAR'
ARUS Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş da yaptığı açıklamada şunları söyledi: "CSR şu ana kadar 90 araç verdi. Yerlilik bize göre sıfır! Sayın Müsteşar ile (Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Feridun Bilgin) görüştük, söyledik, 'Araştıracağım' dedi. Arkasından ne çıkar bilmiyorum. Konuyu bakanlığın gündemine getirdik. Hyundai ROTEM de öyle. 'Ben yüzde 41 yerlilik yapıyorum' diyor. Bizim küme firmalarımız belli. Kimden ne almışlar? Kablo kanallarını gösteriyorlar. Bunu dikkate alırsak bile yüzde 5-10'u geçmez. Burada montaj yapmayı yerlilik sayıyorlar. Oysaki amaç neydi, üretimde yerli girdi sağlamaktı.
Bu önemli. TCDD'nin hissesi var, iş veren de o. Ama yaptırım gücünü kullanamıyor. Dile getirdik. Bakanlık değişti, yeni ekip soruşturacak. CSR yerliden hiçbir şey almıyor. Çin'den getirip montaj yapıyor. MNG ile fabrika kurdular, orada montaj yapıyorlar.
MNG'nin ortaklığını yerlilik sayıyorlar. Biz de kaç liralık iş
yaptırdın burada, ona bakıyoruz. CSR'nin sözleşmesinde yüzde 51
şartı var. Sanayiden girdi almaları lazım ama yok. Bizim
sanayicimiz de bir şeyler bekliyor, yatırımları var ama yok. İki
yıl önce söyledik. 'Planlama yapamadık, devlet acele ettiriyor, şu
seçime yetiştirin, şu tarihte açacağız' diyorlar. O zaman biz de
acele ediyoruz diyorlar. Dava konusu olamayacağı için ancak
devlette takip ediyoruz.
Müsteşarlığı ziyaret ederek Feridun Bey'e anlattık, söyledik. Çok
ilgilendi. CSR bu aşamada yüzde 35 - 42 arasında yerli olacaktı,
sonra yüzde 51 olacaktı... Bunlar olmadı. Müsteşar 'araştırayım'
dedi."
TAAHHÜT BİR MİLYAR DOLAR GERÇEKLEŞME İHTİMALİ ÇOK DÜŞÜK
Demiryolu sanayisinde yerlilik tartışmasının muhataplarından
biri TCDD. Kurum, bu konuda bir açıklama yapmadı. TCDD sayfasındaki
EUROTEM tanıtım notunda, şirketin kuruluşuyla "Oluşacak rekabet
ortamı ve üretim kapasitesi dikkate alındığında 10 yıl içerisinde
yaklaşık 1 milyar dolarlık bir kaynağın da iç piyasada kalmasını
sağlanacaktır" deniliyor.
Sektörün sorduğu soru da bu; Şirket 2006'da kuruldu, 8 yıl geçti.
Bu 1 milyar dolar nerede?
TCDD sayfasında yerlileştirme ile ilgili faaliyetlere de
değiniliyor:
"Yapılan anlaşmalarda TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ’ın mevcut
üretim hakları korunmuş,
TCDD ve bağlı ortaklıklarının şirketin yerlileştirme
faaliyetlerinde öncelikli ve tercih edilir yan sanayi kuruluşları
olacağı hükme bağlanmıştır. Şirketin, yerel sanayinin sunduğu
imkanlar ile TCDD bağlı ortaklıkları ve diğer üretim birimlerinin
kapasitelerinden; iş paylaşımı, üretim ortaklığı, direkt sipariş ve
benzeri uygulamalar ile yararlanması; teknoloji ve knowhow girişi
planlanmıştır. Yabancı ortak ROTEM, hızlı tren setleri dahil
şirketin üretim yelpazesinde yer alan her türlü aracın ülkemizde
üretilmesini sağlayacak Teknoloji Transfer anlaşması çerçevesinde
bilgi aktarımını taahhüt etmiştir. Bu çerçevede % 35 oranında
yerlilik temin edilecektir. Yatırım miktarı 15 milyon TL’yi aşmış,
Yılda 50 araç üretme kapasitesi bulunan tesiste gerçekleşecek
üretimin en az % 30’unun ROTEM’in pazarlama ve satış ağı kanalıyla
ihraç edilmesine ve kapasite kullanım oranı çerçevesinde olmak
üzere 200’e yakın kişinin istihdamına imkan sağlanmıştır. (...)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi için 21 Set metro aracı; TCDD için
25 set banliyö treni imalatı ile 8 set banliyö treninin revizyon
işleri tamamlanarak teslimatı yapılmıştır. Bu bağlamda 2008 ve 2009
yıllarında TÜLOMSAŞ’a yaptırılan işlerin tutarı 535 bin doları,
TÜVASAŞ’a yaptırılan işlerin tutarı ise 4 milyon 350 bin euro’yu
aşmış bulunmaktadır."