Rauf Denktaş'tan çelişkiler yumağı
Abone olTürkiye'nin Kıbrıs'a yeteri kadar din adamı göndermediğinden yakınan Denktaş, şarabı reddetmedi. Eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç ise Denktaş'ı yalanladı.
KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin uzun yıllar
boyunca kendilerine doğru dürüst din adamı göndermemesinden
şikâyetçi oldu. İçki servisi esnasında beyaz şarabı tercih eden
Denktaş, "Kıbrıs Türkü'nün dini bakımdan zayıf olmasının sebebi,
gençliği camilere, dine çekecek aydın imamların, hocaların ve din
adamlarının gönderilmemesidir" diye konuştu. DENKTAŞ İÇKİ
MASASINDA! Denktaş'ın Vakit muhabirinin sorularını cevaplandırmakta
olduğu esnada, içki servisi devam ediyordu. Kıbrıs'a yeterince din
adamı gönderilmemesinden şikâyet eden Denktaş, tercihini beyaz
şaraptan yana kullandı. Otuz yıl boyunca KKTC'nin
Cumhurbaşkanlığını yapan Rauf Denktaş; DYP'nin organize ettiği Dış
Politika Platformu'nun tanıtım toplantısında Vakit'in sorularını
cevaplandırırken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uzun yıllar
boyunca kendilerine doğru dürüst din adamı göndermediği için Kıbrıs
Türkü'nün manevi değerlerden uzaklaştığını iddia etti. "ATATÜRKÇÜ
DİN ADAMI GÖNDERİLMEDİ" Eskiden beri Kıbrıs gençliğinin dini
değerlerden uzak kaldığını söyleyen Denktaş, "Biz elimizden geleni
yaptık, ama öyle söylendiği kadar da dinsiz bir toplum değiliz.
Zayıf kaldığımızın birçok nedeni var tabiatıyla, ama bunun çaresi
insanlarımızı zorla dine zorlamak değildir" dedi. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin uzun yıllar boyunca kendilerine doğru
dürüst din adamı göndermemesinden şikâyetçi olan ve içki servisi
esnasında beyaz şarabı tercih eden Denktaş, "Kıbrıs Türkü'nün dini
bakımdan zayıf olmasının sebebi, gençliği camilere, dine çekecek
aydın Atatürkçü imamların, hocaların ve din adamlarının
gönderilmemesidir" diye konuştu. Kıbrıs Türkü'nün çeşitli vaatlerle
kandırıldığını öne süren Denktaş, "İşlerin bu noktaya gelmesinde,
neslin sizin tabirinizle kolayca kandırılabilecek duruma düşmesinde
sizin de payınız yok mu?" şeklindeki sorumuz üzerine, sözlerini
yineleyerek, "Aydın din adamları gönderilmedi; bu gönderilmiş
olsaydı, farklı bir durum oluşabilirdi. Kıbrıs Türkü o kadar da
değil, Allahsız değil, ama bazı sıkıntılar da var, özellikle
pratikleri eksik" diye konuştu. "KIBRIS GENÇLİĞİ KENDİ KEYFİNDE"
Kıbrıs gençliğinin kendi keyfinde olduğunu dile getirerek,
"Gençlerimiz her yerde olduğu gibi 'kalk borusu' çalıncaya kadar
kendi keyiflerindedir, ama 'kalk borusu' çalsa, bir mücadele
başlasa, bütün bu gençler yine bizim safımıza yer alır" diyen
Denktaş, "O halde Annan Planı çerçevesinde yapılan referandum
sonucunda neden istediğiniz sonuca ulaşamadınız?" şeklindeki soruya
da şöyle cevap verdi: "Gençlere iş ve aş vaat edilmiştir, asker
olmayacaksınız denmiştir. Cebiniz para dolacak denmiştir, gençler
bu şekilde tavlanmıştır. Diğer insanlarımıza, göçmenlerimize
özellikle size villalar yapılacak diye kandırılmıştır, herkese
kendine göre bir ilaç, bir şeker verilmiştir." Altıkulaç: İHL açmak
istedik müsaade etmediler Diyanet İşleri eski Başkanı ve Milli
Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç ise, Denktaş'ın bu
değerlendirmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: "Benim Diyanet
İşleri Başkanlığım döneminde, Kıbrıs'a İmam Hatip açmak istedik,
ama Kıbrıs bürokrasisi müsaade etmedi. Dolayısıyla meseleyi bu
şekilde ortaya koymak doğru değildir. Sayın Denktaş, 30 yıl boyunca
Kıbrıs'ın başında kalmıştır. Sayın Denktaş, Sayın Demirel gibi
Sayın Ecevit gibi başbakanlarımızla yakın dost olmuştur.
Kendisinin, otuz yıllık süre içinde, aydın din adamı talebinde
bulunduğuna ilişkin bir kayıt yoktur. Eğer bu eksikliğe işaret
etseydi, mutlaka yardımcı olunurdu. Gerçek bu değildir. Gerçek,
Kıbrıslının manevi ihtiyaçlarının sürekli olarak göz ardı
edildiğidir. Kıbrıs'ta, bazı spor müsabakalarında bile laiklik adı
altında başörtüsü yasağı uygulanmıştır. Laikliğin yanlış uygulaması
ve yanlış din eğitimi Kıbrıs Türkü'nün milli duygularına da zarar
vermiş olabilir" diye konuştu.