Rating uğruna ruh hastası oluyoruz
Abone olAyaydın'a göre, rating uğruna TV'lerde yer alan yarışma programları halkın ruh sağlığını bozuyor.. İşte ilginç tespitler:
Prof.Dr.Aydın Ayaydın YARIŞMAKOLİK TOPLUM Reyting uğruna TV kanallarında yer alan yarışma programları halkın ruh sağlığını bozmaya başladı. Bütün TV kanalları daha fazla reyting almak için yeni bir yarışma programı icat etmeye başladı. Gelinen noktada, yarışmakolik bir toplum olmayı başardık. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar çok yarışma programı bulamazsınız. Bu Türkiye’ye özgü bir yaşam tarzıdır. Eve gittiğimizde haber öncesi de haber sonrası da hangi kanalı açarsanız karşınızda bir yarışma programı bulursunuz. Bir de bunların tekrarları var. Elbette insanların yarışma programını da seyretmeye ihtiyacı vardır. Ancak bu kadarı da fazla. Haftanın belli günlerinde bazı eğitim ve kültür içerikli yarışma programları yararlıdır. Fazlası ise zararlıdır. İnsanların ruh sağlığını tehdit ediyor. İstemesekte bazı yarışma programlarıyla karşılaştığımızda üzücü olaylarla karşılaşıyoruz. Programa telefonla katılan yarışmacıların bir hediyeyi alabilmek için ne kadar aşağılandığına şahit oluyoruz. Yarışmalara katılan insanların duygu sömürüleri, menfaati ön planda tutan kişiliksiz bir neslin yetişmesini sağlıyor. Bazı TV kanallarında hemen hemen hergün yayınlanan yarışma programlarından bazılarının isimleri şöyledir. Türkstar, Popstar, Biz Evleniyoruz, Biri Bizi Gözetliyor, Türkiye’nin Yıldızları, Şansa Dansa, Hep Beraber, Kim 500 Milyar İster, Trilyon Avı, Passaparola ve diğerleri. Bir kere hergün yarışma programı olmaz. Haftanın belirli günlerinde olmalı. Bunların içinde eğitici ve kültür ağırlıklı olanlar da var. Bunlar gerçekten yararlı ve eğiticidir. Hatta bazı eğlence programı içerenler de var. Elbette bunlara da ihtiyaç vardır. Fakat hergün her kanalda yarışma programından bıktık. İnsanların ruh sağlığının yanında, ahlaki değerleri de olumsuz etkilemeye başladı. Diyebilirsiniz ki, insanlara bu programlar zorla mı izlettiriliyor? İzlemesinler. Aslında, bu yarışma programlarını yayınlayan TV yöneticilerini suçlamak yersiz. Çünkü bu programlar daha fazla izlendiği için, TV kanallarının ilgi odağı oluyor. Bu programlar izlenmeseydi TV yapımcıları da bunları hazırlamazdı. Hepimizin hafızalarında tazeliğini koruyan bir örneği hatırlatmak isterim. Bayramda Konya’da yıkılan bir binanın enkazında kalan onlarca cesedin çıkarıldığı saatte en fazla izlenen bir eğlence programı olduğunu unutmadık. Aslında o programı hazırlayanları eleştirmiyor, tersine başarılı buluyorum. Eleşririlmesi gereken TV kanalları değil, toplumumuzdur. Hergün, aynı anlamsız programlara ayırdığımız zamanı, kitap okumaya harcasak fena mı olurdu? Bunun da eğitimle ilgili olduğunu düşünüyorum. Ancak sanmayın ki, eğitim düzeyi yüksek kesimler bu programları izlemiyor, sadece düşük eğitim düzeyindeki insanlar izliyor.Böyle bir değerlendirme yanlış olur. İzlenme oranlarını gösteren araştırma sonuçları incelendiğinde, A-B gurubu insanlarında bu programların sadık izleyicileri olduğu görülüyor. Toplum olarak bu tür programların sadık izleyicileriyiz. Bu konuda RTÜK’e önemli görevler düştüğüne inanıyorum. RTÜK’ün kaset satan kişilerle ilgili haber yapan TV kanallarını uyarmaları yerine, bu programlara bir çeki düzen vermesi daha yararlı olacaktır.