Rasmussen'e özgürlük dersi
Abone olPeygamberimiz Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Danimarka basınına ve bunları ‘basın özgürlüğü’ olarak savunan Rusmussen'e uyarı geldi
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (sas) hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Danimarka basınına ve bunları ‘basın özgürlüğü’ çerçevesinde savunan Kopenhag’a Avrupa Konseyi’nden uyarı geldi. Konsey, Danimarka’da yabancı düşmanlığı içeren yayınların artış gösterdiğini belirterek, hükümete ‘harekete geç’ çağrısı yaptı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından bir rapora bağlı olarak alınan tavsiye kararında, Kopenhag’dan, medyada dinî azınlıklara karşı düşmanlık ve hoşgörüsüzlüğü körükleyen yayınlara müdahale etmesi istendi. ‘Azınlık Haklarının Korunması’ adlı raporu inceleyen 46 üyeli komite, Kopenhag’a, ‘azınlıkların din, kültür, tarih ve anadillerinin okul kitaplarında yer alması gerektiği’ tavsiyesinde de bulundu. 30 Eylül'de Hz. Muhammed'in karikatürünü yayınlayan Jynllands Posten gazetesi tepki çekmişti. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 11 Müslüman ülkenin büyükelçisi ve İslam Konferansı Örgütü gazeteyi kınamış, Kopenhag’ı bu konuda adım atmaya çağırmıştı. Danimarka Başbakanı Fogh Rasmussen ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçtiğimiz ay yapılan ikili görüşmede dile getirdiği tepkiyi, “Hükümet, basın özgürlüğüne müdahale edemez.” sözleriyle eleştirmişti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de Jyllands Posten’in tasvirlerini eleştirmişti. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Danimarka’da azınlık hakları çerçevesinde onaylanan tavsiye kararının uygulanıp uygulanmadığını Mayıs 2006’da düzenlenecek toplantıda tekrar değerlendirecek. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Danimarka hükümetinin uyguladığı yabancılar ve entegrasyon politikasına da sert eleştiri getirdi. Komite kararında, ‘yabancılar ve entegrasyon politikasının, etnik kökenlilere karşı düşmanlık oluşturduğu’ görüşü dile getirildi. Ülkede uygulanan yabancılar yasasının ayrımcılık içerdiği belirtilerek, Rasmussen hükümetinin yasayı tekrar gözden geçirmesi gerektiği vurgulandı. Hükümetin, etnik ve dini grup temsilcileriyle daha sık temas kurması ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele etmesi istendi. Politikacılar ve basın-yayın organlarının etnik kökenlilere karşı hoşgörüsüz olduğu özellikle zikredildi. Eleştiri getirilen bir başka nokta ise Halk Kilisesi’nin statüsü oldu. Halk Kilisesi’nin durumu nedeniyle diğer dinlere eşit muamele yapılmadığına dikkat çeken Avrupa Konseyi, Kopenhag’ın ülkede cami inşası için daha aktif bir çalışma yapması gerektiğini vurguladı. 5,5 milyon nüfuslu Danimarka’daki en büyük azınlık grubu olan Almanlara yönelik geniş haklar tanınmasına ise Avrupa Konseyi’nden övgü geldi. Almanca eğitim veren özel okulların açılması olumlu karşılandı. Avrupa Konseyi’nin kararı, Danimarka hükümetini oluşturan partiler tarafından reddedildi. Danimarka’nın, ülkede bulunan etnik kökenlileri ‘azınlık’ olarak kabul etmediğine dikkat çekilerek eleştirilerin haksız olduğu öne sürüldü. Entegrasyon Bakanı Rikke Hvilshöj, Strasbourg’dan gelen eleştirilerin aşırı sağ Danimarka Halk (DF) Partisi’nin bazı söylemlerine göre haklı olduğunu belirtmekle birlikte, “DF’in söylemleri beni ilgilendirmiyor ve hükümet, DF çizgisinde politika üretmiyor. DF’in söylemlerinden ziyade yapılan gerçeklere göre karar alınmalıdır.” diye konuştu. Liberal Parti ve Danimarka Halk Partisi sözcüleri de yöneltilen eleştirileri kesin bir dille reddetti. Avrupa’nın önde gelen gazeteci, yazar ve aydınları da Danimarka’daki göçmen tartışmasının düzeyini ‘çirkin, korkunç ve utanç verici’ buldu. Fransa’nın muhafazakar tutumuyla tanınan Le Figaro gazetesi editörlerinden Frederic Fritscher, ‘Fransız aşırı sağcılar bile böyle konuşmazlar.’ dedi. Fritscher, Danimarka Halk Partili Jesper Langballe’nin parlamento kürsüsünden ‘İslam Avrupa’da veba gibi yayılıyor.’ dediğini belirterek “Bir Fransız politikacı parlamento kürsüsünde bunu söylemiş olsaydı, milletvekilleri parlamentoyu terk ederek onu protesto ederlerdi.” şeklinde konuştu. İngiliz The Independent gazetesi ise Danimarka Halk Partisi Başkanı Pia Kjaersgaard’un göçmenler hakkında ‘Tam medeniyetin alt seviyesinden olan insanlar.’ demesini, ‘Asla kabul edilemez bir söz.’ diye niteledi. İsveçli yazar Göran Rosenberg de Danimarka’daki yabancılar tartışmasının tehlikeli bir yola girdiğini belirterek, ‘Danimarka, medeni ve hukuk devletinden gittikçe uzaklaşıyor. Irkçı söylemlere artık insanlar alışmaya başladılar.’ dedi. Almanya İnsan Hakları Enstitüsü’nden Petra Follmar, Alman Parlamentosu’nda benzeri bir ifadenin imkansız olduğunu söyleyerek, ‘Asla uyuma katkı sağlamayacaktır.’ dedi. ZAMAN