Rasathaneden açıklama!
Abone olKandilli Rasathanesi'nden dinamit patlamaları iddialarına açıklama geldi!
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu,
''enstitünün dünyaya 'deprem' diye duyurduğu sarsıntıların dinamit
patlamalarının yol açtığı sismik hareketler olduğu'' iddiasını
değerlendirerek, ''Patlama verileri aynı deprem verileri gibi yer
içinde yayılmakta olup sismik kayıtçılar tarafından
kaydedilmektedir'' dedi.
Prof. Dr. Barbarosoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, enstitünün
işletmekte olduğu Ulusal Deprem İstasyonları Şebekesi ile Türkiye
ve yakın çevresinin deprem etkinliğini sürekli izlediğini ve
değerlendirdiğini anlattı. Prof. Dr. Barbarosoğlu, şunları
kaydetti: ''Özellikle Marmara Bölgesi'nde yoğun olan sismik
istasyonlar, depremlerin yanında yapay patlama verilerini de
kaydetmektedir. Patlama verileri aynı deprem verileri gibi yer
içinde yayılmakta olup sismik kayıtçılar tarafından
kaydedilmektedir. Ancak patlatmalar yaklaşık 8-10 metreyi
geçmeyecek derinliklerde meydana gelmekte olup enerjileri fazla
uzağa taşınamamakta ve büyüklükleri genelde 1.0 ile 2.6 arasında
değişmektedir. İnsanlar tarafından yakın çevresi dışında
hissedilmesi de oldukça zordur. Patlama ve depremi birbirinden
ayırt etme konusu bütün dünyada sismoloji biliminin ve sismik ağ
işleten merkezlerin önemli bir problemidir. Bu problemin tam
anlamıyla çözülebilmesi için taşocağı patlamalarının yeri ve
zamanının veri merkezlerine bildirilmesi gerekir. Dünya veri
merkezleri de bu problemi çözme yönünde yıllardır çeşitli
algoritmalar geliştirmektedir. Özellikle patlamaların depremlerden
ayrılması konusunda 176 ülke bir araya gelerek 1996 yılından
itibaren Nükleer Patlamaların Sınırlandırılması Teşkilatı adı
altında çalışmalar yapmaktadır.''
Kandilli Rasathanesinin ülke genelinde meydana gelen her türlü
sarsıntıyı kaydettiğini de ifade eden Prof. Dr. Barbarosoğlu,
depremler ile diğer yapay patlamalar arasındaki ayrımlar konusunda
önemli bir proje geliştirildiğini, özellikle Marmara Bölgesi'nde
patlama bölgeleri olabilecek kaynakların belirlendiğini
anlattı.
Prof. Dr. Barbarosoğlu, şunları belirtti: ''Kurum olarak bölgede
geniş bantlı sayısal deprem istasyonlarının yaygınlaşması sonucu
proje bazında patlamaların depremlerden ayırt edilmesine
başlanmıştır. Bu kapsamda Marmara Bölgesi'nde özellikle son
yıllarda katalog verilerinden patlama verileri ayırt edilebilmekte
ve kataloglara yansıtılmaktadır. Kandilli Rasathanesi Ulusal Deprem
İstasyonları Şebekesi'ni günün teknolojik şartlarına göre alet,
yazılım, işletim ve veri arşivleme sistemleri açısından sürekli
geliştirmeye devam etmektedir.''