Raporu yırtan Yokuş için ilginç iddia

İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun Azınlık Raporu'nu basın toplantısı sırasında yırtan ve bunu "demokratik tepki" olarak tanımlayan Kamu Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş'un, daha önce Abdullah Çatlı ile birlikte Ülkü Ocakları'nı yöneten Şükrü Durgut'la bir vakfı kurup işlettiği ortaya çıktı. VAKIF KURUCULARI 1989 yılında Ankara'da bir grup kamu görevlisi vatandaş Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV) adıyla bir vakıf kurdu. Genel Merkezi Ankara'da Vakfın 12 kurucusu arasında sonradan MHP milletvekili olacak Ali Işıklar, Abdullah Çatlı ile birlikte 1978'de Ülkü Ocakları yönetimine seçilen Şükrü Durgut ve insan hakları raporunu parçalayan kamu çalışanı Fahrettin Yokuş da yer aldı. Abdullah Çatlı ve Şükrü Durgut'un Ülkü Ocakları yönetimine girdikleri 2 Nisan 1978 Ülkü Ocakları Kongresine ilişkin bilgiler Hakkı Öznur'un "Ülkücü Hareket" adlı kitabında yer aldı. Fahrettin Yokuş ile TÜRKAV kurucusu olan isimlerden bir başkası da Malatya'da 7 Ocak 1997 tarihinde bıçaklanarak öldürülen Ümit Cihan Tarho olayında, sanıklarından ülkücü Kadir Kılıç'ın "ifadesi alınsın, bilgisine başvurulsun" dediği, dönemin Malatya Ülkü Ocakları Başkanı İbrahim Güzel oldu. Yokuş'un vakfı Türkiye'nin bütün illerinde örgütlenerek, kendi verilerine göre 300 bin memuru üye yaptı. TÜRKAV daha sonra kurulacak Türkiye Kamu Sen'in örgütlenmesi için zemin oluşturdu. Ali Işıklar da Kamu Sen'in ilk genel başkanı oldu. Bu arada Kamu Sen'in sonraki genel başkanı Resul Akay, geçen DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde, sendika yönetiminden ayrılması konusunda Yokuş ile birlikte diğer vakıf kurucularından MHP milletvekili Ali Işıklar'ın kendisini tehdit ettiğini, elinde buna ilişkin telefon kayıtları bulunduğunu ileri sürmüştü. Ali Işıklar ise iddiaları yalanlamıştı. YOKUŞ'UN TUTUKLU AİLELERİNE HAKARET ETTİĞİ İDDİASI Fahrettin Yokuş'un adı 2000 Ağustosu'nda da bir hakaret olayına karıştı. 9 Ağustos'ta İstanbul Adliyesi'nde toplanan bir grup tutuklu ve hükümlü yakını Türk Büro-Sen Genel Başkanı Yokuş hakkında, kendileriyle ilgili, "Terör ve mafya örgütlerinin dışarıdaki uzantıları" sözleriyle hakaret ettiği gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Duyuruyla ilgili bir takibat yapılmadığı öğrenildi.