Ramazan’da kilo almamak için öneriler
Abone olEskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü Diyetisyeni Uzm. Dyt. Aylin Sayan Ataş, Ramazan ayında kilo vermeye değil, kilo almamaya çalışılması gerekt...
Eskişehir Halk Sağlığı Müdürlüğü Diyetisyeni Uzm. Dyt. Aylin
Sayan Ataş, Ramazan ayında kilo vermeye değil, kilo almamaya
çalışılması gerektiğini söyledi.
Ataş, Ramazan ayında beslenmeye dikkat etmenin diğer zamanlardan
çok daha önemli olduğuna dikkat çekti. Ataş, “Yaklaşık 12 saatlik
bir açlık vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinden mahrum
kalmasına ve aynı zamanda metabolizmanızda yavaşlamaya neden olur.
Birçok insan Ramazan ayını fazla kilolarından kurtulabileceği bir
zaman dilimi olarak değerlendiriyor. Metabolizmadaki yavaşlama
nedeniyle de maalesef hem aç kalır hem de kilo vermek yerine kilo
alma ihtimali olur. Kilo alımını engellemek için Ramazan ayında da
genel beslenme kuralları uygulanmalı ve bazı önemli noktalara
dikkat edilmelidir. Sahur Ramazan ayında günlük yaşantımızdaki
kahvaltı yerine geçer. Gelenek ve göreneklerimize göre sahur normal
kahvaltıdan çok daha zengin bir öğündür. Hem kahvaltılık besinler
hem de normal yemekler tüketilebilir. Gün içinde zinde kalabilmek
için sahurda tüketeceğimiz besinlere dikkat etmeliyiz” dedi.
SAHURDA HANGİ TÜR BESİNLERİ TÜKETMELİYİZ?
Sahurda tüketilmesini önerdiği besinleri de açıklayan Uzm. Dyt.
Ataş, “Sıvı tüketiminize dikkat edin. Sahurda 1 kase çorba içmek,
günlük aldığınız sıvı miktarını arttırır. Eğer çorba içmekten
hoşlanmıyorsanız çorbayı kaşıkla içmek yerine kupada veya bardakta
içmeyi deneyebilirsiniz. Bu çorbayı farklı bir lezzete
büründürecektir. Kalsiyum ihtiyacına dikkat. Ramazan ayı yemekleri
lezzet ve görünüş bakımından tam bir hazinedir. Bu kadar çok çeşit
besin arasında genelde süt ve yoğurt gibi kalsiyumdan zengin ana
besin kaynaklarımızı unuturuz. Bu nedenle sahurda mutlaka 1 su
bardağı süt veya ayran tüketilmeli. Hem günlük kalsiyum
ihtiyacınızı hem de sıvı ihtiyacınızı karşılamanıza katkı sağlar.
Tuzdan uzak durun. Çok tuzlu besinlerden uzak durmalısınız. Tuz gün
içerisinde sizi susatacak, ayrıca vücudunuzda ödem tutulmasına
neden olacaktır. Yumurtayı unutmayın. Kolesterol yüksekliği,
karaciğer yağlanması, safra gibi rahatsızlıklarınız yoksa peynir
yerine yumurta gibi daha tok tutacak besinler tercih edilmelidir.
Vitamin ve mineraller gün içinde bizi zinde tutar. Vitamin ve
minerallerin antioksidan ve bağışıklık sistemini destekleme
özellikleri nedeniyle günlük ihtiyacınız olan kadar vitamin ve
minerali sahurda almalıyız. Sahurda 1 adet elma, 1 adet domates,
bol limonlu maydanoz tüketmek günlük ihtiyacınızı karşılamaya
yetecektir” diye konuştu.
İFTARDA HANGİ TÜR BESİNLERİ TÜKETMELİYİZ?
Ataş, iftarda tüketilmesi gereken besin türlerinden de bahsederek
şöyle devam etti:
“Orucu 1 bardak su ile açmak, gün boyu dinlenen metabolizmanızı ve
sindirim sistemi organlarınızı uyandırmanıza yardımcı olur. Hurma
yerine kuru kayısı tercih etmek kan şekerinizin aniden yükselmesini
engeller. 2 adet hurmanın kalorisinin 1 orta boy şeftali ile eş
olduğunu unutmayın. Orucunuzu peynir, pide vb. ile açtıktan 15-20
dakika sonra 1 kase çorba için. Bu sıcak günlerde yoğurt çorbası
gibi soğuk tüketilebilen çorbaları tercih etmek sizi
ferahlatacaktır. Çorbayı içtikten 25-30 dakika sonra ana yemeğe
geçin. Böylece genel beslenme kurallarından olan günde 3-6 öğün
besin tüketme kuralını uygulamış olursunuz. Bu metabolizmayı
hızlandırmaya yardımcı olacak, uzun süre açlıktan sonra tüketilen
besinlerin depolanma hızını düşürecektir. Ana yemeğin hemen
arkasından tatlı tüketimine geçmeyin. Yemekten 1 saat sonra
tüketilmeli, tatlı yerine meyve tüketmek vücudunuza vitamin ve
mineralin yanı sıra posa ve sıvı desteği de yapacaktır. İftar ile
sahur arasında kalan zamanda şimdiden yaklaşık yarım saat
aralıklarla 4 öğün tüketmiş durumdasınız. Tatlı-meyve tüketiminden
sonra sahura kadar sıvı tüketimi yapılmalı. Özellikle yatmadan 1
saat önce 1 su bardağı süt veya ayran tüketmek sıvı ihtiyacınız
karşılamaya destek olacaktır. Ayrıca 1 fincan beyaz çay, melisa
çayı, papatya çayı veya ıhlamur içmek gün içinde oluşan stresinizi
atmanıza yardımcı olacak ve ertesi güne daha iyi başlamanızı
sağlayacaktır. Ramazan ayındaki iftar yemekleri toplum olarak
yitirmediğimiz alışkanlıklarımızdan birisidir. Bundan kendinizi
mahrum etmeden, yukarıdaki önerilere uyarak sağlıklı bir şekilde
Ramazan ayını geçirebilir, kilo alma korkusuyla iftar davetlerini
geri çevirmekten kurtulabilirsiniz.”
(İHA)