Orucun metabolizma üzerindeki etkisiOruç gibi uzun süreli açlık durumlarında, vücut enerji depolarını koruma altına alır ve enerji harcamasını kısıtlar. Bu sebeple metabolizma hızında bir düşüş gerçekleşir. Uzun süreli açlık sonrası vücuda aşırı derecede besin yüklendiğinde, enerji fazlası yağ depolarına gönderilir, kilo artışı gerçekleşir ve özellikle kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkartılır. Dolayısıyla Ramazan ayında fazla yağlı, tuzlu, baharatlı ve hayvansal protein içerikli sindirimi zor besinler tüketmemek, bol sıvı tüketmek ve uygun egzersizlerle metabolizmayı hızlandırma önem taşır.Ramazan ayında düzenli olarak yapılacak olan egzersizler, açlık nedeniyle vücut proteinlerinin yıkımı sonucunda oluşacak kas kayıplarının önlenmesine yardımcı olur. Buna ek olarak açlığa bağlı olarak azalmış olan metabolizma hızının yükseltilmesine ve kilo artışının önlenmesine de katkı sağlar.15-16 saat boyunca süren bir açlığın ardından iftar vaktinde tüketilecek her öğünün içeriği, hem kilo kontrolü hem de mide sağlığı için büyük bir öneme sahiptir. İftarda yapılan en büyük hatalardan bir tanesi bir anda yemeğe yüklenmektir. Açlığın etkisi ile iftarda hızlı bir şekilde fazla miktarda yemek yemek, uzun saatlerdir boş olan midenin bir anda ani kasılmalar içerisine girmesine neden olur. Bu durum mide sağlığını olumsuz etkilemekle birlikte kramplara ve hazımsızlık sorununa yol açar. Bunun önlenebilmesi için iftarda ilk olarak çorba tüketilmelidir. Bu çorba az yağlı, az tuzlu ve baharatı fazla olmayan sebze içerikli hafif bir çorba olmalıdır. Ayrıca iftarda tüketilecek besinlerin çok sıcak veya çok soğuk olmaması gerekir. İçilecek bir kase ılık çorbanın ardından 20-30 dakika ara verilerek aranın bitiminde dengeli bir içeriğe sahip sağlıklı yemeklerden oluşan bir ana öğün yapılmalıdır. Öğün az yağlı, günlük protein ihtiyacını karşılayacak kadar protein kaynağı içeren, hafif yiyecekler içermelidir. Tüketilen karbonhidrat kaynakları tam tahıllardan oluşmalıdır. Ana öğünün ardından 2,5 saat aralıklarla yapılacak birkaç ara öğün ile kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı süt ve süt ürünleri ile taze meyveler tüketilmelidir. Unutulmamalıdır ki sindirimin gerçekleşmesi ve metabolizmanın dengede kalabilmesi için iftardan hafif tokluk hissi ile kalkılmalı ve 1,5-2 saat sonra egzersize başlanmalıdır. Tabi egzersizler yüzde 40 tempo ile yapılmalı. Tercih edilebilecek egzersizler 45 dakikalık yürüyüş ya da bisiklet, pilates, yoga ya da rutin olarak uygulamakta olunan fitness programlarının üçte biri oranında hafifletilmiş bir program olmalıdır.” Spor mutlaka iftardan 1,5-2 saat sonra yapılmalı. Oruç boyunca egzersizlerde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta antrenman sürelerinin kısa tutulması. Ramazanda yoğun tempolu sporlardan uzak durulmalı. Ağır egzersizler su kaybını artıracağı gibi ciddi rahatsızlıklara da yol açabilir.Temposu düşük ve süresi kısıtlanmış egzersizler yapılmalıdır. Normalde 3 set yapılan bir egzersiz bu dönemde 2 set olarak gerçekleştirilebilir.