Ramazanda İzmire nefis bir tat

Kasap İstanbul ile İzmir'in lezzet kalitesi yükseldi. İşte Ramazan'da şimdiden İzmir'in lezzet mekanı olan işletmeyi bir de Utku Gönenç’den dinleyelim;

12 Yılı aşkın zamandır mimarlık yaparken bir anda restoran işletmeciliğine geçmek elbette kolay değil. Kararın çıkış noktasında İzmir’de bir türlü, güzel bir servisle, iyi bir et yiyememiş olmak ve her seyahatimde o steak house senin, bu steak house benim dolaşmış olmak yatıyor.

“Uzmanlaşmak her zaman iyidir.” Mimarlık yıllarımdan ezbere bildiğim bir şeydir. Penne’yi de, levreği de, bonfileyi de yapanın birinden birini eksik yaptığını bilirim. Nasıl bir usta hem duvar hem sıva hem de fayansı yaparım dediğimde bende sana göre iş yok diyorsam restoran seçimimde de aynı şekilde davranıyordum. Pizzayı belli yerde Fransız mutfağını ayrı yerde, balığı bambaşka bir yerde yemeği tercih ettim hep. Bana en inanılmaz gelen ise sabah kahvaltı verip akşam balık restoranı olan işletmelerdi, hiç adım atmadım.

İşte bu sebepler İzmir için bir yeniliği oluşturdu. Kasap İstanbul.
Neden Kasap? Et için gidilecek tek yer olduğu için. Et kasapta bulunur.  Neden İstanbul? Çünkü etlerimiz İstanbul’dan haftada iki kez soğuk zincir ile geliyor.

Neden İstanbul dan geliyor? Çünkü etin ızgaradaki en lezzetli hali için meşakkatli bir dinlendirme süreci gerekiyor ve bunu Türkiye de en iyi Emre Mermer’in Dükkan’ı İstanbul da yapıyor. Dry Aged Beef ile İzmir Kasap İstanbul’da tanışıyor.

280-300 gramdan başlayan bonfile porsiyonları T-bone steakte 600 gramı buluyor. Mimari titizlikle oluşturulmuş bir masa düzeni keyifli bir yemeğin ön şartlarını sunuyor. Yıllarca hep iyi yerlerde çalışmış servis elemanlarının özenle seçilmiş olması, sunumları zevkle yapmaları, masaya yeni oturmuş ve serin beyaz demi-sec hoş geldiniz şarabını yudumlayanların dahi dikkatini çekiyor. Biri İstanbullu biri İzmirli olan iki aşçımız İstanbul usulünü İzmir damak alışkanlığına yaklaştırıyor ve mutfaktan çıkarttıkları her tabağın özel olduğunun farkında olarak son birer rötuş yapıyorlar.

Genel kanı restorancılık deneyimimin hayal kırıklığı ile sonlanacağı. Ama ben iyi şeylerin her zaman takdir gördüğüne ve göreceğine inananlardanım ve kötü bir şey yapmak da elimden hiç gelmedi, gelmiyor.

Restoran işletmecisi gibi düşünmekte istemiyorum aslında, müşteri olarak düşünebiliyor olmak hoşuma gidiyor.

İzmir’linin bu sıcak ramazan ayında açık havada iftar yemeği yiyebileceği güzide bir restoran Kasap İstanbul… Bu nedenle rezervasyonların şimdiden alınmaya başlanılması da bizim açımızdan hiç de şaşırtıcı değil.
Görüşmek ve tanışmak ümidi ile…

Dry Aged Beef nedir?

Haberin devamında...

[PAGE]

Dry Aged Beef yani kuru dinlendirilmiş dana etini elde etmek için ilk olarak en iyi kalitedeki etlerin seçilmesi gerekmektedir. Kuru dinlendirme işleminin yapılabilmesi için etin kalitesi en önemli ön şarttır.

En iyi kalitedeki ve ideal yağ dağılımına sahip bu etler büyük kesim parçalar halinde donma ısısına yakın ve sabit nem oranına sahip bir ortamda 28 gün boyunca bekletilmektedir. 28 günlük bu dinlendirme süreci sonunda et sıyrılmak suretiyle temizlenir ve porsiyonlara kesilir. Bu işlemler sırasında et %33 ün üzerinde fire verir. Bu sebeplerden dolayı dinlendirme yöntemi olarak en meşakkatli ve pahalı olanıdır.

Bu sistemle dinlendirilen et aroma, lezzet ve yumuşaklık olarak diğer etlerle mukayese edilemeyecek kadar mükemmeldir.

Kasap İstanbul’da Dry Aged Beef seçenekleri NY Steak (300-350gr) Ribeye Steak (Pirzola) (400-450gr) T-Bone Steak (500-600gr) olarak sunulmaktadır.  Dry Aged Beef tüm lezzet tutkunları için vazgeçilmezdir.

Kasap İstanbul’da Dry Aged menüsünün yanı sıra Bonfile seçenekleri de sunulmaktadır. Dananın sırt kemiğinin içinde bulunan bu fileto et kalın kesilmiş ve dövülmemiş halde isteğe göre natürel yada çeşitli soslarla zenginleştirilmiş olarak sunulmaktadır.

REZERVASYON: 0 232 367 58 59
www.kasapistanbul.com