Ramazanda balık kokusuna çözüm
Abone olRamazan'da 'balık kokusuna tahammülüm yok' diyorsanız çözümü var.
“Gidin bir eczaneye bir kutu balık yağı alın. Her gün bir kapsül
yeter” diyor ve ekliyor: “Çünkü balıkta bulunan omega 3, başka
hiçbir besinde yok. Keten tohumunu salata üstüne serpip aynı oranda
kalbinizi koruyamazsınız!”
Balık iftarda da sofradan eksik olmamalı. Hatta her zamankinden
daha sık. Niye mi? Hem besleyici, hem hafif, hem de sağlıklı da
ondan. Özellikle çocuklarınız için. Çünkü balık yemek zekayı
geliştiriyor, bu kesin. Size gelince... Artık bilmeyen kalmadı ama
bir kez daha tekrarlayalım; omega 3, kalbinizin en sıkı
dostlarından biri. O yüzden hiç “Balık kokuyor, zaten ayıklaması da
zor” bahanesine sığınmayın; biraz uğraşın ki hayatınız uzasın.
Sadece kalbinizin değil bütçenizin de dostu!
Üstelik balık, sadece sizin değil, bütçenizin de dostu. Bir kilo et
nereden baksanız 15 YTL, oysa bir kilo hamsi 3 YTL. Kalbinizin bir
kez daha dostu anlayacağınız! Ama balığı yemenizin de kuralları
var. Dünyanın en sağlıklı besini bile kızartıldı mı zararlı.
Izgara, buğulama, balık çorbası, fırında; pek çok seçenek var...
Böylece hem unutulmuş balık yemeklerinin lezzetini hatırlamış
olacaksınız, hem daha lezzetli bir yemek gelecek sofraya...
Aldığınız omega 3 de kalbinizi güçlendirecek.
Yine de “Oruç oruç balıkla uğraşamam” ya da “Kokusuna tahammülüm
yok” diyorsanız, Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr.
Gürsel Ateş çok basit bir çözüm sunuyor: “Gidin bir eczaneye bir
kutu balık yağı alın. Her gün bir kapsül yeter” diyor ve ekliyor:
“Çünkü balıkta bulunan omega 3, başka hiçbir besinde yok. Keten
tohumunu salata üstüne serpip aynı oranda kalbinizi
koruyamazsınız!”
Fazla ekmek yerseniz şeker hastası olabilirsiniz
* Kalp hastaları Ramazan’da daha çok hangi gıdaları tüketmeli
hocam?
Tabii ki lifli gıdalar hem tokluk hissini daha çok verecektir.
Kalori açısından daha düşük olmaları da avantaj tabii...
* Aman hocam ne olur öyle yulaf falan demeyin...
(Gülüyor) İftar yemeğinde bir kuru fasulye yemeği tabii ki yiyin.
Ama pastırmalısını değil. Çünkü pastırma hem yağlı, hem tuzlu...
Ramazan sofraları şölen sofraları olduğu için, aynı zamanda ipin
ucunun da kaçtığı sofralardır. Ama maalesef bizim hastalarımız bile
pastırma yiyor...
* Bana domates, zeytin, peynir ve pide yetiyor...
Şimdi bir kere ben size ‘pide yiyin’ deme şansına sahip değilim.
Çünkü karbonhidrat ağırlıklı beslenmenizi önermiyorum. Daha çok
sebze ağırlıklı bir sofra kurun. Bol bol da balık yiyin.
* Ramazan’da mı?
Evet. Bizim tavsiye edebileceğimiz en iyi et grubu balık. 30 gün
balık yemenizi önerebilirim. Kalbi koruma açısından balığın yerini
tutan başka bir besin daha yok...
* Sebze yiyeceğiz, balık yiyeceğiz. peki yanında pide olmayacak
mı?
Ben hastalarıma Ramazan dışındaki diyetlerinde özellikle ekmek
kullanmalarını çok önermiyorum. Zaten bizim en büyük hatalarımızdan
biri bu; çok ekmek yiyoruz.
* Kalp hastaları açısından nasıl bir sakıncası var ekmek
yemenin?
En basitinden her dilim ekmeğin kalorisini hesaplarsanız, geriye
yiyeceğiniz çok fazla yemek kalmıyor. Yani kalorinizi ekmekle
dolduruyorsunuz. Ötekiler de size yağ ve kilo olarak geri dönüyor.
Siz kaç dilim ekmek yiyorsunuz?
* Bir öğünde 3 dilim kepek ya da çavdar ekmeği yiyorum. Ama bu
aralar bir gecede bir pide bitiriyorum...
Metabolizmanızı biliyor musunuz?
* Hayır.
Herhalde günlük kalori ihtiyacınız 1300 kadardır.
* Ben 1700-1800 kalori alabilirim diye düşünüyordum. Demek ki bu
yüzden son bir yıldır kilo alıyorum...
Yaş geçtikçe 1000’e kadar ineceksiniz... Spor yapmıyorsanız, masa
başı çalışıyorsanız kalori ihtiyacınız bu civardadır. Bir dilim
ekmeği tartın, 4’le çarpın, aldığınız kalori çıkar.
* Bir gram ekmek 4 kalori mi?
Evet. 3 dilim ekmek 100 gram gelse, bir öğünde 400 kalori almış
oluyorsunuz. Ama tabii bu anlattıklarımı hastalarım dinliyor mu
diyeceksiniz? Dinlemiyorlar.
* Kaloriyi sadece karbonhidratlardan almanın nasıl bir sakıncası
var?
Saf karbonhidrat aldığımız zaman insülin direnci dediğimiz olaya
doğru gidersiniz. Bu da sizin dolaylı olarak şeker metabolizmanızın
bozulmasına neden olur. Şeker metabolizmanızdaki değişiklikler ise
size damarlarınızın yaşlanması olarak geri döner.
* Sürekli karbonhidrat alınca ne oluyor?
Vücudumuzun salgıladığı insülin eskiden on birim çalışıyorsa,
karbonhidrat tüketmeye devam ettiğimizde sekiz birim, yedi birim
çalışmaya başlıyor. Daha ileriki seviyede de şeker hastalığına
sebep oluyor.
* Birim hesabını tam anlayamadım.
Yani 1 gram insülin 10 şeker molekülünü hücrenin içine sokuyorsa,
bu defa 8 şeker molekülünü sokmaya başlar. 2 şeker dışarıda, yani
kanda kalır. Bu giderek 7’ye, 6’ya düşer... Hücre içine sokulamayan
şekerler kanda kalır. Ve sonunda şeker hastalığı olur.
Tavukta da kolesterol var!
* Kalp hastalarına kırmızı et yemelerini öneriyor musunuz?
Haftada bir ya da maksimum iki defa dana eti yemelerini öneriyoruz.
Hiçbir zaman koyun eti değil ama... Çünkü çok yağlı. Tavuk eti
öneriyoruz. Ama her zaman şunu unutmamak lazım. Tavuk eti, ehven-i
şer dediğimiz, kötünün iyisi. Tüm hayvansal gıdalarda kolesterol
molekülü vardır. Ama koyun etinde 10 varsa, tavukta 3 ya da 4
molekül vardır.
* Tavuk etinde kolesterol olduğunu ilk kez duyuyorum...
Kesinlikle var. Tavuk kötünün iyisi. Ama nedense kolesterol konusu
açıldığında biz hep etlere takılırız. Oysa, çok fazla peynir
tüketiyoruz mesela. Çok sevdiğimiz bir besin, sanki hiç kolesterol
içermiyor gibi düşünüyoruz. Oysa çok ciddi kolesterol kaynağı.
Tabii özellikle yumurtanın sarısı, her türlü sakatat da... Ayrıca
denizden çıkan her şey de iyi değildir. Mesela kalamar, midye çok
ciddi kolesterol içerir.