Ramazan’da ateşkes çağrısı
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de Ramazan ayında sivil halka karşı hava bombardımanı yapılmasını hiçbir şekilde meşru görebilmeler...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de Ramazan ayında sivil
halka karşı hava bombardımanı yapılmasını hiçbir şekilde meşru
görebilmelerini mümkün olmadığını belirterek, “Türkiye olarak en
azından Ramazan ayında bu kanın durması ve Ramazan ayı süresince
Suriyeli kardeşlerimizin hangi mezhepten olursa olsun Ramazan ayını
tam olarak idrak etmeleri için kapsamlı bir ateşkes çağrısında
bulunmayı gerekli görüyoruz” dedi.
DAVUTOĞLU SALİHİ’Yİ KUTLADI
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber
Salihi ile görüştü. Görüşmenin ardından kameraların karşısına geçen
Davutoğlu ve İranlı mevkidaşı Salihi gazetecilere açıklamalarda
bulundu. İran’la Türkiye’nin köklü bir tarihi geçmişe sahip
olduğunu belirten Davutoğlu, Salihi ile yaptıkları görüşmede
bölgesel konuları ele aldıklarını ifade etti. İran Cumhurbaşkanlığı
seçimleri dolayısıyla Salihi’yi kutlayan Davutoğlu, İran’ın yeni
seçilen Cumhurbaşkanı Ruhani’ye tebriklerini iletti.
Salihi ile ikili ilişkiler kapsamında bazı konuları ele aldıklarını
kaydeden Davutoğlu, “Bu İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonraki
ilk resmi temasımız. Dolayısıyla önümüzde bir takım dosyalar vardı.
Ekonomik ilişkilerimizin, kültürel ilişkilerimizin en üst düzeyde
sürmesi konusunda bir takım güçlü mutabakatımız var” diye
konuştu.
İran Dışişleri Bakanı Salihi ile bölgesel konuları ele aldıklarını
anlatan Davutoğlu, bölgenin son yüzyılın en kapsamlı değişim
sürecinden geçtiğini belirtti. Bölgede barışın tekrar kazanılması
için bütün ülkelerin bu perspektifte çalışmalarının büyük önem
taşıdığının altını çizdi.
“BÖLGEDE YAŞANAN GELİŞMELER, İSTİKRAR VE REFAHA ENGEL TEŞKİL
ETTİ”
Türkiye’nin son 2.5 yıl içerisinde Arap baharında yaşanan tüm
gelişmelere ilkesel bir perspektifle yaklaştıklarını vurgulayan
Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“İster Tunus’ta olsun, ister Yemen’de, ister Libya’da, İster
Suriye’de, ister Mısır’da olsun, nerede olursun halkların
taleplerini barışçıl temaslar, barışçıl süreçlerle, istikrar
içerisinde ve ülkenin kamu düzeni içerisinde dile getirilmesi ve
nihai çerçevede bu barışçıl taleplerin gerçekleştirilmesi yönünde
her zaman destek verdik. Türkiye olarak bu çerçevede taleplerin
dile getirilmesi konusunda da özellikle seçimler ve seçimlerle iş
başına gelmiş saygı yanında, bu tür seçme şansının verilmediği
ülkelerde biran önce sağlam meşruiyet zeminin oluşması yönündeki
talepleri hep destekledik. Maalesef son dönemde özelikle Mısır ve
Suriye bağlamında yaşanan gelişmeler bölgemizin istikrar ve refah
havzasının gelişmesinin önünde ciddi engeller teşkil ediyor.”
Salihi ile Suriye ve Mısır bağlamındaki gelişmeleri ele aldıklarını
vurgulayan Davutoğlu, Suriye konusunda en başından itibaren
Türkiye’nin her zaman Suriye halkının iradesini barışçıl bir
şekilde siyasi sisteme yansıtacak bir değişim ve dönüşüm sürecinin
yanında yer aldığını kaydetti.
Suriye halkının yansıması için çaba sarf ettiklerini ancak son iki
yıl içerisinde Suriye yönetiminin bütün ağır silahları kullanarak
yürüttüğü baskı politikalarının yol açtığı katliamlar karşısında da
çok açık bir tavır sergilediklerini belirten Davutoğlu, bu konuda
da İran’la her zaman temas halinde olduklarını ifade etti.
RAMAZAN’DA ATEŞKES ÇAĞRISI
İran’la yaptıkları görüşmelerde bazı farklı görüşlere sahip
olduklarını dile getiren Davutoğlu, “İran’la her zaman teması
sürdürdük. Çünkü bizim Suriye çok aziz bir komşu ülkedir. Burada
artık bu kanın durması gerekir. Suriye halkı bu Ramazan ayında dahi
Humus başta olmak üzere bir çok şehirde ağır hava bombardımanı
altında inlemektedir. Bugün biz toplantı halindeyken dahi rejimin
hava bombardımanı dolayısıyla büyük sivil kayıplarının yaşandığı
haberleri geldi. Artık bu katliamın durması gerekir. Her zaman
katliamın durmasını isteriz ama özellikle Ramazan ayında sivil
halka karşı böylesine hava bombardımanı yapılmasını hiçbir şekilde
meşru görebilmek mümkün değildir. Bunları çok açık bir şekilde ben
kardeşimle paylaştım. Burada biz Türkiye olarak en azından Ramazan
ayında bu kanın durması ve Ramazan ayı süresince Suriyeli
kardeşlerimizin hangi mezhepten olursa olsun Ramazan ayını tam
olarak idrak etmeleri için kapsamlı bir ateşkes çağrısında
bulunmayı gerekli görüyoruz. Türkiye olarak bu kanın durması için
ne gerekiyorsa elimizden geleni yapmaya hazırız” diye konuştu.
“MISIR HALKININ İRADESİNE SAYGI DUYULMALIDIR”
Mısır bağlamında da görüşlerini paylaştıklarını belirten Davutoğlu,
Mısır’ın Ortadoğu’nun en köklü devlet geleneğine sahip ülkelerin
başında geldiğini söyledi. Mısır halkının tarih boyunca birçok
meydan okumadan, bir çok zorluktan büyük başarılarla çıkmış köklü
medeniyetler kurmuş bir halk olduğunu vurguladı. Davutoğlu, Türkiye
olarak diğer Ortadoğu halkları gibi Mısır halkının da siyasi
iradesinin, toplumsal iradesinin siyasi sisteme yansımasına büyük
önem verdiklerini ifade etti. Türkiye olarak Mısır’daki bütün
kesimlerle ilişkilerinin aynı mesafede olduğuna dikkat çeken
Davutoğlu, “Her siyasi grupla, her siyasi kesimle, her yaklaşımla
dostça, kardeşçe ilişkiler içerisindeyiz. Mısır halkının iradesine
saygı duyulmalıdır. Mısır halkı iradesini geçen sene yapılan
seçimlerde göstermiştir. Buna saygı duyulması gerekir” dedi.
Ramazan 58 kişinin vefatıyla giren Mısır’ın bu Ramazan ayında huzur
dilediklerini aktaran Davutoğlu, Mısır’da siyasi tutuklamalarının
hepsi durdurulur ve siyasi tutuklular serbest bırakılır diye umut
ediyoruz. Davutoğlu, Mısır’a demokrasinin restore edilmesi, yeniden
inşa edilmesi, halkın iradesinin siyasete yansıtacak her türlü
çabayı desteklemeye hazır olduklarını kaydetti.
“RAMAZAN AYINDA BAZI ÜLKELERDE KANIN AKTIĞINA ŞAHİT OLUYORUZ”
İran Dışişleri Bakanı Salihi ise, tüm İslam aleminin Ramazan ayını
tebrik ederek başladı. Ramazan ayının bereketinden tüm İslam
aleminin yararlanmasını temenni eden Salihi, Ramazan ayında bazı
ülkelerde kanın aktığına şahit olduklarını, Dışişleri Bakanı Ahmet
Davtuoğlu ile bölgede yaşanan son gelişmeleri değerlendirdiklerini
kaydetti.
’’MISIR KONUSU ÜZERİNDE YOĞUNLAŞTIK’’
Salihi, İran ve Türkiye’nin ilişkilerinin çok özel olduğunu
belirterek, iki ülkenin ilişkilerinin çok eski ve köklü olduğunu
dile getirdi. İran ve Türkiye arasındaki ilişkilerin devam
edeceğinin altını çizen Salihi, Türkiye ve İran arasında ekonomi ve
kültürel alandaki ilişkilerin daha ileri seviyelere geldiğine şahit
olduklarını vurguladı. Davutoğlu ile görüşmesinde bölgesel konuları
önem verdiklerini aktaran Salihi, “Özellikle Mısır konusu üzerine
yoğunlaştık ve Suriye konusunu da görüştük. Biz Türkiye ile siyasi
açıdan bir çok görüşümüz aynı. Sadece birkaç fikir ayrılığımız
bulunmaktadır. Bunları da istişare ederek kendi konumuza göre
birbirimize aydınlatmaya çalışıyoruz” dedi.
“MISIR’IN GELECEĞİNİ BELİRLEYECEK MISIR HALKIDIR”
Türkiye ile kardeşçe görüştüklerini ve bunu da her zaman dile
getirdiklerini vurgulayan Salihi, kendisi ve Davutoğlu arasında
karşılıklı bir güvenin olduğunun altını çizdi. Davutoğlu bir
kardeşi olarak gördüğünü belirten Salihi, Davutoğlu ile sohbet
etmeyi ihmal etmediğini söyledi. Davutoğlu’nun tecrübelerinden her
zaman yararlanmaya çalıştıklarını ifade eden Salihi, Mısır
konusunda görüş alış verişinde bulunduklarını belirterek, “Mısır’ın
geleceğini belirleyecek Mısır halkıdır. Mısır halkının iradesi ne
olursa olursun, onların isteklerini ne olursa olsun herkes
tarafından onaylanması lazım” dedi.
“RAMAZAN AYINDA BİR ATEŞKES OLSUN”
Mısır’da kontrolün kaybolmaması için halkın ellerinden geleni
yapmasını isteyen Salihi, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mısır halkı bu mübarek ayda birliklerini sağlayabilirler. Mısır
çok önemli bir ülkedir, köklü kültürü ve medeniyeti vardır. Biz
umuyoruz ki Mısır’da ortaya çıkan bu kaos ortamı biran önce son
bulur. Mısır halkının iradesi gerçekleşir. Suriye’yle ilgili olarak
konuştuk. Ramazan ayında bir ateşkes olsun. Umuyoruz ki bu ateşkes
her zaman geçerli olur. Bu iç savaş devam ettikçe daha fazla
insanların canına mal oluyor. Daha fazla masum insanların kanı
dökülüyor. Hiçbir insan bu gönlü razı olmuyor. Ramazan ayında bir
ateşkes sağlanırsa, Suriye’nin Müslüman halkı rahat bir şekilde bu
bereketli ayı tam şekilde idrak eder.”
İran ve Türkiye’nin özel bir ilişkisi olduğuna dikkat çeken Salihi,
İran ile Türkiye’nin fikir ayrılıkların üstesinden geleceğini dile
getirdi.
“BURADAN İLAN EDİYORUZ; ATEŞKESİ BEN HER İKİ TARAFTAN
İSTİYORUM”
Yapılan açıklamaların ardından Davutoğlu ve mevkidaşı gazetecilerin
sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin İran’ın Suriye üzerindeki
etkisini kullanarak saldırıların son bulması için çaba sarf edip
etmeyeceğini sorması üzerine Salihi, şunları kaydetti:
“Herkes kendi ülkesinin bakış açısını değerlendiriyor. Biz umuyoruz
ki bu ateşkes sağlansın. Ramazan ayı bunun için büyük bir
bahanedir. Buradan ilan ediyoruz; ateşkesi ben her iki taraftan
istiyorum. Geçen senede biz bu tarihte aynen bu şekilde bir ateşkes
istemiştik. Maalesef gerçekleşmedi. Umuyoruz ki inşallah bu sene
gerçekleşir ve Suriye’nin çözümü için bir başlangıç olur.”
“MISIR’A YAPILACAK EN BÜYÜK YARDIM”
Mısır’daki darbeye ilişkin sorusu bir soru üzerine ise Davutoğlu,
“Mısır’a yardımlar konusunda biz her zaman atılacak adımları
takdirle karşılarız. Mısır bugün ciddi bir ekonomik sıkıntı
içerisinde. Bir askeri sorunla karşı karşıya ama ne olursa olsun
biz her zaman Mısırlı kardeşlerimizin yanında olmaya devam
edeceğiz. Türkiye bu konudaki elinden gelen yardımı geçmişte
yapmıştır, şimdide elinden gelen her yardımı yapmaya hazırdır.
Önemli şuanda herkesin Mısır’a yardımcı olması. Mısır’a yapılacak
en büyük yardım meşruiyetini halktan alan bir siyasi iktidarın
oluşmasıdır. Biz geçmişte bunları çokça yaşadık Türkiye, çokça
tecrübeler edindik. Meşruiyetini halktan almayan hiçbir siyasi
iktidar hiçbir yardımla istenilen hedeflere ulaşamaz” şeklinde
konuştu.
’’KENDİ HALKINA KARŞI BÜYÜK BİR TAHRİBAT YAPAN YAKLAŞIM VAR’’
Suriye konusundaki sorular üzerine de Davutoğlu, şunları
kaydetti:
“Suriye konusunda Türkiye’nin politikası açık ve net olmuştur.
Suriye yönetimini halkın fikirlerine saygılı olmaya davet ettik.
Suriye yönetimi bunun yerine kendi halkına önce sniperlerle, sonra
sivilleri top ve tanklarla kuşatarak daha sonrada hava kuvvetlerini
kullanarak halka karşı kimyasal silah kullanarak topyekun bir
tasfiye hareketine kalkıştı. Hala söylüyorum; muhalefetin elinde
hiçbir hava gücü yok. Suriye’deki o güzelim şehirleri, Halep’i,
Humus’u, Şam’ı ve oradaki camileri, hepimizin saygı gösterdiği dini
mekanları kim hava bombardımanıyla tahrip eder. Öyle bir
saldırılarla karşı karşıyayız ki kendi şehirlerini yok eden, kendi
halkına karşı hiçbir başka düşman gücün yapacağı kadar büyük bir
tahribat yapan yaklaşım var.’’
ifadelerini kullandı.
“BURADAN DA İLAN EDİYORUM; YABANCI BÜTÜN UNSURLAR SURİYE’DEN
ÇIKMALIDIR”
Davutoğlu açıklamasına şöyle devam etti, ’’100 bin kardeşimiz şehit
edildi. Suriye’ye kim gelirse gelsin biz dışarıdan müdahaleye
kesinlikle karşıyız. Yabancı savaşçıların girmesine karşıyız.
Hiçbir şekilde Türkiye’den buna müsamaha gösterilmesi söz konusu
değildir. Buradan da ilan ediyorum; yabancı bütün unsurlar
Suriye’den çıkmalıdır. Aynı ilanı son üç aydır Suriye şehirlerine
giren Hizbullah’a da yapılması gerekiyor diye düşünüyorum.
Lübnan’da onurlu mücadele veren Hizbullah’ı Türkiye olarak
destekledik. Bugün Humus’ta ve diğer şehirlerde yabancı bir güç
varsa bu rejim yanında savaşan güçlerdir. Bunların derhal Suriye’yi
terk etmesi lazım. Suriye’nin geleceğine kadar verecek halktır.İran
ve Türkiye olarak Suriye’den bütün yabancı unsurların çıkması
konusunda ortak ve ilkesel bir tavır sergilememiz lazım. ”
açıklamalarında bulundu.
(İHA)