Her ne kadar ağzımızın
tadını bozmaya çalışsalar da “şekerli” bir bayramı daha geride
bıraktık…
Son zamanlarda elimizde
kumanda, parmağımız ses tuşunun geri okunun üzerine kilitlenmiş,
bir AKP"li çıkarda bağırırsa hemen televizyonun sesini kısmak için
hazır vaziyette bekledik…
Özellikle
Ramazanda…
Son günlerde, söylendiğine
göre, “orucun etkisiyle” çiftçisinden gazetecisine, ana muhalefet
liderinden medya patronuna, azarlanmayan kalmadı AKP"liler
tarafından…
Kılıf hazırdı!
Oruç başlarına
vurmuştu!
Sanki AKP"lilerden başka
oruç tutan yoktu!
Ramazan bitti…
Bakalım şimdi her fırsatta
hükümeti eleştirenlere “öfke sanatını” konuşturan AKP"liler ne
yapacaklar?
Mesela başbakan, acaba
“sanat” dediği öfkesini rafa mı kaldıracak?
Mesela Bülent Arınç, her
fırsatta sorununu dile getiren ve kendisi tarafından mutlaka
azarlanan halkla bir sevgi yumağı mı oluşturacak?
Mesela Dengir Fırat, Kemal
Kılıçdaroğlu, eline belge alıp ekran karşısına geçtiğinde, Ramazan
ayı boyunca kullandığı kötü sözleri unutup yerine özenle seçilmiş
sevgi sözcüklerimi yerleştirecek?
Hiç sanmıyorum…
“Bağır, üste çık”
mantığı AKP"nin tavanından tabanına
hâkim…
Önlerine çıkanı laflarla
ezip geçiyorlar…
Belgelerle
eziliyorlar, yine bağırıyorlar…
Ramazan bitti, Ramazan
ayında “oruç yüzünden” bağırıp çağıran, suçu oruca yükleyenler
bakalım bundan sonra ne diyecekler?
Suçu hangi aya (veya) neye
yükleyecekler!