Rahmi Koç'tan hükümete uyarı
Abone olRahmi Koç, Askerlerin hassas olduğu hususları adeta masaj yapar gibi yavaş yavaş aşılmasını önerdi.
‘Hassas konuları masaj yapa yapa aşmak lazım’ İşadamı Rahmi Koç,
Türkiye–Avrupa Birliği ve hükümet–asker ilişkilerinin çok hassas
düzeyde seyrettiğini belirterek, 6. Uyum Paketi’nin hangi
noktalarına ve niçin itiraz ettiğini iyi anlamak gerektiğini
söyledi. Zaman'dan Abdullah Kılıç'ın haberine göre Koç, “Askerlerin
kabul edeceği maddeler var, hassas oldukları noktalar var. Bunların
masaj yapa yapa, ikna metoduyla aşılması lazım. Ama artık bazı
katılaşmış, çağdışı kalmış tabuların da yavaş yavaş yumuşatılması
gerekir.” dedi. Ünlü işadamı, AB’ye giren ülkelerin hiçbirinde
köktenciliğin olmadığını, diğer taraftan da askerin bu kadar
ağırlığı olan bir AB ülkesinin de bulunmadığını söyledi. Koç, son
günlerdeki dolar tartışmasına da değinerek, doların ani inişinin de
çıkışının da zararlı olduğunu, Merkez Barkası’nın bu konuda çok
bilinçli ve hassas davranması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin
yönünün Avrupa olduğunu söyleyen Rahmi Koç, İsrail’le ilişkileri
sıkı tutmak gerektiğini, bu sayede Amerika ve Yunanistan’daki
Yahudi lobisinin Türkiye’nin AB’ye girmesinde önemli katkılarda
bulunabileceğini ifade etti. AK Parti Hükümeti’nin komşu ülkelerle
iyi ilişkiler geliştirme çabalarının yararlı olduğuna da değinen
ünlü işadamı, “Ama bu, ABD’ye rağmen yapılmamalı. Amerika, Irak
Savaşı’nda kendisine en çok direnen Paris ve Berlin’in burnunu
sürttü. George W. Bush, büyük bir ihtimalle ikinci kez başkan
seçilecek. Bunu göz önünde bulundurarak Amerika ile ilişkilerde
dikkatli olmak gerekir.” şeklinde konuştu. AB’nin masaya oturmak
için verdiği 2004 tarihinin önemli olmadığını, büyük bir ihtimalle
2010’dan önce AB’ye girmenin mümkün olmayacağını belirten Rahmi
Koç, “Öteden beri Türkiye, AB ile müzakelerde hata yapıyor.
Müzakerelerde AB yasalarını bilen uluslararası hukukçu
bulundurmuyor. Şimdi Koç Üniversitesi, AB Hukuk Bölümü açıyor. Bu
konuda uzman yetiştirmeyi hedefliyor.” dedi. Avrupa’nın Türkiye’yi
AB’ye almama sebebinin Türkiye’yi sevmemesinden kaynaklanmadığını
savunan Koç, AB’nin uzun süredir yeni aldıkları ülkelerin sorunları
ile boğuştuğunu, Almanya’nın ekonomisinin yavaşladığını,
Türkiye’deki enflasyonun tek rakamlı hanelere inmeden AB’ye
girmesinin mümkün olmayacağını iddia etti. ‘Uyum Yasaları’yla
kanunları uygulamanın çare olmadığını da belirten Rahmi Koç, önemli
olan bu kanunları uygulayacak insanların kafa yapısının değişmesi
gerektiğinin altını çizdi. “Doların inişinden de çıkışından da
zarar ediyoruz. Yıllık 3 milyar dolar ihracatımız var. Dolar indiği
için zarar ediyoruz; ancak buna karşılık dolar borçlarımız da var.
Yine dolar indiği için bu da kâr hanemize yazılıyor. Doları biz yıl
sonunda 1 milyon 950 bin TL olarak hesap ettik. Programlarımızı
buna göre yaptık, şimdi işler karıştı.” diyen işadamı, doların ani
inişinin de çıkışının da zararlı olduğunu söyleyerek Merkez
Barkası’nın bu konuda çok bilinçli ve hassas davranmasını istedi.
“Özal’ın rüzgarıyla bugünlere geldik” Türkiye’de esen olumlu
rüzgarın tersine dönmemesini dileyen Koç şunları söyledi:
“Türkiye’de bir olumlu rüzgar esiyor. İnşallah tersine dönmez. Ama
daha rahmetli Turgut Özal dönemindeki rüzgarı yakalayamadık. Özal,
çok akıllı adamdı. Katagorikti, işi kestirmeden hallederdi. Bazı
işleri yanlış yaptı; ancak memleketin geneline bir ivme kazandırdı.
Türkiye’ye kazandırdığı ivme sayesinde biz bu yıllara kadar geldik.
Ondan sonra yavaş yavaş geriledik. Şimdi tekrar o rüzgarı
yakalamaya çalışıyoruz.” ‘Kemal Unakıtan pratik bir adam’ Koç
Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç, hükümetin 20 yaş
üzerindeki arabalarda ÖTV’yi kaldırmasına yönelik çalışmalarını
‘önemli bir adım’ olarak niteledi. “Bir arabadan yüzde 55 vergi
alınıyor, bu dünyanın hiçbir yerinde yok.” diyen Koç, Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan’ı da yaptığı çalışmalardan dolayı övdü. “Kemal
Unakıtan çok pratik adam. Özelleştirmeyi yapacağını söylüyor. Eğer
dediğini süratle yaparsa en büyük olumlu hava buradan gelecek.”
şeklinde konuşan Rahmi Koç, bundan önceki (DSP–MHP–ANAP) hükümetin,
sözünde durmayarak yabancı sermayeyi küstürdüğünü, bürokrasinin ise
yabancı sermayeyi kaçırdığını kaydetti.