Mahkeme yaklaşık 2,5 aydır ev hapsinde tutulan ve Türkiye ile ABD arasında gerilime neden olan rahip Andrew Craig Brunson'ı 3 yıl 1 ay 15 gün hapse mahkum etti. Yattığı süre göz önünde bulundurulan Brunson serbest bırakıldı. Evine dönen Brunson'ın ayağındaki elektronik kelepçe cihazı çıkarıldı. Yaklaşık 2,5 aydır ev hapsinde tutulan ve Türkiye ile ABD arasında gerilime neden olan rahip Andrew Craig Brunson için bugün karar çıktı. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Brunson'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ev hapsi ve yurtdışı çıkış yasağı da kaldırılan Rahip Brunson, yattığı süre gözönüne alınarak serbest bırakıldı. Kararın ardından Rahip Brunson, yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeden ayrıldı. Buca'daki evine gelen Rahip Brunson'ın ayağındaki elektronik kelepçe çıkartıldı. Brunson'ın evinin olduğu sokakta çok sayıda güvenlik görevlisi hazır bulundu. Brunson'ın bir süre evinde kaldıktan sonra uçakla ABD'ye gitmesi bekleniyor. Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde kurulan İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.30'da başlayan duruşmayı ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey M. Hovenier de izledi. Brunson, mahkeme salonunda sanık bölümüne alınırken eşi Norine Brunson ve avukatı İsmail Cem Halavurt da kendilerine ayrılan bölüme geçti. Davayı izleyenler arasında New York Hristiyan Kilisesi pastörlerinden William Devlin de bulundu. Mahkeme başkanının, "Doktor olan John Fowler'ın terör örgütü PKK mensuplarının, Suriye'den yaralı olarak geldiği ve bunları tedavi etmesinin ardından Suriye'ye gönderildiğine ilişkin iddialar hakkında bilgi sahibi misiniz?" sorusu üzerine Büşra Fatma Ün, "Böyle bir iddiayı ilk defa burada duydum" yanıtını verdi. Bunun üzerine söz verilen Brunson, PKK ile hiçbir bağlantısının olmadığını ve hiçbir PKK mensubuyla da tanışmadığını ileri sürdü. Mahkeme başkanı, önceki duruşmada tanık olarak beyan veren Levent Kalkan'ın, "2016'da FETÖ'nün darbe girişiminin ardından bazı FETÖ mensuplarının Konak'taki bir evde barındırıldığını Yılmaz Demircan'dan duydum" ifadesinin ardından Levent Kalkan ile Yılmaz Demircan'ı duruşmada yüzleştirdi. Tanık Yılmaz Demircan, "O evde sadece Koreliler kalıyordu. Levent Kalkan'a, FETÖ'cülerle ilgili hiçbir şey söylemedim. FETÖ'cüleri hiç görmedim" dedi. Bunun üzerine soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin yanlış anlaşıldığını belirten Levent Kalkan, "Daha önceki ifademde Yılmaz Demircan'ın bunu söylediğine ilişkin bir şey demedim. Önceki ifademde, Yılmaz Demircan'ın evinin o eve yakın olmasından bu kişinin mahkemeden dinlenilmesini istemiştim" şeklinde konuştu. Tanık Volkan Sürer ise 2011'de İstanbul'dan İzmir'e taşındığını, Alsancak'ta bir kiliseye girdiğini, kilisedeki Levent Kalkan aracılığıyla oradaki insanlarla tanıştığını, kiliseye gidip gelen Suriye uyruklu "Agit" diye birini tanıdığını anlattı. Mahkeme başkanının, "Agit'in Suriye'de bomba eğitimi alarak terör örgütü PYD adına faaliyet yaptığını biliyor musun Bunu, Levent Kalkan'ın senden duyduğuna ilişkin bir iddia var. Konu hakkında ne diyeceksin?" demesi üzerine Volkan Sürer şöyle konuştu: "Ben de bunu Levent Kalkan'dan duydum. Ev sohbetinde duymuş olabilirim. Biz milliyetçi gençleriz. İnancımız ne olursa olsun devlet söz konusu olduğunda tavrımız bellidir. Levent Kalkan bunlar için 'Bombacı bunlar, terörist' diye söylüyordu. Ama bunları şaka olsun diye söylüyordu. Levent Kalkan, beni, 'Onlarla fazla yüz göz olma' tarzında uyarıyordu." Tanık Volkan Sürer'in, bahsedilen kişinin bomba eğitimi aldığına ilişkin net bilgisinin olmadığını söylemesi üzerine söz alan Levent Kalkan, "Şu an çok şaşkınım. Ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Volkan Sürer bir sohbette Agit'in bomba eğitimi aldığını bana söyledi ama o da benden duyduğunu söyledi. Şimdi şaşkınım. Agit'in bomba eğitimi aldığı aktarılmıştı" ifadelerini kullandı. "Serhat" kod adlı gizli tanığın, "Brunson ile Manisa'da açılan bir kilisenin arasında organik bağ var. Brunson, kilisedekilere bazı talimatlar veriyordu" iddiasına karşın bu duruşmada tanık olarak dinlenilen S.C., Manisa'daki kilisede rahip olarak görev yaptığını, Brunson'ın bu kiliseyle doğrudan bir bağının olmadığını öne sürdü. S.C., Manisa'daki kiliseyi 2014'te açtıklarını ve Brunson'ın bunda katkısı olmadığını savundu. "Serhat" kod adlı gizli tanığı tanıdığını iddia eden S.C., "(Serhat) sorunlu biri olduğundan İzmir'deki Diriliş Kilisesi'nden kovulunca Manisa'daki kiliseye geldi. Bu kişi daha sonra buradan da kovuldu. Mayıs 2017'de 'Serhat' yine kilisemize geldi. Polis yardımıyla onu kilisenin dışına çıkarttık. 'Serhat' sonra bana 'Pişman olacaksınız, kazanan ben olacağım. Sizi şikayet edeceğim' tarzında mesaj attı. Bu gizli tanık, bize düşman gözüyle baktığından, Diriliş Kilisesi ile işbirliği içerisinde olduğumu düşünüyordu" şeklinde konuştu Tanık S.C., duruşma savcısının, "İzmir'deki bir yardım ofisinde, Suriye'den gelen mültecilere yardım edildiğine ilişkin bilgin var mı?' Hristiyan olanlara yardım edilirdi, olmayanlara yardım edilmezdi' diye bir iddia var. Bunun hakkında bir bilgin var mı?" sorusunu "Bilgim yok" diye yanıtladı. S.C.'ye hiçbir zaman talimat vermediğini savunan Brunson ise "S.C. ile hiçbir zaman çalışmadım. Diriliş Kilisesi'nde sadece birkaç kez görmüşlüğüm var" dedi. Verilen öğle arasının ardından tekrar devam edilen davanın duruşmasında, savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, Brunson için adli kontrol şartlarının kaldırılmasını ve ''örgüte üye olmak''tan 5-10 yıl hapis talep etti. Savcının ayrıca soruşturmanın genişletilmesi talebi de olmadı. Brunson'ın avukatı İsmail Cem Halavurt, müvekkilinin adli kontrol hükümlerine harfiyen uyduğunu belirterek, "Tanıklarımız var. Dinlenmesini talep ediyoruz. Müvekkilimin cep telefonları raporları geldi. Telefonları sanığın çocukları tarafından kullanıldığının tespit edilmesi, savunmamızı desteklemiştir" dedi. Mahkeme heyeti, gizli tanıklar "Kılıç" ve "Kama"nın dinlenmesi talebini reddetti. Mahkeme Başkanı, avukatı ile Brunson'ın bir süre görüşmesine izin verdi. Brunson ise "Masumum. Türkiye'yi seviyorum. Beraatimi istiyorum" diye konuştu. BRUNSON'A 3 YIL 1 AY 15 GÜN CEZA İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, mahkeme heyeti, verilen aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, Brunson'a TCK'nın 220/7 maddesi gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verirken, hükümle birlikte sanığın ev hapsi ve yurtdışı yasağını kaldırdı. Brunson, yattığı süre gözönüne alınarak serbest bırakıldı. Kararı yorumlayan Brunson'ın avukatı Halavurt, "Artık özgür olduğunu söyleyince o zaman anladı sevindi, duygulandı. Gider diye düşünüyorum artık burada güvenlik sorunu da oluştu onun için. Saygın bir din adamı olarak 2 yıl neredeyse özgürlüğünden mahrum kaldı. Aile düzeni sosyal düzeni bozuldu. Türkiye'yi seven bir insan Türkiye'de kalmak isteyen bir insandı şu an için gitmek zorunda. Bu onu belli ölçüde üzüyor" dedi. 25 Temmuz 2018 tarihinden bu yana sağlık sorunları nedeniyle ev hapsinde tutulan ABD'li rahip, duruşma öncesi, İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından Alsancak'taki evinden saat 05.30 sıralarında yoğun güvenlik önlemi ile alındı. Emniyet güçleri eşliğinde Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ne götürülen Brunson'ın yargılandığı davanın duruşması bu yerleşkede yapıldı. Brunson, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ne saat 06.45 sıralarında getirildi. Kritik dava öncesi, yoğun güvenlik önlemlerinin alınması dikkat çekti. Brunson’ın gelişini de ulusal ve uluslararası çok sayıda basın mensubu takip etti. Terör örgütleri FETÖ ve PKK adına 9 Aralık 2016'da suç işlediği iddiasıyla tutuklanan ABD'li rahip Brunson hakkında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek işbirliği yaptığı belirtilmişti. Brunson'ın FETÖ'nün üst düzey mensupları ile kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün sözde eski Ege bölgesi imamı ve firari Bekir Baz ve yardımcısı Murat Safa ile hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ile görüşmeler yaparak strateji belirlediği iddia edilmişti. Andrew Craig Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa'ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız" mesajı da dosyaya eklenmişti. Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti. Brunson, 25 Temmuz'da tutuklu bulunduğu cezaevinden çıkartılarak, "sağlık sorunları" dikkate alınıp "ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı" uygulama kararı verilerek evine gönderilmişti.