Rahibe Nina nasıl Ece oldu?
Abone olEski adıyla Nina, yeni adıyla Ece, ülkesinden ayrılıp kucağında bebeğiyle Türkiye'ye geldiğinde 19 yaşındaydı.
Ukrayna'da, rahibe olma hayalleriyle kaldığı manastırdan "ahlaki
gerekçelerle dışlanan bir kadına" yemek verdiği için kovulunca
evlendi ama ilişkisi yürümedi. Parasızlık ve işsizlik yüzünden,
Türkiye'ye gelip bavul ticareti yapmaya başladı. Fakat Türkiye'ye
adımını attığı gün, kendisini getirenlerin niyetinin kötü olduğunu
anladı. "Türkiye'ye gel, para kazanır, çocuğuna bakarsın" diyen
dostlarının fuhuş batağına saplandığını gördü. Ve ellerinden
kaçarak Konya'daki Şefkatli Kalpler Derneği'ne sığındı. Türk adı
aldı, Müslüman oldu. Kapandı, Kuran kursuna gitti. Elişi kursuna
gidip gelirken, Konyalı bir gençle tanıştı. Nataşa dediler
Birbirlerini sevip evlendiler. Fakat gelin Ukraynalıydı bir kere.
Komşular, çevre dedikoduya çoktan başlamıştı... 25 yaşındaki Ece,
Türkiye'de bir Ukraynalı olmanın dramını şöyle anlattı: "Bana kötü
kadın gözüyle bakılıyordu. 'Nataşa' diyorlardı. Kocam beni çok
seviyor ama dayanamıyor karısı hakkında böyle konuşulmasına. Benim
yüzümden o da rezil oluyor. Oysa ben bunu hak edecek hiçbir şey
yapmadım. Ama biliyorsunuz, insanlar kendilerinde sırf yabancı diye
bir kadına tecavüz etme hakkı bile görüyor. Amerikalı ya da Alman
olsam bunlar olmazdı." Eşinin ailesinin de önceleri kendisini
sevdiğini söyleyen Ece, "Ama çevre baskısına onlar da dayanamadı.
Alnıma yapıştı bir kere 'Nataşa' sözü. Yıllar sonra yedi yaşındaki
oğlumla İstanbul'daki Şefkatli Kalpler Derneği'ne sığındım. Hâlâ
eşimle boşanmadık. Bu önyargı hayatımı kararttı. Hiçbir zaman o tür
işlere karışmadım oysa" diye yakındı...