Rahatlayın... Deprem yok
Abone olSaros ve gölcük kırıklarının tektonik olduğu ve yakın tarihte deprem beklenmediğini de sözlerine eklediler.
Dün ortaya atılan deprem dedikodusuyla yeniden İstanbullular
sokaklara döküldü. Ancak Kocaeli Üniversitesi Jeofizik mühendisliği
Sismoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özer Kenar yaptığı
açıklamada Saros'ta meydana gelen depremin Marmara'yı etkileyerek
yeni bir depremi tetiklemesinin mümkün olmadığını belirterek, yakın
tarihte deprem beklemediklerini bildirdi. Prof. Dr. Özer Kenar,
yaptığı yazılı açıklamada, Saros Körfezi'ndeki depremin oluştuğu
fay hattının ayrı bir kol olduğuna işaret ederek, Saros depreminin
Kocaeli'yi veya İstanbul'u etkileyecek bir depremi meydana
getirmesi mümkün değil'' dedi. Saros ve Gölcük'teki kırıkların,
tektonik olarak birbirini etkilemesinin olanaksız olduğunu savunan
Kenar, ''İstanbul ve Kocaeli'nde iddia edildiği gibi yakın tarihte
deprem beklemiyoruz'' diye konuştu. Mevcut imkanlarla depremin üç
beş saniye bile önceden bilinmesinin mümkün olmadığını öne süren
Kenar, şunları kaydetti: ''TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Naci
Görür'e aften gazetelerde yer alan 'depremi önceden bildi' yargısı
bilimle çelişmektedir. Görür'ün öne sürdüğü gibi radon gazının
çıkışından sonra birkaç gün içinde deprem meydana geleceğin
söylemek bilimselliğe aykırıdır. Radon gazı genelde derin kuyularda
ölçülür. Radon gazı deprem parametrelerinden biridir, ancak böyle
bir gözlem 20-30 km yarıçaplık alanda gerçekleştirilmelidir. 5
büyüklüğündeki bir depremin bilinmesi için 120 gün, 7
büyüklüğündeki bir depremi tahmin etmek için ise en az 20 yıl radon
gazının gözlenmesi gerekir.'' Depremin 15 Parametresi Radon gazı
ölçümünün tek başına yeterli veri olmadığını belirten Kenar,
şunları söyledi: ''Bir deprem öncesi yerin içinde yaklaşık 15 ayrı
olay ve hareket meydana gelir. Bu değişiklikleri bazılarını, deprem
dalga sırtlarında değişme, kayaçları sıkıştıran kuvvetlerinin
ekseni ve yönlerindeki değişme, manyetik alanda değişiklik, radon
gazı ve petrol kuyularındaki veriminde değişiklik, kuyu suyu
seviyelerinde değişiklik ve öncü depremlerinin sayısında azalma
şeklinde sıralayabiliriz.'' İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Ali Müfit Gürtuna'nın, depremi önceden haber verecek bir sistem
kurduğu yönündeki açıklamasını inandırıcı bulmadığını da bildiren
Kenar, ''Sayın Gürtuna, deprem oluştuktan bir iki saniye sonra
elektrik, doğalgaz gibi tehlike yaratacak durumların üstesinden
gelmek için geliştirilen sistemden söz ediyor olmalı. Yoksa
çalıştığı ekibin 'biz depremi önceden biliyoruz' diye iddiada
bulunduklarını sanmıyorum'' dedi. İstanbul'da meydana gelecek
depremin büyüklüğünün 6,5'tan fazla olmayacağını da iddia eden
Kenar, şöyle konuştu: ''Elimizde, İstanbul'da geçmişte meydana
gelen depremlerin bu orandan büyük olduğu yönünde bilgi de
bulunmuyor. Bunu daha iyi kavramak için Sultan Ahmet Meydanı'ndaki
Dikilitaş'a bakmak gerekiyor. Bu taş 500 yıldan fazla orada yerinde
duruyor. 6'dan büyük bir deprem bu taşı devirir. Fakat yapılan
araştırmalar taşın devrilmediğini gösteriyor. 7'nin üzerinde deprem
bekleyenlere duyurulur. KOÜ'nün Araştırmaları Öte yandan Kocaeli
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden Yrd. Doç.
Dr. Fatma Sertçelik'in başkanlığında 4 kişilik araştırma grubunun,
Kocaeli'nde Değirmendere, Derince, Akmeşe, Derbent, Bursa'da
Cihatlı, Adapazarı'nda Adliye ve Düzce'de kurulu istasyonlardaki
araştırmaları sürüyor. İstasyonlardaki verileri değerlendiren Yrd.
Doç. Dr. Sertçelik, Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattında herhangi bir
hareketlilik gözlemlenmediğini kaydetti.