Rabia işareti yapan futbolcu kadro dışı

Mısır'ın başlıca futbol kulüplerinden biri, devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye açıklıkla destek veren bir oyuncusunu maç kadrosundan çıkardı.

El Ehli futbol takımı, Pazar günü bir maçta dört parmaktan oluşan işareti yapan futbolcu Ahmet Abdül Zaher'in gelecek ay Fas'ta oynanacak FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda forma giymeyeceğini açıkladı.

Zaher el işaretini yaptığında, El Ehli'nin 2-0 kazandığı Afrika Şampiyonlar Ligi'nin final maçında attığı golü kutluyordu.

Arapça'da 'dört' anlamına gelen Rabia işareti Mursi'ye destekle ilişkilendiriliyor.

İşaret, Ağustos ayında güvenlik güçlerinin Kahire'de oturma eylemi yapan Mursi destekçilerini şiddet kullanarak dağıttığında hayatını kaybeden yüzlerce kişiyi anmak için kullanılıyor.

Mısır'ın ilk demokratik yöntemlerle seçilen cumhurbaşkanı olan Mursi, geçen yıl Aralık ayında Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde yaşanan çatışmalarda protestocuların öldürülmesini azmettirmekle suçlanıyor. Cumhurbaşkanı geçen Temmuz ayında devrilmişti.

'Aşağılayıcı'

Attığı golden sonra dört parmaktan oluşan Rabia işaretini yapan Abdül Zaher, Mısırlı futbol sitesi FilGoal'a "Evet, Rabia işaretini yaptım. Ama bununla belli bir siyasi tarafı veya taraftarı heyecanlandırmak istemedim. Sadece ölenleri anlamak istedim - tek Rabia'dakileri değil, tüm hayatını kaybeden vatandaşları, hatta polisleri bile."

El Ehli yetkilileri Pazartesi günü yaptıkları açıklamada Zaher'in Fas'ta oynanacak maçların kadrosundan çıkarıldığını açıkladı.

Bu sırada Mısır Spor Bakanı Tahir Abu Zeyd de oyuncunun "aşağılayıcı hareketinin" cezasız kalmaması gerektiğini söyledi.

Bakan, hem kulübün, hem de Mısır Futbol Federasyonu'nun harekete geçeceğinden emin olduğunu söyledi.

BBC'nin Kahire'de bulunan muhabiri Orla Guerin, Abdül Zaher'in Mursi'ye desteğini göstermesinden dolayı cezalandırılan ikinci sporcu olduğunu aktarıyor.

Geçen ay da bir madalya töreninde aynı işareti yapan kung fu sporcusu Mısır'ı uluslararası yarışmalarda temsil etmekten men edilmişti.

Son gelişme, Mısır'da ordunun desteklediği yeni hükümetin iktidarında ifade özgürlüğünün durumuna dair kaygıları arttırdı.