Rabbani suikastı sonrası kritik soru!
Abone olTaliban ile müzakerelerden sorumlu Yüksek Barış Konseyi başkanının öldürülmesinin yankılarını BBC uzmanı David Loyn değerlendirdi.
David Loyn
BBC, Kabil
Afganistan'ın eski liderlerinden Burhaneddin Rabbani'nin öldürülmesi, Taliban ile barış görüşmelerini rayından çıkarmayacak belki, ama çok daha zor bir hale getirecek.
Bir zamanlar Taliban'ın başlıca silahlı rakibi olan Kuzey İttifakı'nın eski başkanı Rabbani'nin, bu örgütle müzakerelerden sorumlu Yüksek Barış Konseyi'ne seçilmesi sürpriz olarak nitelenmişti.
Konsey müzakerelerde fazla bir ilerleme sağlayamadı.
Rabbani'nin yaşamına mal olan suikast ve geçen hafta Kabil'deki Amerikan Büyükelçiliği'ne düzenlenen saldırı, bazı militan grupların barış sürecine hala karşı olduğunu ve askeri çözümün mümkün olduğuna inandığını ortaya koyuyor.
Amerikalı yetkililer geçen haftaki saldırıdan Taliban'ı değil, Hakkani örgütünü sorumlu tuttu.
Amerikalılar, Kuzey Veziristan'da konuşlanan Hakkani örgütünün Pakistan hükümetinden emir aldığına inanıyor.
Rabbani suikastını ister Hakkani, isterse Molla Ömer liderliğindeki Taliban düzenlemiş olsun, ikisinin de onun devreden çıkmasına memnun olacağı malum.
Mücahitlerin kurucusu
Eski cumhurbaşkanı Rabbani barışı sağlamaya çalışırken ölmüş olabilir - ama hayatı boyunca oldukça tartışmalı bir kişilik oldu.
Rabbani 1970'lerde üniversitede çalışırken Afgan mücahitlerini kurdu.
1973'te İslamcılara karşı başlatılan baskı kampanyası sırasında Pakistan'a kaçtı.
Rabbani'nin partisine üye öğrenciler burada eğitim aldı.
İşte bu grup, 1980'lerde Rus işgalcileri yenen mücahitlerin çekirdeğini oluşturdu.
İşgal sırasında önde gelen mücahit gruplardan birinin liderliğini yapan Burhaneddin Rabbani, Ruslar yenildikten sonra birbirine düşen mücahitler arasındaki iç savaşın en karanlık günlerinde, 1992'de Afganistan cumhurbaşkanı oldu.
Halefini bekleyen zorluklar
Suikastının şekline bakıldığında, Yüksek Barış Konseyi'nde onun yerini alacak olan isim, aracılarla görüşürken çok dikkatli olmak zorunda.
Ancak bunun da ötesinde isyancı grupların iplerinin kimin elinde olduğu ve görüşmeler yoluyla çözümün mümkün olup olmadığı sorularına yanıt aramak zorunda kalacak.
Taliban ve diğer isyancı gruplar, Afgan hükümetinin bu konudaki iyi niyetine hala inanmıyor.
Gerçi sıradan savaşçılar ve alt düzey komutanları sürece kazandırma çabası son yıllarda kısmi başarı sağladı.
Fakat Taliban devrildikten 10 yıl sonra, kalıcı bir barış hala elle tutulur bir seçenek olmaktan uzak.