PYD'den ortalığı karıştıracak açıklama
Abone olPKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin lideri Salih Müslim'den Şam'daki kimyasal katliama ilişkin çarpıcı bir iddia...
İNTERNET HABER - PKK’nın Suriye’deki kolu
PYD’nin lideri Salih Müslim, Esad’ın Şam’daki kimyasal saldırıyı
gerçekleştirecek kadar aptal olmadığını, saldırının Esad’a
operasyon isteyen “başkaları” tarafından
yapıldığını iddia etti.
Müslim, BM müfettişlerinin saldırıyı isyancıların
gerçekleştirdiğini saptamaları durumunda herkesin bunu unutacağını
savunarak “Bu durumda kimi cezalandıracaklar? Katar Emiri,
Suudi Kralı ya da Türkiye Başbakanı Erdoğan’ı mı”
dedi.
GELİN BENİ YAKALAYIN DİYE YAPMAZ
Müslim, Suriye'de kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin,
kendilerinin 3 ay önce Halep'te bir Arap vatandaşın evinde yaşanan
olayda "kimyasal silah kullanıldığı" yönünde uyarıları olduğunu
ancak kimsenin buna kulak asmadığını söyledi. Müslim, Şam'da
kullanılan kimyasal silahı Esed yönetiminin kullandığı iddialarına
ilişkin ise, ''Silahın soruşturma komisyonunun orada olduğu zamanda
kullanılması akıllıca değil. Rejim kalkıp da, 'Gelin beni
yakalayın' diye yapmaz. Bu, soruşturma isteyen bir konudur'' diye
konuştu.
GÖÇÜ YASAKLADILAR MI?
Göçün yasaklandığı iddiaları Suriye'nin Kürt bölgesinden komşu
ülkelere göçün yasaklandığına ilişkin iddiaların hatırlatılması
üzerine PYD Başkanı, ''Yasaklanması değil de son dalganın düzensiz
bir şekilde güneye geçmesinden rahatsız olduk. Güney yönetimi de
rahatsız oldu. Çok hazırlıksız yakalandık. Bir anda 5-10 bin
kişinin birden geçmesi... Onun için bunu bir düzene sokmak istedik.
Rojava'yı boşaltmaktan ziyade geçişlerin düzenli olması için
tedbirler alındı'' ifadelerini kullandı.
TÜRKLERİN DOSTLUĞU DA DÜŞMANLIĞI DA ÖNEMLİ
Türkiye'nin gerek dostluğu gerekse düşmanlığının çok önemli
olduğunu vurgulayan Müslim, "Biz Kürtler Suriye'nin geleceğinde yer
almak istediğimiz için Türkiye'yi görmezden gelemiyoruz" dedi.
Türkiye'nin bu konudaki politikasını gözden geçirdiğini ileri süren
Müslim, şunları söyledi: "Ne kadar yanlışlık ya da hata olursa
olsun, en azından güven sağlamak için, görüşmelerin devam etmesini
istiyoruz. Birikimle gelen güvensizliği gidermek zaman ister. Biz
gerçekten çaba sarfediyoruz ve buna devam etmeye hazırız.
Türkiye'nin de aynı çabayı sarfetmesini isteriz. 900 kilometrelik
bir sınırdan bahsediyoruz ve iki tarafında da Kürtler var. İstikrar
en fazla bizi ilgilendirir. O tarafta da bu tarafta da ezilenler
bizimdir. Hiçbir bakımdan Türk halkıyla sorunumuz olmamıştır.
Yüzlerce yıldır acıyı, sevinci beraber yaşadık. Güvensizlik
ortamını kaldırmak için elimizden geleni yapmaya hazırız.''