PYD liderinden hesap tutmadı açıklaması
Abone olPYD’nin Eş Başkanı Salih Müslim; Suriye’de kendileri ve Türkiye dahil yapılan hiçbir hesabın tutmadığını söyledi.
PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’nin Eş Başkanı Salih
Müslim; Türkiye’ye yaptığı ziyareti eleştirenlere “Biz satılık
değiliz" diyerek yanıt verdi.
Müslim, Suriye’de kendileri ve Türkiye dahil başta yaptığı hiçbir
hesabın tutmadığını, kendilerinin önüne büyük fırsat çıktığını
anlatırken, hiçbir zaman düşman olarak görmedikleri Türkiye’nin 2.5
yıldan bu yana izlediği politikanın değiştiğini bildirdiğini,
uygulamanın bunun doğruluğunu kanıtlayacağını belirterek, “Şimdi
denklem değişti. Türkiye kendi iç barışı için PKK ile Kürtler ile
bir sürece girmiştir. Hem Kürtler’i tanıyor, hem ortaklaşa bir
şeyler yapmak istiyor" dedi.
Geçen Perşembe günü Kuzey Irak’tan Türkiye’ye gelen, Dışişleri
Bakanlığı başta olmak üzere çeşitli kesimlerle görüşen Salih
Müslim, Avrupa’ya geçerken, dün akşam PKK çizgisinde yayın yapan
Sterk TV’de stüdyo konuğu oldu. Müslim, Rojava olarak tanımladığı
Kuzey Suriye’de başlangıcında oldukları demokratik özerklik
sistemini anlatırken, halkın kendi iradesiyle kendini yönetmeyi
esas alan alttan gelen bir demokrasi yönetimini benimseyip
uygulamaya çalıştıklarını, ‘Devlet’ diye bir olgu kalmadığını
anlattı. Yaklaşık 1.5 saat süren programda Türkiye ziyaretini de
değerlendiren PYD Eş Başkanı, İstanbul’da yaptığı görüşmelerin bazı
kesimler tarafından eleştirildiğini hatırlatarak şöyle dedi:
SATILIK DEĞİLİZ
"Bazı kesimler, ‘Kürtler’in devleti yok, zayıftır, demek ki
satılabilir’ diye düşünüyor. Biz hiçbir zaman satılık değiliz.
Bizim irademiz, düşüncelerimiz var. O görüşmeyi Rojava (Kuzey
Suriye) ve Kürt halkı adına yaptık. Ben bir parti başkanıyım ve bir
siyasi görüşümüz var. Bizim Ortadoğu’da bir rolümüz var. Böyle boşu
boşuna koşturmuyoruz. Bir tabanımız, sistemimiz, düşünce
direnişimiz, kahraman şehitlerimiz var. Biz gerçekten bir gücüz.
Kürtler; Ortadoğu’da belli bir güçtür. Ortadoğu’da yerini
almışlardır. Kürtler, artık eskisi gibi alçak duvar değildir. Her
kimse onların üzerinden atlayacak gibi değil. Tabii bu yeni konuma
göre dostları da olacaktır, düşmanları da. Zaten biz de bunu
yaşıyoruz. Dostlarımız artık yakınlaşmak isteyecektir, düşmanımız
da daha saldırgan hale gelecektir. Son saldırılar böyledir."
BİZE GELEN FIRSAT BEKLEDİĞİMİZDEN DAHA FAZLA
Salih Müslim, Suriye’de eli olan dünyadaki devlet ve güçlerin başta
yaptıkları hesapların karıştığını ve hiç birinin tutmadığını ifade
ederken, “Hatta Kürtler’in hesabı da tutmadı. Biz de ‘En fazla
kendimizi koruyabiliriz’ diyorduk. Bir bakıyoruz bize gelen fırsat
beklediğimizden daha fazlaö dedi. Müslim, şöyle devam etti:
"Demek ki bu hesaplar yeniden gözden geçiriliyor. Türkiye de
bunların içindedir güçtür, başından beri Suriye ile ilgilidir,
Ortadoğu’nun önemli bir devletidir, gücüdür. Muhakkak onun da
hesabı vardır. Onun için başından beri Türkiye’yi hep Kürtler’e
karşı gördük. Hatta Suriye muhalefeti başından onlara bağlıydı.
Ankara’da, İstanbul’da toplanan kongreleri hep Türkiye’nin
denetimindeydi. Tek şartları; ‘Kürtler’in varlığını kabul
etmeyeceksiniz, haklarını vermeyeceksiniz. Hele PYD’yi hiç
tanımayacaksınız.’ (Türkiye) şimdi ‘Yok’, ‘Bundan vazgeçtik, biz
desteklemiyoruz’ diyor. Hatta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bir
televizyon kanalında ‘Cephet-ül Nusra sadece size karşı değil bize
de karşıdır. Bütün Ortadoğu halkları için tehlikelidir’dedi.
Gerçeği söylüyor. Ama bizim hala kuşkularımız vardır.
El Nusra’nın Türkiye’nin üzerinden geldiği, bazı kampları olduğu,
adamların varlığından hala söz ediliyor. Bize söylediklerine göre
olmaması gerekir. Ama gerçekten vardır. Hükümetin haberi var mı,
elinde mi, dışında mı o ayrı bir konudur. Bu önümüzdeki günlerde
tartışılacaktır, konuşulacaktır. Yakın bir tarihe kadar olmuşsa,
bundan sonra olmaması gerekir."
PYD Eş Başkanı, günümüzde ‘denklemin değiştiğini’, Türkiye’nin
kendi iç barışı için PKK ile Kürtler ile bir sürece girdiğini,
bunun başarılı olmasını umduklarını ifade ederken sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Türkiye; hem Kürtler’i tanıyor, hem ortaklaşa bir şeyler yapmak
istiyor. Rojva Kürtler’i olarak Türkiye’ye karşı değiliz, düşmanlık
beslemiyoruz. Kaygılar hep onlardan geliyordu. Umarız bunları da
artık tarihe gömeriz. Umarız Türkiye bu kaygılardan kurtulmuş olur.
Kürt halkı; ister Rojava’da, ister başka yerde olsun hiçbir zaman
Türkiye’ye karşı, düşmanı değildir. Şimdiye kadar 2.5 yıldır hep
başka politika görüyorduk. Şimdi bunları 1 günde çarpı koyup
atamazsınız. Yavaş yavaş ispatlanacaktır.
Pratik bunu gösterecektir. Türkiye’nin bir Kürt açılımı var;
Kürtler’i kabullenmek, ortaklaşa bir yaşamak, bir çok şey
geliştirmek. Neden olmasın? Kuzey’deki (Türkiye) süreçte aksamalar
oluyor. Sayın Erdoğan’ın bazı açıklamaları oldu ‘Hiçbir zaman bunu
bozacak olan biz olamayacağız’ diye. Bu nedenle adımlar ne kadar
hızlı atılırsa o kadar iyi olur, halk sevinir. Hiçbir zaman
Kürtler’den korkulmamalıdır. Türkiye ile 900 kilometre sınırdan
bahsettik. Sınırın her iki tarafında bizden akrabalar var. Onun
için bu sınır güvenliğini herkesten önce biz istiyoruz. 2-3 gün
önce havan topu atılıyor, kuzeye düşüyor. 2 kişi ölmüş, onlar da
Kürt. Bu tarafta ölen de, o tarafta ölen de Kürt. Belki de
akrabadırlar. Bu sınırın güvenliği bizi ilgilendirir."