Putin’in sözünün takipçisiyiz
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in "Eğer bu kimyasal silahı Esed atmışsa yanında olm...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin’in "Eğer bu kimyasal silahı Esed atmışsa
yanında olmayız" anlamındaki açıklamasına ilişkin “Sözünün ne kadar
arkasında durup durmayacağını tüm dünya kamuoyu olarak biz de takip
edeceğiz” dedi.
Karabük’te Kayabaşı mahallesinde esnaf ziyaretlerinde bulunan AK
Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali
Şahin, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını
cevaplandırdı. G-20 zirvesi sonrasında Putin’in, ‘Eğer bu kimyasal
silah kullanılma işi Beşar Esed yönetimince yapılmışsa biz
kendisinin yanında yer almayız’ anlamına gelen şeklinde
açıklamasının olduğunu belirten Şahin, “Şimdi Birleşmiş Milletler
(BM) uzmanlar görevlendirerek Şam’da ve ilgili yerlerde incelemeler
yaptı. Bir takım bilgi ve deliller elde etti. Bunlar inceleniyor.
Bunun sonucu BM Genel Sekreterliğine teslim edilecektir. BM’de bu
konu ile ilgili mutlaka bir açıklama yapacaktır. Bu açıklamanın
sonucunu görelim ve gerçekten bizim kanaatimiz o dur ki, Beşar Esed
yönetimi tarafından atılmıştır bu kimyasal gaz veya silah. Rapor da
bu doğrultuda olursa, Putin’in sözünün ne kadar arkasında durup
durmayacağını tüm dünya kamuoyu olarak biz de takip edeceğiz. Bir
meşruriyet eleştirisi olmaması için o incelemenin sonucunun biran
önce açıklanmasının faydalı olacağı kanaatindeyim. Çünkü dünyada
iki farklı görüş ortaya çıktı. Putin açıkça söylemiş ve ’Beşar Esed
tarafından kimyasal silahın kullanılmadığı görüşündeyiz’ diyor.
Bunu destekleyenler de var ama çoğunluk karşı tarafta o yönetimce
atıldığını iddia ediyor. Hangisi gerçektir, işte uzmanlar
incelediler ve herhalde objektif bir değerlendirme yaparlar. Gerçek
neyse onu ortaya koyarlar. Bunu ortaya koyduktan sonra durumun
önemli ölçüde değişeceğini düşünüyorum. Bununda biran önce
açıklaması gerekir. Çünkü Suriye’de sıkıntı devam ediyor, problem
devam ediyor. Bu sıkıntı en çok bizi etkiliyor, Türkiye’yi
etkiliyor. Bu konuda bize çok eleştiriler geliyor ve Türkiye
şiddetli bir şekilde Suriye’de olup bitenlere duyarlılık gösteriyor
ve zaman zaman söylemlerinde yalnız kalıyor diye de eleştiriler
oluyor. Hemen evimizin bitişiğinde yangın çıkmışsa yangın var diye
en gür sesle bağırması gereken komşudur.’’
’’100 BİN İNSAN HAYATINI KAYBETTİ’’
’’Biz de en gür sesle bağırıyoruz burada yangın var diye. 100 bin
insan hayatını kaybetti. 2 milyon insan başka ülkelere sığındı. 5
milyon Suriyeli kendi yaşadığı bölgelerden başka bölgelere göç
etmek zorunda kaldı. Suriye’nin şuandaki nüfusu 20 milyondur.
Neredeyse bu nüfusun yarısı yerlerinde oldu. Orada insanlık dramı
yaşanıyor. Bu en yakın hisseden biziz. Bu göç eden insanların
önemli bölümü bize sığınmak zorunda kaldı. Tabii ki Dünyanın
ilgisini çekmek için en yüksek sesle gündeme getirmesi gereken
Türkiye’dir. Türkiye’ye de niye böyle yapıyorsun diye kimsenin
eleştirmeye hakkı yoktur. Bu yangın biran önce söndürülmelidir.
Aksi halde bu yangın tüm bölgeyi saracaktır diye bağırıyoruz.
Bazıları uzaktan sadece seyrediyor. Seyredenlere bakarak siz niye
bağırıyorsunuz demenin de bir haklılığı olamaz. Çünkü yaşayan
biziz. Tek kalsak da bir sorunu seslendirmeye devam edeceğiz. Ama
kimyasal silahtan sonra doğrusu insanlığın gözü açılmaya başladı.
Suriye’deki gelişmelere daha duyarlı davranıyorlar. Biz kan
akıtmadan, gözyaşı akmadan bu sorunun bir şekilde çözülmesini arzu
ediyoruz. Başbakanımızda ifade etti, bizim savaş filan çatışma
çıksın, insanların havadan bombardımanla hayatlarının kararması
gibi isteğimiz yok. Biz sorunun çözülmesini istiyoruz. Bir yangın
var ve bu yangın söndürülmelidir. Biz bunu seslendirmeye devam
edeceğiz. Bu konuda Türkiye olarak üzerimize ne düşerse meşru
sınırlar içerinde onu yerine getirmek durumundayız” dedi.
’’CHP, KUZEY KORE’DEN DAVET ALIRSA ŞAŞIRMAYIN’’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mısır’a yapacağı ziyaret
ile ilgili de bir soruya Şahin, “CHP Genel Başkanı ve yöneticileri
Kuzey Kore’den bir davet alırsa da hiç şaşırmayın” cevabını
verdi.
Yaklaşık 15 bin 4x4 cipe seferberlik kağıdı gönderildiği haberleri
ile ilgili ise Şahin, şunları söyledi:
“Her halde seferberlikle ilgili bir yasal düzenleme var. Bu
bağlamda bir tedbir olsun düşüncesi ile yasal sınırlar içerisinde
ilgili bakanlık böyle bir adım atmış olabilir. Bu bir hazırlıktır.
Biz kendimizi en derin kışa göre hazırlayacağız, bahar çıkarsa da
bahtımıza diyeceğiz.”
‘DÜNYANIN İKİ YAKASININ BİR ARAYA GETİRMEYE İHTİYAÇ VAR’
2020 Olimpiyatlarının İstanbul’da yapılması için Türkiye’nin hedefe
kitlendiğini ve uzun süredir hükümetin gündeminde yer alarak
Türkiye olarak iyi hazırlık yaptıklarını anlatan Şahin, “Başarılı
bir sunumla 2020 olimpiyatlarının İstanbul’a verilebileceği
düşüncesindeyim. Gerek Madrid gerekse Tokyo daha önce olimpiyat
düzenlemiş olan iki kenttir. Türkiye’de bu coğrafyada hiç olimpiyat
gerçekleşmedi. Uluslar arası olimpiyat komitesi bütün bunları
düşünerek iki kıtayı birleştiren İstanbul’a bir olimpiyat vermesi,
olimpiyat tarihinde önemli bir dönüm noktası olacaktır. Dünyada
böylesine karmaşa, sıkıntı, kaos, kan ve gözyaşı akarken, dünyanın
iki yakasının bir araya getirmeye ihtiyaç var. Bu akşam uluslar
arası olimpiyat komitesi vereceği karar ile dünyanın iki yakasını
bir araya getirecek olimpiyatların İstanbul’a verilmesi dünyada
geniş bir memnuniyet ağı oluşturacaktır” dedi.
ODTÜ OLAYLARI MARJİNAL GRUP EYLEMİ
Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde (OTDÜ) yaşanan olaylara da değinen
Mehmet Ali Şahin, “Bazı marjinal grupların bir eylemi olarak
değerlendiriyorum. OTDÜ’te okuyan 30 bin öğrencimize haksızlık
yapmamaya özen göstermek durumundayım. Bazı marjinal gruplar
ideolojik amaçlı olarak bu tür tavırlar sergileyebiliyorlar.
İnsanların kılık ve kıyafetinden dolayı eğitim ve öğretimden özgür
kalması sıkıntısını Türkiye çok yaşadı. Artık bunları geride
bıraktık ve geride bırakmak zorundayız. Üniversitelerimiz barış
merkezi olmalı. OTDÜ Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden
biridir. Bu konuda diğer üniversitelere örnek olacak bir
üniversitedir. Başta rektör olmak üzere yönetiminin bu konuda
duyarlı olmasını bekliyorum. Özellikle öğrenci konseyi başkanı ve
yöneticilerinin de bu konuya duyarlılık göstererek bundan sonra bu
tür olayların önünü almaları gerektiği kanaatindeyim. Farklı siyasi
düşünceler olabilir buna saygı duyarım, ama bu hiçbir zaman eyleme
dönüşmemeli” ifadesinde bulundu.
(İHA)